İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,borçlunun ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edebilmesi için, tüm dosya borcunu karşılayacak miktarda ve anılan maddede yazılı olan teminatların gösterilmesi gerektiği, halde davacı borçlunun yalnızca ihtiyati haciz miktarını karşılar nitelikte teminat mektubunu dosyaya sunduğunu, bu nedenle borçlunun ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddedilmesi gerekirken mahkemece hataya düşülmüş olup eksik miktara rağmen talep kabul edilerek hacizlerin kaldırılmış olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra müdürlüğünün 2015/14478 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu aleyhine yasal süresinde işlem yapılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırıldığını, icra takibinin 13/07/2020 tarihinde yenilerek 2020/4915 numarasını aldığını, aynı tarihte borçlunun mal varlığı sorgulanıp borçlu adına kayıtlı bir taşınmaz ile bir adet araç kaydına haciz şerhi işlendiğini, 27/02/2020 tarihinde borçlu adına kayıtlı kaydına haciz konulan 34 XX 820 plakalı araç üzerindeki haczin tahsil harcı alınmaksızın kaldırılması için talepte bulunulduğunu, ancak icra müdürlüğünce taleplerinin reddi ile %4,55 harç yatırılması halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini, takip dosyasında borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin devam ettiğini, araç üzerindeki haczin fekki yönündeki taleplerinin borcun tamamının ödendiği yönünde karine oluşturmadığını, tüm hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunmadıklarını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra müdürlüğü tarafından tahsil...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabının doğru olduğunu, takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılması için asıl alacak ve tüm ferilerin teminat olarak yatırılması gerektiğini, davacının teminat yatırmasından sonra davacının mal varlığı üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, ihtiyati haczin sadece davacının yatırdığı teminat üzerinden devam ettiğini, mahkemenin bu hususu dikkate almadığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması ve fazla ödenen teminatın iadesi istemine ilişkindir. İİK'nın 266. maddesinde; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir....
Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK'nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olsa bile aynı taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu 10.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia da bulunmadığına göre borçlunun 28.12.2021 tarihinde İcra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvuru, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....
Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas 2001/516 Karar sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. O halde mahkemece istemin bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu haczin noter eşliğindeki kura çekimi ve tahsisten çok sonra konulduğu, dairenin adına tahsisinden sonra mülkiyet naklinin geç yapılmasının davacının aleyhine yorumlanamayacağı, Kooperatif Yasasının 2. Maddesine göre ve yargı içtihatlarına göre kooperatifin mülkiyetinin davacıya tahsis tarihinde geçtiği kabul edilerek, davacının kendisini ilgilendirmeyen kooperatif borcundan dolayı dairesinin tapu kaydına haksız olarak konulan haczin kaldırılması isteğiyle açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle yerel mahkeme karanın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.06.2015gününde oybirliğiyle karar verildi....
ndaki alacaklarına haciz konulduğunu, haciz yazısına istinaden federasyondan gönderilen 15.832,95 TL alacağın icra dosyasına geldiğini, bu paranın alacaklı tarafından çekildiğini, alacakları üzerine konulan haczin kaldırılması ile alacaklıya ödenen paranın İİK'nun 361. maddesine göre iadesi taleplerinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini ileri sürerek, kulübün sehven ....nezdindeki 15.832,95 TL alacağına konulan haczin kaldırılması, icra dosyasında olan paranın iadesi ve yanlışlıkla ödenen paranın geri alınması taleplerinin reddine ilişkin 11.04.2014 tarihli müdürlük kararının iptalini istediği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından.......
İcra takibinin tarafı olmayan davacının, haczin kaldırılması yönündeki şikayeti İİK’nun 79. maddesi kapsamında bulunmadığından işin esasını inceleme yetkisi talimat yazan icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine aittir.Bu durumda uyuşmazlığın asıl icra dairesinin bağlı olduğu Malatya İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Malatya İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK'nın 266. maddesine göre ihtiyati haczin kaldırılması takip başlatıldıktan sonra icra mahkemesinden istenebileceği, İcra Müdürlüğünce ihtiyati haczin kaldırılamayacağı, şikayet tarihi olan 06.04.2022 tarihi itibariyle de asıl takibin yapılmaması sebebiyle ihtiyati haczi kaldırma yetkisinin ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye ait olduğundan ve Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesince de ihtiyati haczin kaldırılması yönünde karar verilmediğinden, şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 2018/3650 Esas 2018/1967 Karar sayılı dosyasında, Kayseri 5....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili çeke istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, istem uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin Ankara olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, borçlunun yerleşim yeri ile çekteki keşide yerinin Ankara olması nedeniyle yetki itirazının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili kararı temyiz etmiştir....