Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2007/11581 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığı ve takip borçlusunun gayrimenkullerine haciz işlemi tesis ettiği ancak bir süre sonra katılanın bilgisi ve talimatı olmaksızın söz konusu gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin yanında çalışan diğer sanık ... tarafından kaldırıldığı ve bu suretle alacağın tahsilinin güçleştirilerek katılanın mağduriyetine sebebiyet verdiklerinin iddia edildiği ve bu fiilin de sübut bulduğu, ancak sanık ...’in savunmasında; yanında çalışan ....’e dosyadaki hacizlerin kaldırılması hususunda “aşkın hacze göre işlem yap” demesine rağmen ....’in gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin tamamını sehven kaldırdığını belirttiği, diğer sanık ...’in savunmasında ise; suç tarihinde adliyede bulunduğu esnada işvereni ....’in kendisini telefon ile aradığı ve “tapudaki haczi kaldır” demek suretiyle dosyadaki tüm hacizlerin fek edilmesine dair talimat verdiği şeklindeki beyanları birbiriyle çeliştiğinden, gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılması...

    hacizlerin müvekkili belediyeyi zarara uğrattığını, mahkeme kararının kaldırılmasın, 10/06/2021 tarihli şikayete konu icra müdürlüğü işleminin iptalini, mezkur hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin talep etmiştir....

    Öte yandan belirtilmelidir ki; hakem kararının iptali üzerine (mahkeme kararının bozulması veya kaldırılması sonucu yargılamaya devam edilmesi gibi) yeniden tahkim yargılaması yapılması söz konusu olmadığına göre somut olayda İİK'nın 40. maddesinin de uygulanma alanı yoktur. O halde hacizlerin dayanağı hakem kararı iptal edilmiş olmasına, hakem kararı öncesi hacizlerin dayanağı olan ihtiyati haciz kararının da itiraz üzerine kaldırılmış olmasına göre artık bu aşamada hacizlerin dayanağı kalmamış olduğundan borçlunun talebi üzerine hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken icra müdürlüğünce bu talebin reddine karar verilmesi yerinde olmayıp bu karara karşı yapılan şikayetin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/811Esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve derdest olduğunu, hatta taraflar arasında yine aynı konuya ilişkin bulunan Dikili İcra Müdürlüğü'nün 2014/311Esas sayılı dosyasındaki hacizlerin kaldırılması talebinin reddedilmesi üzerine yapılan şikayet neticesinde Dikili İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/78Esas 2017- 67Karar sayılı kararı ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek yeniden haciz talebinde bulunulduğunu, itirazın iptali için süresinde açılmış bir dava olduğunda, ihtiyati haczin akıbeti dava sonucuna göre belirleneceğinden ihtiyati haczin geçerliliğini koruduğunu, ancak süresinde itirazın iptaline ilişkin dava açılmadığında takibin düşürülmesine karar verileceğinden ihtiyati haczin hükümsüz kalacağını, buna rağmen icra müdürlüğünce 03.08.2018 tarihli tensip zaptı ile, daha önce 23.06.2017 tarihli karar ile reddedilen talebin hiçbir gerekçe gösterilmeden ve daha önceki red kararını kaldırır merci...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun talebi üzerine iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı gereği, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, ancak ihtiyati haciz kararı uyarınca tatbik edilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, bunun üzerine borçlu tarafından söz konusu tedbir kararı gereği, ihtiyati haciz kararı uyarınca tatbik edilen hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, tedbir kararında ihtiyati hacizlerin...

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/327 esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, icra müdürlüğüne hacizlerin kaldırılması için yaptıkları başvuru üzerine harç alınmasına karar verildiğini, feragat nedeniyle kesinleşen karara istinaden hacizlerin kaldırılmasının gerektiğini belirterek, icra müdürlüğünün 14.06.2021 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Şikayetçi vekili itirazın iptali davasında feragat edilmesi nedeniyle icra takip dosyasında konulan hacizlerin harç alınarak kaldırılması kararının iptalini dava ve talep etmiştir. İcra harçlarının ne şekilde alınacağı 492 Sayılı Harçlar Kanununda gösterilmiştir. İcra takibinden herhangi bir feragat söz konusu değildir. İtirazın iptali davasından feragat edilmesi icra takibini ortadan kaldırmaz....

      Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Bu hükümden, devam eden icra takiplerinde konulmuş hacizlerin kaldırılmasının 5393 sayılı Kanun'a eklenen fıkra hükümleri dikkate alınarak yapılması öngörülmekte olup, 5393 sayılı Kanun'a eklenen 15/son fıkrası uyarınca borçlu belediye, icra müdürlüğüne başvurmadan doğrudan icra mahkemesinden hacizlerin kaldırılması talebinde bulunamaz. Borçlu anılan hükümler uyarınca icra müdürlüğüne başvurarak borca yeter miktarda haczedilebilecek malı gösterdikten sonra, hacizlerin kaldırılmasını talep edebilir....

        Haricen tahsil edilen borca ilişkin konulan hacizlerin harçsız olarak kaldırılması mümkün olmadığı ' şeklindeki gerekçe ile "Şikayetin Reddine" karar verilmiştir. Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı aleyhine yapılan icra takibinde taşınmaza 150/c şerhi konulduğunu, kıymet takdiri ve satış işlemler için süresinde işlem yapılmayarak şerhin 150/c'ye düşerek takibin hükümsüz kaldığını, ipotek dosyası borcunun borçlular tarafından ödendiğini, harçları da alacaklı bankanın tahsil ettiğini, bu nedenle borçludan harç istenemeyeceğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, tahsil harcı alınmasına ve bu işlemden sonra hacizlerin kaldırılmasına yönelik icra memur işleminin şikayetine yöneliktir....

          Mevduatı Sigorta Fonuna devrinden sonra 14.02.2020 tarihinde iktisadi bütünlük kararı alındığı, bu tarihten sonra haciz konulma olanağı bulunmadığı, ancak bu tarihten önce konulan hacizlerin halen varlığını sürdürdüğü ve iktisadi bütünlük kararının söz konusu hacizlerin varlığını etkilemediği gibi icra dairesince de açıkça iktisadi bütünlük kararının alındığı “14.02.2020 tarihinden sonra” konulan hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği ve bu bağlamda icra dairesi kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf başvuru dilekçesinde; ...' nin 2 yıllık süreyi devamlı uzattığını, yapılan işlemlerin kötüniyetli olduğunu ileri sürmüştür. C....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması talebini ret kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, takibe dayanak ilam uyarınca usulüne uygun olarak tedbir kararından önce takip borçlusu davacının icra dosyası alacaklarına ve banka hesaplarına haciz konması amacıyla 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunulduğunu ve icra dosyası kapsamında haciz aşamasına geçildiğini, müvekkili bakımından husumet yokluğu olduğunu beyan ederek hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu