Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, ----- nolu önceki bozma sebebinde, inançlı temliğe ilişkin gerekçe ve deliller açıklanmaksızın davacının pay sahipliğinin inançlı temliğe dayandığı ve dolayısıyla hak sahibi bulunduğu şeklinde olup, araştırmayı işaret ettiğinden usuli kazanılmış hak oluşturmaz....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf başvurusunda özetle; Hükme esas alınan bilirkişi raporu, yasal hak sahipliğinin tespiti açısından eksik ve yetersiz olduğunu, dava konusu makalenin hazırlanmasına kaynaklık eden dosyaların oluşturma tarihleri dikkate alındığında da esir sahipliği hususunda yasal karinenin davacıya ait olduğu açık olduğu, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tecavüzün ref'i ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : FİKİR VE SANAT ESERİ SAHİPLİĞİNİN TESPİTİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mirastan feragat sözleşmesinin iptaline ilişkin olup, mahkemece davanın reddi yönünde kurulan hüküm asıl davada davacı, birleşen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ndan satın aldığını, murisin 1958 yılında satın aldığı bu gayrimenkulün kadastro çalışmaları ile 153 ada 13 ve 26 parsel olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, bu parsellerle ilgili müvekkilinin bedelsiz iade taleplerinin reddedildiğini, bedeli mukabili iade talepleri için 18.02.2016 tarih ve 23174 sayılı ve yine 18.02.2016 tarih ve 23171 sayılı dilekçelerle başvurmalarına rağmen halen herhangi bir işlem yapılmadığını, davacı müvekkilinin oğlu ... Hergüner'in 01.09.1992 tarihli davalı kuruma yazdığı dilekçesi üzerine davalı kurumca yapılan inceleme sonunda 153 ada 13 ve 26 parsellerin de içinde bulunduğu gayrimenkulde hak sahibi olduklarının ve gayrimenkulün muris ... ... ...'in mülkü olduğunun tespit edildiğini, hak kaybına uğramamak adına hak sahipliğinin tespiti davası neticeleninceye kadar bu parsellerin işgalciler adına tescilinin yapılmaması için dava sonuçlanıncaya kadar takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, önceki malik ... ... ...'...

        Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile başvuran davalıların, Mahalli İskan Komisyonu'nun 15/03/1996 tarih ve 1996/25 no'lu kararı ile konutsal ve tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmeleri nedeniyle dava konusu 1629 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına 13/06/2003 tarihinde tescil edildiğini, ne var ki aile temsilcisi olarak başvuran ...’ın, başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli İskan Komisyonu'nun 06/04/2012 tarih ve 2012/235no'lu kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

          FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/291 Esas KARAR NO : 2022/270 DAVA : Eser Sahipliğinin Tespiti DAVA TARİHİ : 18/11/2021 KARAR TARİHİ : 26/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Eser Sahipliğinin Tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili 18/11/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ... ve ...'ın 2011 yılından bu yana freelance olarak animasyon film ve tiyatro yönetimi konularında çalışmalar yapan zaman zaman Avrupa Birliği projeleri kapsamında bu faaliyetleri yöneten kişiler olduklarını, müvekkili ...'ın ......

            açılan davada dava dilekçesi ile aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmazda ve üzerinde bulunan muhtesatlarda ortak kök muris T6'ın tüm yasal mirasçıları adına hak sahipliğinin tespiti talep edildiği ve taleplerinde çekişmeli taşınmazın arzı yönünde haklı olduğu anlaşıldığından taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine, Asıl dosya davacısı T1 tarafından açılan davada dava dilekçesi ile aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı taşınmaz ve üzerinde bulunan muhtesatlarda münhasıran ortak kök murisin oğlu Necmettin Karakaş mirasçılarının zilyet olduğu, dolayısıyla yalnızca (müteveffa) Necmettin Karakaş'ın yasal mirasçıları adına hak sahipliğinin tespiti talep edildiği anlaşıldığından taleplerinde çekişmeli taşınmazın arzı yönünde haklı olmadığı görülmüş, ancak "Çoğun içinde az da vardır." ilkesi gereğince talepleri kısmen kabul kısmen reddi cihetine gidilmiş, dava dilekçesinde...

            Hamile yazılı çekte, hak sahipliği senedi elinde bulundurmakla tesis edildiğinden, böyle bir cironun ayrıca hak sahipliğini teşhis fonksiyonu da mevcut değildir. Hamile yazılı çekteki cirolar arasındaki muntazam bir ciro zincirinin varlığı önem taşımaz. Bu gibi çeklerde mündemiç olan hak, muntazam ciro zinciriyle değil, sadece, senedin verilmesiyle intikal eder ( Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Bası s. 1148 vd. Y. 12. H.D. 15.09.2012 gün E.2520, K.10324, Y. 11H.D. 27.06.1994 gün E.1710, K.5517) Bazen senede dayanılarak gerçekleştirilen “Alacaklılığın ispatı” keyfiyeti gerçeğe uymayabilir. TTK.'nun 564. maddesi gereğince iptal kararı uyarınca hak sahibi hakkını senetsiz olarak da öne sürebilecektir. Mahkemeden alınan iptal kararı yalnızca hak sahipliğinin teşhisine imkan verir. Yasa uyarınca, hasımsız alınması gereken iptal kararı ilgilinin borçluluğunu saptamaz ve kesin hüküm teşkil etmez....

              Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 194 ada 1 parselde 2 numaralı konutun hak sahibi davalının hak sahipliğinin, inceleme komisyonunun 17.04.2007 tarihli kararı ile 7269 sayılı Afet Kanununun 29. Maddesi gereği iptal edildiği iddiası ile açılan davacı Hazine adına tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

                Davacı şirketler vekili, Maliye Hazinesine kayıtlı ve 2/B vasıflı, 112 ada, 12 sayılı parseli sayılı taşınmazı 6292 sayılı Kanun'a göre hak sahiplerine yapılacak satışlarda yetkili olan Köy Tüzel Kişiliğinden Üsküdar 6. Noterliği tarafından düzenlenen 19.07.2012 tarihli ve 22611 yevmiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle ... Makine Sanayi Limited Şirketi ile ...ne 1.000.000,00-TL karşılığında devrettiğini, bu bedelle Hüseyinli Köyü sınırları icinde okul yapıldığını belirterek davalı ... Hazinesinin bahse konu parselin proje alanında kalması ve ... Büyükşehir Belediyesine devri gerekçeleriyle hak devri işlemlerini tanımayarak herhangi bir işlem yapmadığını belirterek Çekmeköy ilçesi, Hüseyinli Köyü, 112 ada, 12 parsel sayılı taşınmazda hak sahipliğinin davacı şirketler adına tespiti ile adlarına tapuda tescil işlemi yapılmasını talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu