WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu ..., ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi, hacizlerin kaldırılması istemi ve ayrıca meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına, diğer hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu, buna göre de bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığı, dolayısıyla borçlunun meskenine, maaşına ve taşınmazlarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği ve bu aşamada meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi de; davanın ortaklığın giderilmesi istemine değil taşınmaz üzerinde mevcut hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu ve malvarlığı haklarına ilişkin çekişmeli dava niteliğinde olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacılar, murisinden intikal eden taşınmazda davalının da kendileri ile birlikte paydaş oldukları ancak yapılan fiili taksim uyarınca taşınmazın kullanımının davacılara ait olduğu, buna rağmen davalı aleyhine başlatılan icra takibi sonucunda taşınmaz üzerine hacizler konulduğunu, taşınmazın tamamen davacıların kullanımında olması ve hacizlerin kötü niyetli olması iddiasıyla fiili taksimin tespitine, fiili taksime dayalı olarak muarazanın menine ve taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir....

      gereğince teminat yatırılması ile icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi, icra takibini olduğu yerde durduracağından, bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemeyeceği ve hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece Dairemizin bozma kararına direnildiği görülmektedir....

        bir şekilde dönerek, icra mahkemesinden hacizlerin kaldırılması hususunda ilgili tarafça mahkeme kararı sunulana dek hacizlerin yeniden konulmasına karar verdiğini, icra müdürlüğünün vermiş olduğu karardan yasa hükümlerine aykırı olduğu düşünülerek dönebileceği kabul edilse de haciz ihbarnamelerinin iptal edilmiş olması nedeniyle hükümsüz kalmasının sonucu olarak, bu haciz ihbarnamelerine dayanılarak konulan hacizler de hükümsüz kalacağından icra müdürlüğünün 02.10.2020 tarihli hacizlerin yeniden konulmasına ilişkin kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        fekkinin talep olunduğunu, icra müdürlüğünün bu talep üzerine müvekkili şirketin araçları üzerindeki hacizlerin kaldırılması yönündeki talebin reddi ile banka hesapları üzerindeki hacizlerin fekkine şeklinde karar verdiğini, konkordato mehlinden önce uygulanan tüm hacizlerin konkordatonun tasdiki ile İİK 308/ç maddesi uyarınca hükümden düştüğünü beyanla, 12/03/2020 tarihli bir kısım hacizlerin kaldırılmasının reddine ilişkin memurluk işleminin iptali ile İİK 308/ç uyarınca dosyada mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

        Sözleşme ekinde mevcut , hacizli ek 2 listede kefiller Hüseyin Sarı ve Abdurrahman Sarı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılacağı belirtilmiştir. Bu sözleşmeler kapsamında yapılan işlemlere yönelik 5411 Sayılı Yasa geçici 32. maddesi gereğince yargı harçları dahil harçlardan müstesna olduğundan icra müdürlüğünce harç ödenmesi kaydıyla hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararı yasaya aykırıdır. Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca, hacizlerin kaldırılması talebi, borcun haricen ödendiğine karine teşkil ederse de somut olayda çerçeve anlaşma doğrultusunda hacizlerin kaldırılması talep etilmiş olup borcun haricen tahsil edilmediği sabittir. Mahkemece finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi ek-2 listede yer alan hacizler yönünden hacizlerin harçsız olarak kaldırılmasına yönelik davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, tümden reddine ilişkin karar isabetsizdir....

        Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan ihtiyati hacizle takibe geçildiği, ihtiyati haciz tutarının 200.000 TL olduğu, borçlunun bu tutarı yatırdığı, borca itiraz ile birlikte takibin durduğu, itirazın iptali davasının açıldığı, bu arada konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının istendiği görülmüştür. Davacı her ne kadar taşınmazlardan bir tanesinin bile borcu karşılayacağı, hacizlerin kısmen kaldırılması gerektiğini belirtmiş ise de, taşınmazların kıymet takdirinin yapılmadığı, üzerindeki takyidatların durumu, satışın yapılıp yapılamayacağı, borcu karşılayıp karşılamadığı, bu aşamada belli olmadığından borçlu ancak güncel tüm alacağı ferileri ile birlikte yatırdığı takdirde ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilebileceğinden müdürlük kararı usul ve yasaya uygun…” gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

        Dosya borcunun tamamının yatırılması nedeniyle hacizlerin taşkın hale icra müdürlüğünden talepte bulunularak kaldırılması gerektiği, aksi taktirde alacağın tamamının icra veznesine ihtiyati tedbir kararı uyarınca depo edilmesine rağmen daha önce konulan hacizlerin kaldırılması talebinin icra memurluğunce reddi halinde memur işlemini icra mahkemesine şikayet yoluyla götürülmesi gerektiğinden, menfi tespit davasına bakan mahkemenin hacizlerin kaldırılması yönünde karar verme yetkisi bulunmadığından, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. O nedenle davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Takibin kesinleşmesi ve ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmesi sonrasında İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz miktarının depo edilerek ihtiyati hacizlerin kaldırılması mümkün olmadığı gibi mahkemece karar verilmediği sürece icra müdürlüğünün hacizleri kaldırma yetkisi de bulunmamaktadır. Mahkemece kesin hacze dönüşen hacizlerin kaldırılması kararı bulunmadığı, mahcuzların iadesi hükmü taşıyan İstanbul 11. İcra Mahkemesinin 01/06/2021 tarih 2021/690 esas 2021/744 karar sayılı kararında ise mahcuzların ihtiyati hacizlerin kaldırılması koşuluyla ve nedeniyle iadesine karar verildiği ve yukarıda izah edildiği üzere karar tarihi itibariyle ihtiyati haciz bulunmadığından şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu