Somut olayda, Beykoz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/153 Esas, 2014/410 Karar sayılı itirazın kaldırılması isteminin kabulüne yönelik kısa kararın icra takip dosyasına sunularak, haciz ve dosya kapak hesabı yapılması talep olunmuş, dosya kapak hesabının ve hacizlerin de bu talep doğrultusunda yapıldığı görülmüştür. İtirazın kaldırılması ile ilgili kısa karara ilişkin duruşma tutanağı HMK'nun 297 maddesindeki unsurları taşımadığı ve dolayısıyla itirazın kaldırılmasına dair ilam niteliğinde sayılamayacağı için gerekçeli karar ibraz edilmeden, duran takibin kısa karar ile devamının sağlanması olanaklı değildir. O halde, mahkemece borçlunun şikayetinin kabulü ile alacaklı tarafın kısa karara dayalı haciz talebine binaen yapılan hacizlerin kaldırılmasına ve itirazın kaldırılmasında hükmedilen alacaklara dayalı olarak yapılan kapak hesabına dair şikayetlerin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; Dairemizin 22.03.2022 tarihli ve 2021/3162 Esas, 2022/4095 Karar sayılı kararına karşı direnilmiş ise de kendisi hakkında konulan hacizlerin kaldırılması talebi ile davasını açan davacının yargılama aşamasında hacizlerin kaldırılması ile birlikte, kendisi hakkında çıkartılan ödeme emirlerinin de iptalini talep ettiği anlaşılmakta olduğundan, öncelikle HMK'nın 31 inci maddesi hükümlerine uygun şekilde, davacıdan istenecek açıklama ile talebinin net olarak belirlenmesinden sonra, ödeme emirlerinin tebliğleri ve hak düşürücü süreler irdelenmeli ve davacı hakkında kesinleşen takiplerin varlığının araştırılması ile davalı Kurumca yapılan işlemlerin ve konulan hacizlerin şekil ve dayanakları ile sorumluluk bakımından, davacının şirketteki hukuki konumu gereği...
Kaldı ki borçlu taraf uygulanan hacizlerin aşkın olduğu iddiasını ileri sürse dahi icra müdürlüğünün bu aşamada aşkın hacizlerin kaldırılması ve aşkınlık hususunun değerlendirilmesi yönünde bir yetkisi olmadığından, yine haczedilen malvarlıkları üzerinde başkaca takyidat olup/olmadığı, bu malların miktar itibariyle borcu karşılayıp karşılamayacağı nitelikli bir iş olup icra mahkemesinin yetki alanında olması sebebiyle (Yargıtay 12. H.D. 2016/989 E., 2016/15550 K, 01/06/2016 K.tarihli ) haciz kaldırma talebi bu kapsamda da değerlendirilemeyecektir. Yukarıda açıklanan sebeplerle borçlu vekilinin dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılması yönündeki talebinin reddine, İİK'nın 16 maddesi gereğince Gebze Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemelerine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğü'nün 26/05/2021 tarih 2017/10945 esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, itirazın iptaline ilişkin kararın BAM tarafından kaldırılmasına karar verilmesi sonrasında hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine karar verildiğini kararın yerinde olmadığını ileri sürerek şikayette bulunmuştur....
kaldırılmadığının iş yoğunluğu nedeni ile geç tespiti, akabinde, bu hacizlerin de kaldırılması yolundaki haklı ve hukuki taleplerinin, önceki kararı veren memurun ayrılmış olması, sonrasında yeni memurun keyfi ve eksik incelemeye dayalı kararı ile reddedildiğini, ayrıca icra memur işlemini şikayet olduğundan aleyhlerine vekalet ücreti takdir edilmesinin de içtihatlara ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve icra memurunun ilk kararlarına aykırı tük kararlarının iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Ceza Mahkemesi 2013/314 Esas ve 2015/159 Karar sayılı ilamın temyiz edildiği, tehiri icra kararı alınmak üzere mehil vesikası talep edildiği ve yatırılan 1.997.958,33 TL bedelli teminat mektubunu icra dairesine sunması üzerine, 03/08/2015 tarihinde mehil vesikası düzenlendiği ve icra müdürlüğüne başvurarak, uygulanan tüm hacizlerin aşkın hale geleceğinden bahisle kaldırılmasını icra müdürlüğünden talep ettiği, icra müdürlüğünce mehil vesikasının ve teminatın yatırılmasının icra takibini durduracağı ancak önceden konulan hacizleri kaldırmayacağı gerekçesiyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
kaldırılması için mahkeme kararına ihtiyaç olduğundan bahisle talebin reddedildiğini belirterek, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; şikayete konu takibin 21.9.2015 tarihinde başlatıldığı, ihityati tedbir kararının ise takipten önceki bir tarih olan 02.9.2015'te verildiği, borçlunun bu tedbir kararı ile icra müdürlüğüne yaptığı 16.10.2015 tarihli başvuruda, borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılması ile bundan sonra haciz uygulanmaması yönünde karar verilmesini talep ettiği, müdürlüğün aynı tarihli kararı ile borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, takibin ise tedbir kararı gereğince durdurlmasına karar verildiği, ihtiyati tedbir kararının yeni takip yapılmasını engelleyen bir hüküm içermediği gibi, tedbirden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik de bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talepten önce takibin kesinleştiği ve mevcut hacizlerin bulunduğu, bu hacizlerin dosya borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı tespit edilmemiş olmakla, konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünün yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca alacaklı vekilinin hacizlerin tahsil harcı alınmaksızın kaldırılması talebinin reddine ve tahsil harcı alınmasına yönelik işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır (Yargıtay 12 HD.'nin 18/06/2020 gün, 2019/8322 Esas, 2020/5001 Karar sayılı içtihadı)....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, icra dosyasından müvekkiline gönderilen haciz ihbarnameleri sonucu müvekkilinin mal varlığına haciz konulduğunu, menfi tespit davası açtıklarını, dosya borcunu karşılayacak miktarda teminat mektubunu icra dosyasına ibraz ettiklerini, hacizlerin aşkın hale geldiğini, hacizlerin devam etmesinde alacaklının hukuki yararı kalmadığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine dair müdürlük kararının kaldırılması gerektiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2020/20979 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı T4 A.Ş. tarafından borçlular İrfan Uğur, Muhammed Furkan Uğur ve Adahan Petrol Otomotiv.... A.Ş....