İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafndan borçlu hakkında bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ususlsüz tebliğ şikayeti, imzaya itiraz ve kesinleşmeden önceki döneme ait zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile, takibin durdurulmasına, tazminata ve para cezasına karar vermiş, hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; İİK.'...
Bu durumda anılan hacze karşı şikayeti incelemeye Kocaeli İcra Mahkemesi yetkili olup, mahkemece şikayetin yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. yetkilileri hakkında açılan davada, müştekinin usulsüz şikayeti nedeniyle İİK'nun 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA 15.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge adliye mahkemesince incelenmesi istenen taşkın haciz şikayetinin reddine dair kararın İİK.nun 363/1 maddesinde belirtilen istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte bulunduğu görülmekle taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nun 365/3 maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin reddine, haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkeme kararının usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğu anlaşılmakla esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere; Davacı vekilinin Kayseri 3....
Davalı- alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun eşinin meskeniyet şikayeti yapma hakkı bulunmadığından şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, İİK 82/12 bendinde düzenlenen meskeniyet şikayetinin yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup takipte borçlu sıfatı taşımayan davacının şikayet hakkının bulunmadığını, mahkemece borçlunun daha mütevazi semtlerde alabileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmesi ve bu miktar bedelin satıştan sonra alacaklıya bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, borçlunun borcu ödemek yerine ihtiyati haciz başvurusu yapılması üzerine 13/10/2021 tarihinde kötü niyetle taşınmaza aile konutu şerhi koyduğunu, aynı evde yaşayıp her şeyden haberdar olan eşine meskeniyet şikayeti yaptırdığını, icra takibine konu alacağın kesinleşmiş ilama bağlı alacak olduğundan meskeniyet itirazının reddi gerektiğini, İİK 82/12 bendinde düzenlenen meskeniyet şikayetinin de Anayasaya aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini...
Bu durumda, borçlunun 3. kişi şirket lehine taşınmaz üzerinde 29/08/2012 tarihinde ipotek tesis ettirdiği ve ipotek borcunun halen devam ettiği anlaşılmakla mahkemenin bu gerekçe ile şikayeti ret kararı doğru olup mahkeme kararının doğrudan onanmasına karar verilmesi gerekirken Dairemizce maddi yanılgıya dayalı olarak sonucu doğru kararın onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının doğrudan onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 24.11.2015 tarih ve 2015/ 20866 Esas – 2015/ 29331 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/1995 Talimat sayılı dosyasından yapıldığı, İİK 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yeri talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, ... İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; ... İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İİK da yapılan değişiklikle taşınmazların tapu kaydına İİK nun 91 maddesine göre haciz şerhi konulmaktadır. Haciz sırasında hazır olmayan ve mallarına haciz tutanağının tebellüğe yetkili kişi bulunmayan alacaklıya veya borçluya üç gün içinde haciz tutanağını incelemesi ve diyeceğini varsa bildirmesi için (icra dairesince) 22 örnek sayılı davet kağıdı gönderilir. (İİK 103 madde) üç günlük süre haciz işlemine karşı şikayet süresinin işlemeye başlamasını sağlamak içindir. Üç günlük sürenin bunun dışında bir işlevi yoktur. İİK 82/12 maddesi uyarınca borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Borçlunun haczedilen taşınmazın haline münasip olması nedeniyle İİK 82/12 maddesi uyarınca icra mahkemesine yaptığı şikayet haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet süresine ilişkin bir hüküm bulunmadığından İİK 16/1maddesindeki genel hüküm uygulanır. Şikayet ve şartlarını düzenleyen İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılır....
Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz. O halde mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; mahkemece tebligatın usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesine göre tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
Dairemizin bugüne kadar uygulamalarında, yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulu karan ilgi tutularak ve de sermaye unsurunun üstün tutulduğu alet ve edevatın maddenin Öngördüğü haczedilmezlik kapsamı dışında kaldığı belirtilerek traktörle ilgili olarak şikayetçilerin haczedilemezlik şikayetleri reddedilmiştir. Yine Dairemiz bu konuda "Banka kredisi ile satın alınan ve Ziraat Bankası'na rehinli bulunan traktörün, temin ettiği alacaktan arta kalan kısmının da haczedilebileceğine, karar vermiştir. (12. HD 26.12.1983 tarih ve 9577 Esas, 10949 Karar)" Diğer taraftan yasa koyucu, İİK'nın 82/4. maddesinde borçlu çiftçinin kendisi ve ailesi için zaruri olan ve haczedilmezlik konusu mal varlıklarını belirlemiş, fakat emekten ziyade sermaye ağırlığı üstün traktörün haczedilmezliğini düzenlememiştir....