Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alındığı, ve ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlunun menkul malları üzerine 18.10.2008 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, takibin devamında borç ödemeden aciz vesikası alındığı, borçlunun İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönündeki istemi icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin iddiaları ile birlikte takibe konu bonoların takip öncesi ve takibin kesinleşmesi sonrasında zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, takibin kesinleşmediği, bu durumda hacizlerin kaldırılması talebi hakkında ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü’nce müzekkere gereği işlem yapılmadığını, ihtiyati hacizlerin kaldırılamayacağı yönünde karar oluşturulduğunu, konkordatonun tasdiki kararı ve mahkeme tarafından ilgili icra müdürlüklerine yazılan müzekkere doğrultusunda, icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılması gerekmekte iken aksi yönde oluşturulan kararın hukuka aykırı olduğunu, şikayetin kabulüne, icra müdürlüğünün hukuka aykırı kararının ortadan kaldırılarak icra dosyasından uygulanan tüm hacizlerin fekki ile ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazdırılmasına, bu dava sonuçlanıncaya kadar takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili T3 Emay İnşaat A.Ş.'den olan alacakları için açılan ve derdest olan davada İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/829 Esas sayılı dosyası ile 17.10.2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı verdiğini, İstanbul Anadolu 19....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, davacı 3. kişinin, borçlunun ortak murislerinden kalan mirasını hükmen reddettiğini, muristen kalan taşınmazlara borçlunun borcundan dolayı konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini ve alacaklı tarafça yeterince satış avansı yatırılmadığından haczin İİK 106. maddesi gereğince düştüğünü, icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine verilen kararının kaldırılması istemi ile şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır. Zira 4721 sayılı TMK'nun 705/1. maddesi; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur....

    İcra Müdürlüğü'nün 2019/11910 esas sayılı dosyasında konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, Müdürlüğün 07.06.2021 tarihli kararının kaldırılmasına, fazladan yatırılan teminatın iadesine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabının doğru olduğunu, takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılması için asıl alacak ve tüm ferilerin teminat olarak yatırılması gerektiğini, davacının teminat yatırmasından sonra davacının mal varlığı üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, ihtiyati haczin sadece davacının yatırdığı teminat üzerinden devam ettiğini, mahkemenin bu hususu dikkate almadığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması ve fazla ödenen teminatın iadesi istemine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğünün 2017/3675 esas sayılı takip dosyası kapsamında davacı adına kayıtlı taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılması için yaptıkları taleplerinin reddedilmesi üzerine yaptıkları şikayetin İzmir 9....

      Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu ve talebin icra müdürlüğünce reddedildiğini, yaklaşık 40 gün sonra yapılan şikayet başvurusunun süreden reddi gerektiğini, ilamda üç borçlu bulunduğunu, ancak borçlulardan sadece Sabahattin Uğur tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine sadece bu borçlu yönüyle icranın geri bırakılması kararı verildiğini, hacizlerin ise diğer borçlular yönünden uygulandığını, hacizlerin konulduğu tarih itibariyle ilamın henüz geçerli olduğunu, satış isteme sürelerinin dolmadığını, dayanak ilamın istinafı üzerine verilen kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, Aydın 4....

      Asliye Ticaret Mahkemesinden 2018/277 Esas 2019/763 Karar dosyası ile konkordato başvurusunun 27/09/2019 tarihinde tasdik olunduğunu, İİK. 308/c ve ç maddeleri gereğince müvekkili firma hakkında geçici mühlet kararından önce başlayan takiplerde dahil olmak üzere bütün hacizlerin hükümsüz hale geldiğini, taraflarınca mezkur hacizlerin kaldırılması amacı ile icra müdürlüğüne başvuru yaptıklarını ancak icra müdürlüğünün yasaya aykırı olarak haciz kaldırma taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünün hacizlerin fekki talebinin reddine ilişkin işleminin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ''... Ankara 1....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/750 D.İş sayılı 05/11/2015 tarihli ihtiyati haciz kararının uygulanması talebi üzerine icra müdürlüğünce yukarıda özetlenen tedbir kararından sonra borçlu şirketin mal varlığına haciz konulduğu, 04/02/2015 tarihinde ise örnek 10 ödeme emri düzenlenerek icra takibine geçildiği, borçlunun ibraz ettiği tedbir kararı doğrultusunda takibin durdurulmasına, ancak icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. Ticaret mahkemesinin 02/11/2015 tarihli tedbir kararında ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının da durdurulmasına karar verilmiş olup, ihtiyati haciz kararı ve bu karar kapsamında hacizlerin uygulanması tedbir kararından sonraki tarihli olduğundan mahkemece ihtiyati haciz kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken talep aşılmak suretiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Hukuk Dairesinin 13.12.2018 tarih ve 2018/2017 Esas - 2018/2171 Karar sayılı kararı ile kaldırıldığını, daha sonra asliye ticaret mahkemesince 21/12/2018 tarihli tensip kararı ile 12/03/2015 tarihli tedbir kararının aynen devamına karar verildiğini, tedbir kararına rağmen takip dosyasında haciz yapıldığını ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kaldırılması talep edilen hacizlerin 27.03.2018 tarihinden önce konulan hacizler olduğu, şikayete konu hacizlerin ihtiyati haciz kararı ile uygulandığı, ihtiyati haciz yapılamayacağına ilişkin verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığı ve bu hacizlerin itirazın iptali kararının kesinleştiği 27/03/2018 tarihinden öncesine ilişkin olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken HMK’nun 353/1-b-2. bendi uyarınca gerekçesi düzeltilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve...

          İcra Müdürlüğünün 2021/22340 Esas sayılı dosyasında başlatılan takiple ilgili bir kısım taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, hacizlerin düştüğünü, hacizlerin fekkine ilişkin taleplerinin İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, ayrıca takibin zamanaşımına uğradığını belirterek haksız ve hukuka aykırı memur işleminin iptaline ve taşınmazlar üzerindeki haczin fekkine karar verilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu