"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, maaş üzerine konulan haczin iptali ile temsilci olduğu dönemlerdeki prim borçlarından sorumlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası, haczin kaldırılması yönündeki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının Kuruma olan borcunun şirketteki payı oranında olması gerektiğinin tespitine yönelik davanın reddine dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dışı ... Gıda İnş. Taş. Turz.Taah.İç ve Dış Tic. AŞ nin ... şubesine ait borçların dönem ve miktarları, Davacının maaşına konulan haczin hangi dönem ve hangi kuruluşa ait (asıl şirket borçlarımı yoksa ... şubesine ait borçlar mı?)...
İcra Müdürlüğünün 2007/2526 esas sayılı takip dosyasından 12.03.2007 tarihinde haciz konulduğu, borçlu T3'nin haczin üzerinden 11 yıl geçmesi nedeniyle İİK'nın 106. maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebi üzerine, icra müdürlüğünce 15.01.2019 tarihli kararıyla haczin kaldırılmasına karar verildiği ve aynı tarihte tapu müdürlüğüne haczin kaldırılmasına ilişkin müzekkere yazıldığı, tapu müdürlüğünce haczin kaldırıldığı, alacaklının 15.01.2019 tarihli müdürlük kararının iptali için icra mahkemesine başvuruda bulunduğu, ilk derece mahkemesince haciz tarihi olan 12.03.2007 tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde alacaklı tarafından satış talebinde bulunulması nedeniyle haczin düşmediği tespit edilerek haczin kaldırılmasına yönelik müdürlük kararının iptaline karar verdiği ancak İcra ve İflas Kanun'da taşınmaz üzerine konulan haczin ihyası şeklinde bir müessese bulunmadığından haczin ihyasına ilişkin talebin reddine karar verildiği, haczin ihyası müessesi bulunmadığından...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emri ve haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
I-İSTEM Davacı vekili, 2008/2-2009/12 dönemine ait prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçlarına ait 2010/13204, 13736, 13737 ve 13738 numaralı ödeme emirlerinin iptalini, haczin kaldırılmasını; 29.06.2018 tarihli dilekçe ile de 2006/18552, 2006/32925 ve 2008/14247 takip numaralı ödeme emirlerine dayanılarak yapılan haczin fekkini, yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin ... İş Mahkemesi'nin E.2014/706, K.2016/438 sayılı kararı doğrultusunda kesinti tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesini, 2010/13204, 13736, 13737 ve 13738 numaralı ödeme emirlerine dayanılarak yapılan haczin kaldırılmasını, yapılan kesintilerin faiziyle ödenmesini talep etmiştir. II-CEVAP Davalı kurum vekili, davanın reddini savunmuştur....
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2015/7709 Esas sayılı icra dosyasında borçlulardan Hayrullah Şenkaya üzerine kayıtlı "Bahçelievler Kocasinan Mah....
Şti. tarafından açılan çek iptali davasında verilen tedbir kararı uyarınca çek bedeli bankada bloke edilerek ödenmemesi hususunda bankaya mahkeme tarafından talimat verildiğini, ihtiyati haciz kararıyla tedbirin etkisiz kılındığını, gösterilen teminatın yetersiz olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından uyuşmazlık konusu çek üzerine tedbir konulduğu, davanın da derdest olduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyati haciz geçici hukukî himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından açılan çek iptali davasında Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 9.1.2009 tarihinde verilen, çekin ibrazı hâlinde ödeme yapılmamasına ilişkin tedbir kararı gerekçe gösterilerek, ihtiyati haczin kaldırılması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz edenin sıfatına göre kararın bozulması gerekmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili borçlulara ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalı bankanın birinci sıraya alındığını; adı geçenin dosyasından Tapu Sicil Müdürlüğü’ne gönderilen ilk haciz yazısının reddedildiğini ve 15.04.2003 günü yazılan haciz yazısında haczin 02.08.2001 tarihi itibariyle konulmasının istendiğini, önceki bir tarih itibariyle haciz konulmasının yasal olmadığını ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya ödenen payın iptali ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili gönderilen ilk haciz yazısının hatalı olarak reddedildiğini ve konulan haczin gerçeği yansıttığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Tüketici Mahkemesinin 2016/1399 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasının müvekkili lehine sonuçlandığını ve taşınmazın 11/01/2019 tarihinde müvekkili adına kayıt ve tescil ettirildiğini, taşınmaz kaydındaki 05/10/2017 tarihli haczin haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde satış talep edilip satış avansı yatırılmadığından düştüğünü, İİK 106 ve 110. Maddeleri gereğince haczin kaldırılmasının 18/10/2021 ve 29/10/2021 tarihlerinde müdürlükten talep edildiğini, müdürlükçe taşınmazın hacizli olarak devredildiğinden ve yeni malik adına haciz konulamayacağından İİK 106 ve 110....
Ayrıca Mahkemece yargılama sırasında konulan ihtiyati haczin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmayacağı, İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı icra dosyasına ibrazı ile cebri icra işlemine devam edileceği gözetilmeden mahkemece ihtiyati haczin kararın kesinleştiği tarihle sınırlandırması isabetli değildir. Buna ilaveten tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının da takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu taşınmazların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerektiği halde yazılı olduğu gibi harç belirlenmesi de yanlıştır....
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin Dairemizin bozma ilamına uyarak verdiği şikayetin kabulü yönündeki karar yerinde ise de; icra müdürlüğünce, tapu sicil müdürlüğüne haczin fekedildiğine ilişkin bildirim yapılması üzerine eski tarihli hacizler kalkmış olup, hukuk sistemimizde haczin ihyası şeklinde bir müessese bulunmadığından, mahkemece, icra müdürlüğünün 03.9.2020 tarihli kararı gereğince taşınmaza haciz şerhi konulması yönünde işlem yapılmasına hükmedilmesi isabetsizdir. O halde; mahkemece şikayetin kabulü ve şikayete konu icra müdürlüğü işleminin iptali ile yetinilmesi gerekirken, kaldırılan haczin geriye dönük olarak yeniden konulmasına hükmedilmesi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 9....