DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2018/13408 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, takibin niteliği gereği bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerekirken, süre aşımından ret kararı verilmesi isabetsizdir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....
Kat 3 no'lu bağımsız bölüm üzerine haciz konulduğunu, müvekkilince haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunu, müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin 4 kişilik ailesi ile aynı evde yaşadığını, söz konusu evin İİK 82/12 madde uyarınca haline münasip ev olduğunu, işlenen haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, evin müvekkilinin malik olduğu tek evi olduğunu, başkaca alternatif bir evi bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olduğunun henüz kanıtlanmadığını, devam eden bir davanın bulunduğunu, borca, takibe ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, sadece teminat karşılığı alınan bir ihtiyati haciz kararı doğrultusunda müvekkilinin mağduriyetine neden olunduğunu, mahkemece evin satılmasına ve 250.000,00 TL'nin müvekkiline ödenmesine şeklinde kararında mevcut ekonomik koşullar gereği müvekkilinin bu fiyata ev alabilmesinin mümkün olmadığını, mahkemece bu hususun hiç bir şekilde dikkate alınmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulünü...
nedeniyle reddine karar verilemeyeceğini, zira kıymet takdirine itiraz davasının yasal süresi içerisinde ikame edildiğini, davanın topyekûn süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, davalı aleyhine ikame edilen menfi tespit davasında özel olarak bir belirtme yapmaksızın ''müvekkilin taşınır ve taşınmaz mallarına haciz konulmuştur'' şeklindeki ibareden öğrenme tarihinin menfi tespit davasının açıldığı tarih olarak esas alınmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, kararın, aynı zamanda adil yargılanma hakkının geri döndürülemez ve tazmin edilemez nitelikte bir ihlali olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, haczedilemezlik ve kıymet takdirine itiraz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/480 E. sayılı dosyası ile haczedilmezlik itirazını süresinde yaptıklarını, bu davanın açılması ile kanunen satışın durması gerektiğini, bu dava devam etmekte iken açık ihale kararı ile haksız olarak ihale günü verilip ihale yapıldığını, yine ihalenin durdurulması ve iptali amaçlı olarak Manisa 1. İcra Hukuk Mah. nin 2021/489 E. sayılı ve Turgutlu İcra Hukuk Mah. nin 2021/152 E. sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu davaların sonuçları beklenmeden yapılan ihalenin de kanuna aykırı olduğunu, Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/489 E. sayılı dosyasında satış kararının iptali istemi yönünden davanın kabulü ile Manisa 1. İcra Müdürlüğünün 2020/480 E. Sayılı takip dosyasındaki haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazlar hakkında verilen satış kararının iptaline karar verildiğini ve bu kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8....
işlemlerinin ayrı ayrı iptallerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ve gelirlerinin haczedilemeyeceğini, bu itirazın yasaya ve gerçeğe aykırı olduğunu, 89/2 haciz ihbarnamesi çıkarılmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğünün usulsüz itirazı dikkate alarak taleplerini reddettiğini belirterek şikayet konusu işlemin düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
Valide Sultan Şubesi nezdindeki hesap olmak üzere yirmi hesap yönünden haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne karar verildiğini, hesapta 03.07.2020 tarihinden önce mevcut olan para yönünden haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiğini ve Vakıfbank T.A.O Validesultan Şubesi nezdindeki yirmi hesap yönünden haczedilemez hesaplar üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, 03.07.2020 tarihi ve sonrası olan 07.07.2020 tarihli haczedilmezlik şikayetlerinin de kabul edilmesi gerektiğini, haczedilmezlik iddialarının haklılığının ortaya çıktığını, bilirkişinin, mahkemenin yetkisinde olan bir hususta herhangi bir yasal temeli olmayan bir kanaatte bulunduğunu, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile hazırladığı raporda açıkça belirtilen hususları dikkate almadığını, belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirlerinin haczedilemeyeceğinden bahisle hacze...
İcra ve İstanbul 5. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait menkullere ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. İcra Mahkemesince, haczedilmezlik şikayetinin esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 5. İcra Mahkemesi tarafından ise haczin nokta haciz niteliğinde olmadığı, talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinin yetkili olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı Pendik 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/513 esas, 2011/92 karar sayılı 17.02.2011 karar tarihli ilamının incelenmesinde, 2981 Sayılı Yasanın 10/c maddesine dayalı olarak açıldığı ve şuyulandırma bedelinin artırılmasına ilişkin bulunduğu, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata yönelik olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle anılan yasal düzenlemenin olayda uygulanma yeri yoktur. Bir diğer anlatımla takibe konu edilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağı olmadığından, borçlu belediye, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunamaz. Bu durumda mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin 5393 Sayılı Yasanın 15/son maddesine göre incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Hukuk Dairesinin, İİK.nun uygulanmasından doğan dava, itiraz ve şikayetler dolayısıyla icra mahkemelerinden verilen ve diğer Hukuk Dairelerinin görevi dışında kalan hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar iş mahkemesince verilen haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....