dan dolayı 1995 yılından beri almakta oldukları dul ve yetim aylıkları üzerine davalı banka tarafından 2008 yılının 8. ayında bloke konulduğunu, sonrasın da icra takibi nedeniyle müvekkillerine ait emekli maaşları üzerine haciz konularak 01.03.2010 tarihine kadar kesintinin sürdürüldüğünü, müvekkillerince yapılan haczedilemezlik şikayeti üzerine İcra Mahkemesince müvekkillerinin almakta oldukları dul ve yetim aylıkları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak davalı tarafından icra dosyasında birikmiş tüm kesintilerin tahsil edildiğini, 24.05.2010 tarihinde davalı bankaya gönderilen ihtarnameye rağmen blokenin kaldırılmadığı ileri sürerek, bugüne kadar bloke ve haciz konularak ödenmeyen 24.000.00 TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ve tahsili ile blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık; İİK 82/12 maddesi kapsamında haczedilmezlik iddiasına ilişkindir. Osmaniye 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/4685 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; temlik eden alacaklı banka tarafından şikayetçi borçlu hakkında 20.07.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibinin kesinleşmesinin akabinde davaya konu taşınmaz üzerine haciz konulduğu, borçluya 18.10.2018 tarihinde 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliğ edildiği, daha sonra 16.07.2019 tarihinde yeniden kıymet takdir raporu tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin ise 18.07.2019 tarihinde ileri sürüldüğü görülmüştür. 2004 Sayılı İİK'nin 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Ancak bu şikayet İİK 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden itibaren başlar (Benzer Yargıtay 34 XX 803/1339 Esas 2020/2459 Karar) Yargıtay 12....
. - 2017/2378 K. sayılı ilamı ile bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde, mahkemece borçlunun geçimini çiftçilik yanında aldığı emekli maaşı ile sağladığı ayrıca Kardeş Un isimli iş yerinin dört ortağından biri olduğu tespit edildiği gerekçesi ile İİK 82/4 maddesi gereğince haczedilemezlik şikayeti yerinde görülmeyerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
A.Ş'ye ait olan menkul malların haczedildiğini, 3.şahıs şirket tarafından haczedilen menkuller için istihkak iddiasında bulunulduğunu, icra müdürlüğünün 18/07/2019 tarihli kararı ile dosyanın icra mahkemesine sunulmasına karar verildiğini, icra müdürlüğünün İİK. 99 maddesi gereğince istihkak davası açmak için alacaklı vekiline süre vermesi yerine, İİK. 96- 97 hükümlerini uygulayarak dosyayı icra hukuk mahkemesine tevdi etmesi yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra müdürlüğünün İİK. 85 madde hükmüne aykırı haciz yapmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, haczedilen makine techizatı Sivas Kriminal Alışveriş merkezi binasının mütemmim cüzi olduğunu, Ziraat Bankası'na birinci derecen ve ikinci dereceden ipotek tesis olduğunu, bu nedenle makine teçhizatının taşınmazdan ayrı olarak menkul haciz ile haczedilmesinin mümkün olmadığını, haczi yapılan mahal 3. Şahsın ticari faaliyet adresi olup, Sivas Yatırım Ortaklığı Tic....
Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar," Anılan tüm bu yasal düzenlemeler nazara alındığında ve İİK 82/1 maddesindeki haczedilmezlik şikayeti süreye tabi olmadığından davacı döner sermaye işletmesine ait mal ve hakların mevcut yasal düzenlemeler karşısında devlet malı olarak kabul edilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş ve 82/1 madde uyarınca davacı üniversite mallarının devlet malı olması nedeni ile haczedilemeyeceği anlaşılmış olmakla şikayetin kabulü davacıya ait hak ve alacakların haczi yönünden İstanbul Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün Halk Bankası Beyazıt Şubesi nezdinde bulunan haczin kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin KABULÜ ile İstanbul Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün Halk Bankası Beyazıt Şubesinde nezdinde bulunan hesabına konulan haczin KALDIRILMASINA" karar verildiği görülmüştür....
A.Ş'ye ait olan menkul malların haczedildiğini, 3.şahıs şirket tarafından haczedilen menkuller için istihkak iddiasında bulunulduğunu, icra müdürlüğünün 18/07/2019 tarihli kararı ile dosyanın icra mahkemesine sunulmasına karar verildiğini, icra müdürlüğünün İİK. 99 maddesi gereğince istihkak davası açmak için alacaklı vekiline süre vermesi yerine, İİK. 96- 97 hükümlerini uygulayarak dosyayı icra hukuk mahkemesine tevdi etmesi yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra müdürlüğünün İİK. 85 madde hükmüne aykırı haciz yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haczedilen makine techizatı Sivas Kriminal Alışveriş merkezi binasının mütemmim cüzi olduğunu, Ziraat bankasına birinci derecen ve ikinci dereceden ipotek tesis olduğunu, bu nedenle makine teçhizatının taşınmazdan ayrı olarak menkul haciz ile haczedilmesinin mümkün olmadığını, haczi yapılan mahal 3. şahsın ticari faaliyet adresi olup, Sivas Yatırım Ortaklığı Tic....
Karar: Yukarıda esas numarası yazılı olan dosyada, Av T2 talebi incelenmekle, aynı konu hakkında müdürlüğümüzce daha öncesinde karar verildiğinden, karar verilmesine yer olmadığına, İİK 16. Maddesi gereği şikayeti kabil olmak üzere karar verildi" denilmektedir. Yargıtay 12 HD'nin 2018/12055 E. 2018/8748 K.sayılı kararında; "borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK 106- 110 maddeleri gereğince süreside satış istenmemesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun şikayeti hakkında ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte" olduğu belirtilmiştir. Davanın konusu müdürlük kararının esasını teşkil eden işlem İİK 106- 10 maddesi gereğince haczin düşüp düşmediğine ilişkin olup, yukarıda belirtilen Yargıtay kararı göz önüne bulundurulduğundan mahkeme kararının kesin nitelikte olduğu, istinafa tabi olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; şikayete konu .... parsel sayılı taşınmaz üzerinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda meskeniyet iddiası kabul edilerek haczin kaldırılmasına karar verilmiş hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir....
Borçlunun başvurusu, takibin şekline göre İİK.'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gereken İİK.'nun 71/2. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir. İİK.'nun 71/2. maddesinde ise;borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, aynı Kanun'un 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmış olup; İİK.'nun 33/a maddesinde, istemin kabulü durumunda icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun zamanaşımına yönelik şikayeti kabul edildiğine göre; İİK.'...
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda; şikayetçinin icra takibinde taraf sıfatı olmadığı gibi aile konutu olduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazdaki kendi hissesi üzerine de haciz konulmadığı anlaşılmakla yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...