Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydına muvazaalı olarak konan hacizlerin kaldırılması talepli davanın yapılan yargılaması sonunda, yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı ... vekili tarafından verilen dilekçe ile istinaf edilmesi üzerine istinaf talebinin reddine dair verilen kararın temyizi davalı .... vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; müvekkilinin....Konut Yapı Koop. Üyesi olup ilgili kooperatif tarafından İzmir Bornova'da inşa ettirilen taşınmazlardan İzmir ... ........
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/514 Esas sayılı dosyasında 18.11.2015 tarihli ara kararı ile %15 oranında nakdi teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ve ayrıca tüm alacağın, masrafların ve %15 teminatın yatırılması halinde de satışın durdurulması yönünde İİK'nun 72. maddesi gereğince tedbir konulmasına karar verildiği, borçlunun, dosya borcunun tamamını ve %15 teminatı yatırdığını, buna rağmen hacizlerin kaldırılması isteğinin icra memurluğunca reddedildiğini ileri sürerek memurluk kararının iptali ve hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 72/3. maddesine göre; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
alacaklı vekili tarafından ilk işlemlerin yapıldığını, bu nedenle itirazın bu tarihte öğrenildiğinin kabulü gerektiğini, İİK'nın 264.maddesi uyarınca alacaklı tarafından 7 günlük sürede itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davası açmayan alacaklının ihtiyati haczinin hükümsüz kaldığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin icra müdürlüğünce 13/06/2019 tarihinde reddedildiğini belirterek şikayetin kabulüne ve müvekkilinin 16.10.2018 tarihinde esas takibe yaptığı itirazın 25.10.2018 tarihinde alacaklı tarafça öğrenildiğinin kabulüne, bu sebeple 7 günlük kanuni sürede ilgili davaları açmaması sebebiyle müvekkili üzerinde bulunan tüm ihtiyati hacizlerin hükümsüz kalmasından dolayı ihtiyati haciz müzekkeresi yazılan tüm kurumlara fek yazısı gönderilmesine ve mevcut tüm şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: … Kadın Doğum Cerrahi Hastanesi Limited Şirketi'nin vergi borçları nedeniyle şirket ortağı olan davacının aracı ve taşınmazları üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 13/3. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir....
Diğer taraftan, borçlu tarafından İİK’nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması talep edilmiş olup, takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer. Bunun yanı sıra, icra takibi, mahkeme kararı ile iptal edilirse, artık iptal edilen takip dosyası üzerinden ihtiyati hacizlerin varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Bir başka ifade ile, takibin iptali kararıyla birlikte icra takibi ortadan kalkacağından ihtiyati haczin infazına ilişkin işlemler de kendiliğinden hükümsüz hale gelir. O halde, mahkemece, ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemi yönünden de yukarıda açıklanan ilkelere göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan istem yönünden yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bono üzerinde yer alan imzanın ve aynı zamanda şirket kaşesi olarak basılan kaşenin müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, mahkemenin takibin iptali ile hacizlerin kaldırılması yönünden karar vermesi gerekirken hacizlerin kaldırılması talebi ile ilgili karar vermemesinin yasaya aykırı olduğunu söyleyerek durdurma kararının incelenerek takibin iptaline, 3. Kişiler ve bankaların nezdinde doğan tüm alacaklar Kemalpaşa İzmir 2019/1725 talimat sayılı dosyasında haczedilerek muhafaza altına alınan mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili, alacaklının ilama dayalı olarak başlattığı takipte dayanak ilamın istinaf mahkemesince kaldırılması ve ilk derece mahkemesince yeniden hüküm tesis edilmesi üzerine, kaldırma kararı sonrasında verilen ilamın yeni bir takibe konu edildiğini ileri sürerek yeni takip başlatılmakla ilk takibin hükümsüz kaldığını ve ilk takip dosyasında yasal sürede satış istenmediğinden bahisle mahcuz araçlar üzerindeki hacizlerin düştüğünü öne sürerek hacizlerin kaldırılmasını icra müdürlüğünden talep etmiş, müdürlükçe istemin reddine karar verilmesi üzerine şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur. Mükerrer takip nedeniyle, ilk takibin hükümden düştüğü iddiasına yönelik yapılan incelemede: İİK'nın 40. maddesi gereğince bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bozma kararından sonra mahkemece bozmaya uyularak verilen yeni ilamla alacaklının duran takibe devam etmesi mümkündür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi vekilinin müvekkilinin adına kayıtlı bir kısım taşınmazlar üzerinde ihtiyati haciz kaydı bulunduğundan bahisle ve icra dosyasının sekaya imhaya gönderildiği, İİK 106- 110 maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini söyleyerek red kararına karşı şikayette bulunduğu ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını istediği, istinafa konu mahkeme kararının gerekçesinde ve icra müdürlüğünün şikayete konu red kararında belirtildiği üzere şikayete konu icra dosyasının sekaya komisyon kararı ile imhaya gönderildiği, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin belli olmadığı, kesin hacze dönüşmemiş ise İİK 266.madde gereğince ihtiyati haczin kaldırılması görevinin icra müdürlüğünde olmadığı, ayrıca imhaya gönderilen icra dosyasının ihyası talep edilmeden, ihya edilmeden hacizlerin kaldırılması talebiyle ilgili değerlendirme yapılması da mümkün olmadığından ilk derece mahkemesi...
Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden hacizlerin kaldırılması talebinin de reddi gerekir. Mahkemece bu nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar verilmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesine açmış oldukları dava sonunda ihale sonunda konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak mahkeme karar tarihi itibari ile bu kez vergi dairesi hacizlerinin tapu kaydına işlenildiğinin anlaşıldığını ve ihaleden sonra Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2006/706 Esas sayılı dosyasından Selçuk Vergi Dairesi ve Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2997 Esas sayılı dosyalarından hacizler konulduğunu, Türk Telekom AŞ ve Vergi Dairesinden konulan hacizlerin kaldırılması için açmış oldukları dava dosyasından da hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, kararın vergi dairesince temyizi üzerine Yargıtay 12....