Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

fekkinin talep olunduğunu, icra müdürlüğünün bu talep üzerine müvekkili şirketin araçları üzerindeki hacizlerin kaldırılması yönündeki talebin reddi ile banka hesapları üzerindeki hacizlerin fekkine şeklinde karar verdiğini, konkordato mehlinden önce uygulanan tüm hacizlerin konkordatonun tasdiki ile İİK 308/ç maddesi uyarınca hükümden düştüğünü beyanla, 12/03/2020 tarihli bir kısım hacizlerin kaldırılmasının reddine ilişkin memurluk işleminin iptali ile İİK 308/ç uyarınca dosyada mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır....

Sözleşme ekinde mevcut , hacizli ek 2 listede kefiller Hüseyin Sarı ve Abdurrahman Sarı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılacağı belirtilmiştir. Bu sözleşmeler kapsamında yapılan işlemlere yönelik 5411 Sayılı Yasa geçici 32. maddesi gereğince yargı harçları dahil harçlardan müstesna olduğundan icra müdürlüğünce harç ödenmesi kaydıyla hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararı yasaya aykırıdır. Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca, hacizlerin kaldırılması talebi, borcun haricen ödendiğine karine teşkil ederse de somut olayda çerçeve anlaşma doğrultusunda hacizlerin kaldırılması talep etilmiş olup borcun haricen tahsil edilmediği sabittir. Mahkemece finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi ek-2 listede yer alan hacizler yönünden hacizlerin harçsız olarak kaldırılmasına yönelik davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, tümden reddine ilişkin karar isabetsizdir....

Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan ihtiyati hacizle takibe geçildiği, ihtiyati haciz tutarının 200.000 TL olduğu, borçlunun bu tutarı yatırdığı, borca itiraz ile birlikte takibin durduğu, itirazın iptali davasının açıldığı, bu arada konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının istendiği görülmüştür. Davacı her ne kadar taşınmazlardan bir tanesinin bile borcu karşılayacağı, hacizlerin kısmen kaldırılması gerektiğini belirtmiş ise de, taşınmazların kıymet takdirinin yapılmadığı, üzerindeki takyidatların durumu, satışın yapılıp yapılamayacağı, borcu karşılayıp karşılamadığı, bu aşamada belli olmadığından borçlu ancak güncel tüm alacağı ferileri ile birlikte yatırdığı takdirde ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilebileceğinden müdürlük kararı usul ve yasaya uygun…” gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

Dosya borcunun tamamının yatırılması nedeniyle hacizlerin taşkın hale icra müdürlüğünden talepte bulunularak kaldırılması gerektiği, aksi taktirde alacağın tamamının icra veznesine ihtiyati tedbir kararı uyarınca depo edilmesine rağmen daha önce konulan hacizlerin kaldırılması talebinin icra memurluğunce reddi halinde memur işlemini icra mahkemesine şikayet yoluyla götürülmesi gerektiğinden, menfi tespit davasına bakan mahkemenin hacizlerin kaldırılması yönünde karar verme yetkisi bulunmadığından, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. O nedenle davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Takibin kesinleşmesi ve ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmesi sonrasında İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz miktarının depo edilerek ihtiyati hacizlerin kaldırılması mümkün olmadığı gibi mahkemece karar verilmediği sürece icra müdürlüğünün hacizleri kaldırma yetkisi de bulunmamaktadır. Mahkemece kesin hacze dönüşen hacizlerin kaldırılması kararı bulunmadığı, mahcuzların iadesi hükmü taşıyan İstanbul 11. İcra Mahkemesinin 01/06/2021 tarih 2021/690 esas 2021/744 karar sayılı kararında ise mahcuzların ihtiyati hacizlerin kaldırılması koşuluyla ve nedeniyle iadesine karar verildiği ve yukarıda izah edildiği üzere karar tarihi itibariyle ihtiyati haciz bulunmadığından şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....

Görüldüğü üzere uyuşmazlık davalının haciz işleminin hukuka aykırı ifa edildiği ve davacının zarara uğramasına neden olduğundan bahisle tedbiren hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olup, 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan icra takibinde hacizlerin hukuka uygun olup olmadığı yönündeki uyuşmazlığın çözümü 2577 Sayılı İYUK'un 2 ve 12. maddeleri gereğince idari yargının (vergi mahkemelerinin) görevinde kaldığından, davacı tarafın istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

İcra Müdürülüğü'nün 2018/10107 (2020/37661) E. sayılı dosyası üzerinden 2018 yılında dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara haciz konulduğunu, şikayetin konusunun icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması talebine yönelik verdiği red kararı olduğunu, mahkemece söz konusu duruma ilişkin bir karar verilmemesinin hukuka uygun olmadığını, istinafa konu kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığını, mahkemenin haczin kaldırılması hususunda karar vermesi gerektiğini, takibin durdurulmuş olması nedeniyle hacizlerin kaldırılması için müvekkili tarafından harç yatırılmasının gerekmediğini, bu tarihe kadar dosyada satışa ilişkin hiçbir işlem yapılmadığını, hacizlerin İİK. md. 106- 110 uyarınca düştüğünü, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini dolayısıyla vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın ve hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda ilk derece mahkemesi tarafından karar verilmesinden sonra icra müdürlüğünün 28/07/2022 tarihli kararı ile dosya borcunun tamamen ödenmiş olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda konulan hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, hacizlerin kaldırılması ile eldeki şikayet ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup borçlunun haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, her ne kadar takibe konu alacak işçilik alacağı ise de bu alacağın, tahakkuk tarihine göre, imtiyazlı alacaklardan olmaması nedeniyle davacının dava açmakta haklı olduğu ve davalı tarafın davaya karşı koyup reddini talep ettiği anlaşılmakla davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilmesi gerekir....

İstinaf başvuru dilekçesinde özetle;Hatalı olan kararın kaldırılarak düzeltilmesi, hacizlerin kaldırılması talebinin kabulü yönünde, icra müdürlüğünün ret kararının iptaline veya kararın mahalli mahkemece düzeltilmek üzere kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir....

UYAP Entegrasyonu