WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin üzerine konulan hacizlerin harçsız olarak kaldırılması talebinde bulunduklarını, taleplerinin aynı tarihte reddedildiğini, dosya kapsamında bulunan diğer borçlular yönünden haciz işlemleri devam edip, alacaklarının değeri kadar hacizlerinin bulunduğunu belirterek, şikayetin kabulüne, sadece borçlu Bozkurt Tarım ...Ltd. Şti. üzerideki hacizlerin harçsız kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin Memur İşleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya şikayet olarak değerlendirilerek dosya üzerinden inceleme yapılarak davalı tarafa tebliğ yapılmaksızın karar verildiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; T4 Ltd. Şti. üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Yargıtay 12....

İhtiyati haciz kararının kaldırılması kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz. (Yargıtay 12. HD., 09/12/2013 tarih ve 2013/32657 Esas, 2013/39136 Karar sayılı ilamı). Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; alacaklı tarafından, borçlu hakkında alınan 07/11/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının, 15/11/2018 tarihinde icra müdürlüğüne sunularak takip başlatıldığı ve haciz talep edildiği, süresinde takip başlatılmakla ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının, kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmadığı da nazara alındığında; dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 01/08/2018 tarih 2018/559 E. sayılı ara karar gereği de yerine getirilmiş olduğundan ve iş bu ara kararda hacizlerin kaldırılmasına değil, muhafaza tedbirlerinin alınmasına yönelik tedbir bulunduğu da göz önüne alınarak haciz kaldırma taleplerinin reddine karar verildiğini, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine dair kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, davalı tarafından ihtiyati haciz kararı alındığı tarihte müvekkili şirket hakkında ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere aleyhe takip yasağı mevcut olduğunu ve iflasın ertelenmesi davasında müdahil olan davalının da bu yasaktan haberdar olduğunu belirterek Ordu İcra Müdürlüğü'nün 2018/13095 E. sayılı dosyasından verilmiş bulunan hacizlerin kaldırılması talebimizin reddine dair 04/09/2018 tarihli kararın kaldırılmasına ve müvekkilin şirket aleyhine uygulanan yasaya ve ilama aykırı hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....

Davacı borçlu vekili bu tedbir kararını 06/03/2020 tarihinde icra müdürlüğüne sunarak müvekkilinin taşınmazları, banka hesapları ve araçlarındaki tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. İcra müdürlüğünün 06/03/2020 tarihli kararı ile mahkemece sadece takibin durdurulduğu, para iadesi ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir karar verilmediği gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili icra müdürlüğünün bu kararına karşı Kadınhanı İcra Hukuk Mahkemesi'nde şikayet davası açmış, müvekkilinin taşınır ve taşınmazlarındaki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Kadınhanı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/10- 2020/15 E.K. sayılı kararı ile davacının şikayetinin kabulü ile 21/02/2020 tarihinden itibaren takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu karar kanun yoluna başvurulmaksızın 02/07/2020 tarihinde kesinleşmiştir....

nin 11/03/2011 tarihinde taşınmazların tapuda adına tescilini sağladığı, bundan sonra İcra Müdürlüğünden hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, müdürlükçe istemin reddi üzerine memur işleminin iptali ve hacizlerin kaldırılması için mahkemeye başvurduğu, ilk derece mahkemesince hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmiş ise de; TMK'nun 705/2. maddesi gereğince taşınmaz mülkiyetinin 13/01/2004 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile kazanıldığı, haciz tarihinden önce mülkiyetin şikayetçi üçüncü kişiye geçtiği, taşınmaz mülkiyetinin 13/01/2004 tarihinde kesinleşen tapu iptal ve tescil kararıyla şikayetçi 3. kişiye geçmiş olmasına göre, haciz tarihinde taşınmazın tapuda borçlu adına kayıtlı olmasının sonuca etkili olmadığı, tasarruf işlemlerinin yapılması için de şikayet tarihi itibariyle taşınmazların şikayetçi adına tapuya tescil edildiği...

    Açıklanan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, 6552 sayılı Kanun ile getirilen bu hükümlerin birinci derece muhatabı ve uygulayıcısı, görüldüğü gibi icra müdürlüğü olup, bu Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddenin son cümlesinde “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” denilerek hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemi de gösterilmiş bulunmaktadır....

      Açıklanan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, 6552 sayılı Kanun ile getirilen bu hükümlerin birinci derece muhatabı ve uygulayıcısı, görüldüğü gibi icra müdürlüğü olup, bu Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddenin son cümlesinde “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” denilerek hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemi de gösterilmiş bulunmaktadır....

        Yasa hükümleri incelendiğinde 6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddenin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

          Bu durumda takip İİK md. 40/1’e göre olduğu yerde duracağından hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez. Bu nedenle icra müdürünün 19.09.2014 tarihli borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılması talebinin reddi kararı doğrudur. Borçlu vekilinin şikayetinin reddi gerekirken kabulü doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Borçlu vekili takip dayanağı ilamın tehir-i icra talepli temyiz edilerek icra dosyasına teminat mektubu sunulduğunu, mehil vesikası verildiğini, teminat mektubu ile dosya borcunun yatırılması nedeniyle icra dosyasındaki tüm hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin icra müdürlüğünce Yargıtay'dan icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi halinde icra takibinin olduğu yerde duracağı ve bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiğini, açıklanan müdürlük işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu vekili ayrıca 17.11.2014 tarihli dilekçesinde ise şikayet dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek ayrıca icra takibi henüz kesinleşmeden haciz talep edilmesinin ve haciz konulmasının da usule ve kanuna aykırı olduğunu açıklamıştır....

              UYAP Entegrasyonu