Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı iddiasıyla hacizlerin kaldırılması şikayetine ilişkindir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir. Şikayette tarafların yanlış belirtilmiş veya hiç belirtilmemiş olmasının bir önemi yoktur. Bu eksiklik şikayetin reddini gerektirmez. Şikayetle icra müdürlüğü işlemlerinin hukuka uygunluğu incelendiğinden, icra mahkemesi şikayet üzerine takip dosyasını getirterek, şikayetle ilgili olan kişileri belirlemeli, bu kişileri duruşmaya çağırıp görüşlerini almalı ve varsa delillerini toplamalıdır. HMK'nın 27. maddesine göre, hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır....

nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin reddine ilişkin 16.08.2013 tarihli memurluk işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle takibin iptali talebi olarak değerlendirilip, 5411 sayılı Kanun'un 106 ve 141. maddelerine göre fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıl olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ......'' hükmü yer almaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun ... Bankası A.Ş.'nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun talepte bulunmadığı zamanaşımı şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir....

    nın 99.maddesine göre davacı alacaklı yana istihkak iddiasının reddi yönünde dava açmak üzere süre verilmiş ve bu doğrultuda işbu dava açılmış ise de; borçlu şirket yetkilisinin haczin yapıldığı adreste olduğunun belirlendiği, istihkak iddiasında bulunan 3. kişi şirket yetkilisi tarafından haczedilen taşınırların daha önceden borçlu şirkete ait olduğunun kabul edildiği, haczin borçlunun huzurunda yapıldığı, bu durumda haciz işleminin İİK.nın 96 ve 97.maddelerine göre yapılmasına ilişkin mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “dava konusu haciz sırasında takip borçlusunun hazır olmadığı, nişanlısı olan üçüncü kişinin bulunduğu ve kira sözleşmesi ile faturalara dayanarak istihkak iddia ettiği, mahcuzların üçüncü kişinin elinde iken haczedildiği, İİK’nun 99. maddesinin uygulanmasının yerinde olduğu“ gerekçesi ile şikayet başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, İİİK’nun 99. maddesinin uygulanmasına yönelik memur muamelesini şikâyet başvurusu niteliğindedir....

      14.10.2019 tarihli haczin İİK'nın 99.maddesine göre yapıldığına ilişkin 16.10.2019 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece davacıya icra müdürlüğünün 99 maddesi gereğince işlem yapılmasına ilişkin kararının tebliğ edilmediğinden bahisle davanın esası incelenmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, dosya incelendiğinde Antalya 4....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; takip borçlularından Osman Uslu ve Uğur Uslu aleyhine 21/01/2021 tarihli hacizle ilgili istihkak iddiasında bulunulması üzerine icra müdürlüğünce alacaklı tarafa İİK 99.madde kapsamında dava açmak üzere süre verildiği, bu karara karşı alacaklı tarafın şikayet yoluna başvurduğu, haciz yapılan adreste borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmediği, haciz sırasında borçluların hazır olmadığı, her ne kadar borçlulara ait haciz mahallinde bir kısım evrakların bulunduğu ileri sürülmüş ise de bulunan evrakların eski tarihli olması ayrıca takip borçlularından iflasına karar verilen Emek Gruop Şirketinin yetkilisi olan borçluya ait haciz mahallinde bir kısım evraklar bulunması haczin borçlunun elinde bulundurduğu mallara yönelik yapıldığını kabulü anlamına gelmediğinden davacı tarafın iddialarının açılacak istihkak iddiasının reddine ilişkin davada değerlendirilebileceği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş...

      Mahkemece, 05/12/2012 tarihinde bir kısım menkullerin haczedildiği, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, işyeri vergi levhasının ... adına kayıtlı olduğu 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklı vekili tarafından istihkak iddiasının kabul edilmediği ve haczedilen menkullerin muhafazasının talep edildiği, icra memuru tarafından haczin, İİK'nun 99. maddesine göre yapıldığı, alacaklı vekilinin muhafaza talebinin reddedildiği, mahcuzların 3. kişiye yediemin olarak teslim edildiği, alacaklı vekiline dava açması için 7 gün süre verildiği alacaklı tarafından süresinde şikayette bulunulduğu, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, İcra Müdürlüğü'nün haczin İİK'nun 99. maddeye göre yapılması işlemi, usul ve yasaya uygun olmakla şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına, icra müdürlüğünce İİK'nın 99. Maddesi uyarınca alacaklıya dava açması için süre verilmesi amacıyla işlem yapılmasına karar verilmiştir. Somut durumda açılan davada haczin kaldırılması istemi mevcut ise de, dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında istihkak davası olarak nitelendirilmemiş, haczin İİK 99. Maddeye göre yapılması gerektiği iddiası ile İİK 16. Maddeye dayalı memur işlemini şikayet olarak kabul edilmiştir. İİK'nın 97/a maddesine göre bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile 3. Şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Haciz işlemine karşı istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK 96 ve devamı maddelerinin mi yoksa İİK 99. Maddenin mi uygulanacağının tespitinde esas alınması gereken İİK'nın 97/a maddesidir. Somut durumda haciz işleminin uygulandığı yer davacı 3....

        Ancak borçlu takip dosyasından 06/06/2018 tarihinde dosyanın tamamının fotokopisini aldığından bu tarihte tebliğe muttali olmuş olup, 7 günlük süre içinde şikayet yapılmadığından İlk Derece Mahkemesince takibin usulüne aykırı kesinleştirildiğine yönelik şikayetin reddine dair kararı yerindedir. Davacı borçlunun taşınmaz üzerindeki haczin İİK 106. ve İİK 110. maddesine göre kaldırılması ve yeniden kıymet takdiri yapılmasına yönelik istinaf incelenmesinde ; Borçlunun, İİK'nın 106- 110 maddeleri gereğince taşınmazlarının üzerindeki haczin kaldırılması şikayeti hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir (Yargıtay 12. HD'nin 2018/16218- 2019/2701 E-K sayılı ilamı). Yine yeniden kıymet takdiri yapılmasına ilişkin şikayet de, icra müdürlüğünün satışa hazırlık işlemlerine ilişkin olup, anılan kararın istinaf kabiliyeti bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu