Borçlunun başvurusu, İİK'nun 82/1-4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun bu maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. İİK'nun 19/2. maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter. Aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır. Somut olayda, borçlunun... Plakalı traktörünün 22.10.2014 tarihinde fiilen haczedilerek değerinin tespit edildiği, haczin borçlunun yokluğunda, fakat borçlunun eşi ... huzurunda yapıldığı görülmektedir. Haciz tutanağında, tutanağın bir sureti "103 maddesi yerine kaim olmak üzere haciz tutanağı sureti haberdar edildi." ibaresi yer almaktadır....
Borçlunun şikayet nedenleri arasında haciz konulan 297 ada 31 nolu parselin fiilen belediye hizmet binası olduğundan 5393 sayılı Kanun'un 15/son maddesi gereğince haczedilemeyeceği şikayeti de bulunmakta olup Mahkemece bu şikayet sebebi değerlendirilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/460 KARAR NO : 2020/2136 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2019 NUMARASI : 2019/241 ESAS, 2019/984 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/241 Esas, 2019/984 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 12....
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibariyle, davacının haczedilmezlik şikayetinin İİK’nun 16. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde mahkememize yapılması gerekirken 7 günlük yasal süresi geçtikten sonra mahkememize haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu" gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2019/12762 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı T.T3 Vekili tarafından, borçlular Hasan Gültekin, Ali Gültekin, T1, Sencer Utku Gültekin ve Gülten Gültekin aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takip yapıldığı, borçlu/davacı T1 adına kayıtlı Malatya ili, Battalgazi ilçesi, İzzetiye Mahallesi, 594 ada, 105 parselde kain B Blok K:1 no 2 nolu mesken nitelikteki taşınmazın kaydına 1511/2019 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, davacı borçlu adına ödem emri tebliğ edilemediği, davacının 21/02/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği, davacı tarafından 26/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti yapıldığı anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar....
Başvuru bu hali ile İİK'nun 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu madde uyarınca, “borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ... aletleri” haczedilemez. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayeti için sürenin haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olduğunu hak düşürücü süre aşıldığından davanın süre yönünden usulden reddini, borçlu taşınmazın maliki olmadığından davanın tarafı olamayacağını, borçlu ile aynı çatı altında yaşayan ailesinin meskeniyet iddiasında bulunabileceğini davacı borçlu Adnan Yılmaz'ın kızı olduğunu fakat tapuda taşınmaz maliki Mesut Özmen olduğunu bu nedenle haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmek için aktif dava ehliyeti bulunmadığını beyanla davanın usulden reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".......
Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar hükmü nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararının niteliği (...taşkın haciz (İcra Mahkemesince 85. Maddenin uygulanma biçimi.)...) itibariyle istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın taşkın haciz şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun İİK'nun 363/1, 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
Öte yandan, İİK'nin 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla taşınmaz ipotekli olup haciz yapılmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. (Yargıtay 12. HD 20/11/2018 tarih, 2017/9026, 2018/11808) Yukarıda emsal olarak alıntılanan kararda da değinildiği üzere davacının dava konusu taşınmazda malik olmadığı bu nedenle meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da olmadığı anlaşıldığından açılan davanın aktif husumet yokluğu (dava şartı) nedeniyle reddine " karar verildiği anlaşılmıştır....
Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2011/5386 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında davalı banka tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu adına kayıtlı Ankara İli, Akyurt İlçesi, Kazayağı Mah, 3968 Ada, 8 parselde (eski 1735) kayıtlı taşınmaza 22/12/2014 tarih ve 7231 yevmiye numarası ile haciz şerhi konduğu, taşınmazın haczine yönelik İİK 103 davetiyesinin davacı T1 02/02/2015 tarihinde bizzat, 01/10/2015 tarihinde eşine tebliğ edildiği, taşınmaza ilişkin kıymet takdirinin ise bizzat borçluya 14/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Buna göre mahkemenin süre yönünden değerlendirmesi yerinde görülmüştür....