İcra Müdürlüğünün 2020/5329 esas sayılı dosya üzerinden takibe koyduğunu, borçlu tarafın 27/08/2020 tarihinde ihtiyati hacze itiraz ettiğini; takibin konusunun 31/12/2019 günlü fatura olduğunu, fatura bedelinin 21/08/2020 ve 26/08/2020 tarihinde ödendiğini, buna ilişkin dekontların sunulduğunu; takibe konu borcun ödeme emri tebliğ edilmeden önce ödenmiş olması nedeniyle haç yükümlülüğünün de doğmadığını; hacizlerin kaldırılması taleplerinin icra müdürlüğünce İİK m. 266'ya göre hacizlerin kaldırılması konusunda yetkinin icra mahkemesinde olduğu gerekçesiyle reddedildiğini belirterek, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü üzerine hacizler usulsüz hale geleceğinden, düzeltilen tebliğ tarihinden önce konulan hacizlerin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin kaldırılması gerekir. Ancak, davacının İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/456 E. sayılı dosyasında açtığı davada verilen şikayetin kabulü yönündeki kararın istinafı üzerine karar İstanbul BAM 21. Hukuk Dairesinin 2021/1364 Esas, 2022/361 Karar sayılı kararıyla kaldırılmış ve şikayetin reddine kesin olarak karar verilmiştir. Gelinen aşamada, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne dair kararın kaldırılması sonucunda tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, hacizlerin kaldırılması istemini içeren bu şikayetin de reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2017 tarih 2017/347 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ibraz edilerek ihtiyati haciz yapılması istenilmiş, bankalara borçlunun maaş hesabı olması halinde kim tarafından yatırıldığı ve adres bilgileri hakkında bilgi verilmesi talebini de içerecek şekilde haciz müzekkeresi gönderilmiş, 10/08/2018 tarihinde açılan dava ile emekli maaşına haciz konulduğu belirtilerek haczin kaldırılması istenilmiş, mahkemece dava tarihinden önce hacizlerin kaldırıldığı gerekçesi ile davanın karar verilmiştir. Alacaklı vekili 13/02/2018 tarihli talebi ile T2'in emekli maaşına konulan haczin kaldırılması için İş Bankası Farabi Şubesine yazı yazılmasını istemiş, icra müdürlüğünce aynı gün işlem yapılarak yazı yazılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alındığı, ve ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlunun menkul malları üzerine 18.10.2008 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, takibin devamında borç ödemeden aciz vesikası alındığı, borçlunun İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönündeki istemi icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin iddiaları ile birlikte takibe konu bonoların takip öncesi ve takibin kesinleşmesi sonrasında zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, takibin kesinleşmediği, bu durumda hacizlerin kaldırılması talebi hakkında ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
kaldırılması talebi doğrultusunda ve tahakkuk ettirilecek harç için de harç tahsil müzekkeresi yazılarak işlem yapılmak üzere 22.10.2015 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü’nce müzekkere gereği işlem yapılmadığını, ihtiyati hacizlerin kaldırılamayacağı yönünde karar oluşturulduğunu, konkordatonun tasdiki kararı ve mahkeme tarafından ilgili icra müdürlüklerine yazılan müzekkere doğrultusunda, icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılması gerekmekte iken aksi yönde oluşturulan kararın hukuka aykırı olduğunu, şikayetin kabulüne, icra müdürlüğünün hukuka aykırı kararının ortadan kaldırılarak icra dosyasından uygulanan tüm hacizlerin fekki ile ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazdırılmasına, bu dava sonuçlanıncaya kadar takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili T3 Emay İnşaat A.Ş.'den olan alacakları için açılan ve derdest olan davada İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/829 Esas sayılı dosyası ile 17.10.2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı verdiğini, İstanbul Anadolu 19....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu ve talebin icra müdürlüğünce reddedildiğini, yaklaşık 40 gün sonra yapılan şikayet başvurusunun süreden reddi gerektiğini, ilamda üç borçlu bulunduğunu, ancak borçlulardan sadece Sabahattin Uğur tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine sadece bu borçlu yönüyle icranın geri bırakılması kararı verildiğini, hacizlerin ise diğer borçlular yönünden uygulandığını, hacizlerin konulduğu tarih itibariyle ilamın henüz geçerli olduğunu, satış isteme sürelerinin dolmadığını, dayanak ilamın istinafı üzerine verilen kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, Aydın 4....
Asliye Ticaret Mahkemesinden 2018/277 Esas 2019/763 Karar dosyası ile konkordato başvurusunun 27/09/2019 tarihinde tasdik olunduğunu, İİK. 308/c ve ç maddeleri gereğince müvekkili firma hakkında geçici mühlet kararından önce başlayan takiplerde dahil olmak üzere bütün hacizlerin hükümsüz hale geldiğini, taraflarınca mezkur hacizlerin kaldırılması amacı ile icra müdürlüğüne başvuru yaptıklarını ancak icra müdürlüğünün yasaya aykırı olarak haciz kaldırma taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünün hacizlerin fekki talebinin reddine ilişkin işleminin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ''... Ankara 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/11910 esas sayılı dosyasında konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, Müdürlüğün 07.06.2021 tarihli kararının kaldırılmasına, fazladan yatırılan teminatın iadesine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabının doğru olduğunu, takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılması için asıl alacak ve tüm ferilerin teminat olarak yatırılması gerektiğini, davacının teminat yatırmasından sonra davacının mal varlığı üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, ihtiyati haczin sadece davacının yatırdığı teminat üzerinden devam ettiğini, mahkemenin bu hususu dikkate almadığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması ve fazla ödenen teminatın iadesi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, davacı 3. kişinin, borçlunun ortak murislerinden kalan mirasını hükmen reddettiğini, muristen kalan taşınmazlara borçlunun borcundan dolayı konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini ve alacaklı tarafça yeterince satış avansı yatırılmadığından haczin İİK 106. maddesi gereğince düştüğünü, icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine verilen kararının kaldırılması istemi ile şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır. Zira 4721 sayılı TMK'nun 705/1. maddesi; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur....