Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır. Aksi halde şikayetin reddi gerekecektir. Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin banka hesabı olması durumunda ise hesaptaki paraların niteliği belirlenmelidir. Tamamının haczi kabil olmayan paralardan oluşması halinde haczinin kabil olmayacağı tartışmasızdır. Ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunması, bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabı söz konusu olacaktır....
Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır. Aksi halde şikayetin reddi gerekecektir.Haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığının kabulü zorunludur. Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine, havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır....
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Hacze konu edilen hesabın 15. madde kapsamında kalan kamu hizmetine tahsis edilmiş mallardan olmadığını, davacının pos hesabı olması münasebetiyle özel mallarından olduğunu, İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczinin mümkün olmadığını kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczinini mümkün olduğunu bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunlu olduğunu haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiğini, haczedilmezlik şikayetine konu edilenin banka hesabı olması durumunda ise hesaptaki paraların niteliğinin belirlenmesi gerektiğini ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunmasının bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabının...
Öte yandan borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. (Yargıtay 12....
Bu durumda, bu madde gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunabilecek olan kişi borçlu olup, borçlunun yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca hacizli ziraat aletinin (traktörün) maliki olmaması halinde bu mala yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Somut olayda, hakkında haczedilmezlik iddiası ileri sürülen traktörün, haciz ve şikayet tarihinde şikayetçi borçlulardan sadece T1 adına kayıtlı olduğu, diğer şikayetçi borçlu T2 adına kayıtlı olmadığı görülmektedir. Öte yandan, İİK'nın 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise İİK' nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
İşin esasına gelince; mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı vekili tarafından Havza İcra Müdürlüğü'nün 2019/276 Esas sayılı takip dosyası kapsamında haczedilen 34 XX 420 plakalı traktörün haczedilemeyeceğinden bahisle şikayette bulunulduğu, Havza İcra Müdürlüğü'nün 2019/276 Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelendiğinde haczin 10/11/2020 tarihinde borçlu haciz mahallinde hazır iken yapıldığı, haczedilmezlik şikayetinin ise 02/08/2021 tarihinde yapıldığı, bu durumda haczin haciz anında borçlu tarafından öğrenildiği, haczedilmezlik şikayetinin 7 gün olup bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu belirtilerek şikayetin süre aşımından reddine dair karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde kullanılması zorunludur. Belediyece kamuya tahsis kararı alınması haczi engellemez. 5393 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca bu yöndeki şikayet süresiz olarak yapılabilir. (Benzer karar Yargıtay 12....
Kaldı ki dünyayı etkisi altına alan pandeminin getirmiş olduğu ve ülkemizin de içinde bulunduğu dar boğaz ortamında müvekkile ait taşınmazların haczi sonucu büyük bir mağduriyet yaşanmaktadır. Söz konusu usul ve yasaya aykırı olarak düzenlenmiş haczin kaldırılması anılan sebepler doğrultusunda büyük önem arz etmektedir. Nitekim yine Sorgun İcra Müdürlüğündeki 2021/22 Esas sayılı dosyasında müvekkile ait 34 XX 295 plakalı traktör hakkında haciz kararı uygulanmış fakat müvekkilin haklı itirazları doğrultusunda söz konusu traktör hakkında Sorgun İcra Hukuk Mahkemesi 2021/48 esas sayılı dosyasında 07/04/2022 tarihli celsesinde Sayın Mahkeme şikayetimizin kabulüyle traktör üzerindeki haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Duruşma tutanağını ekte sunuyoruz....
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 27/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda "davacının çiftçi olup 34 XX 501 plakalı traktörün İİK.nun 82/1 maddesi 4. bendinde yer alan çiftçiler için zorunlu nakil ve ziraat aleti olduğu, haczin kaldırılması talebinin 82/2 maddesi uyarınca yerinde olduğu, aksi kanaat halinde traktör bedelinin tespiti, haline münasip traktör bedelinden fazla ise satılması satış bedelinden haline münasip traktör bedeli ayrılmasına kalanın alacaklıya ödenmesi gerektiği" görüşü bildirilmiştir. 30/07/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda "dava konusu 34 XX 501 plakalı 2007 model traktörün 52.000 TL değerinde olup, davacının 30.000 TL değerindeki traktör ile işini yapabileceği, 30.000 TL.nin davacıya ayrılarak kalan kısmın alacaklıya ödenmesi gerektiğini" bildirmiştir....
Traktör de bir ziraat aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir.Bu gün ülkemizde kara sabanla çiftçilik yapan çok az sayıda insan kalmıştır.Kara saban çağdaş bir tarım aleti olmadığı gibi hayvanlarla nakil yapılması da çağdaş bir yöntem değildir.Bu itibarla teknolojideki gelişmeler nedeniyle verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı arttıran, ekonomik hayata artı değerler kazandıran makineler de çiftçilerimiz için bir ihtiyaçtır. İİK.'nun 82.maddesinin 3. fıkrası gereğince ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi, çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle İİK.'...