Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ATM'nin 2019/389 E. sayılı dosyasından verilmiş olan konkordato geçici mühlet kararının mevcut olduğunu, icra müdürlüğüne hacizlerin fekkine yönelik başvurularının icra müdürlüğünce borçluların hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulduğu, takibin geçici mühlet kararından önce açıldığı, mahkeme kararında açıkça 03/07/2019 tarihinden itibaren takip yapılmamasına ve bu tarihten önce haciz ihbarnamelerinin baki kalmasına karar verildiği, hacizlerin kaldırılması talebinin bu nedenle reddine karar verildiği, kararın hukuka aykırı olduğunu, geçici mühlet kararı ile hacizlerin fek edilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 09/07/2019 gün, 2019/838 E. 2020/183 K....

Yukarıda özetlenen süreç dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesince hacizlerin kaldırılması işleminde icra müdürünün kusuru bulunduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak taşınmazlar üzerindeki hacizler kaldırıldıktan sonra davacı/alacaklı vekili tarafından yenileme talebinde bulunulmuş ve satış işlemlerine başlanılmıştır. Bu tarihler itibarıyla taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kalkmış olduğu, borçlu tarafından da hacizler kalktıktan yaklaşık bir yıl sonra taşınmazların satıldığı, bu süreçte davacı veya vekili tarafından yapılacak basit bir incelemeyle hacizlerin kaldırıldığının tespit edilebileceği ve dolayısıyla zararın doğmasının önlenebileceği, bu hali ile dava konusu zararın meydana gelmesinde davacının da kusuru olduğu anlaşılmaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/927 Esas sayılı dosyasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini, bu kararın kesinleşmesiyle takip borçlusunun hacizlerin dayanağı sözleşmeler nedeniyle taşınmazlar üzerinde hakkının bulunmadığının sabit olduğunu, bu şekilde hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından hacizlerin kaldırılmasını istediklerini, icra müdürlüğünün 10/02/2020 tarihli kararıyla süresinde satış istendiği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, bu gerekçenin ancak İİK'nın 106- 110. maddeleri gereğince haczin kaldırılması talebinin red gerekçesi olabileceğini, somut olaya uymadığını bildirerek icra müdürlüğünün 10/02/2020 tarihli kararının ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Her ne kadar icra müdürlüğünün 02.12.2020 tarihli hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararı şikayet konusu yapılmamış ise de icra müdürlüğünce yasa maddesine aykırı olacak şekilde karar verilmiş olması ve yine teminat niteliği belirtilerek ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönünde mahkemece tesis edilmiş bir kararın bulunmaması da dikkate alındığında, nakit yatan tutarın teminat mektubu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle, sonucu itibari ile Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

    nin üzerine konulan hacizlerin harçsız olarak kaldırılması talebinde bulunduklarını, taleplerinin aynı tarihte reddedildiğini, dosya kapsamında bulunan diğer borçlular yönünden haciz işlemleri devam edip, alacaklarının değeri kadar hacizlerinin bulunduğunu belirterek, şikayetin kabulüne, sadece borçlu Bozkurt Tarım ...Ltd. Şti. üzerideki hacizlerin harçsız kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin Memur İşleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya şikayet olarak değerlendirilerek dosya üzerinden inceleme yapılarak davalı tarafa tebliğ yapılmaksızın karar verildiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; T4 Ltd. Şti. üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Yargıtay 12....

    Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Buna rağmen icra müdürlüğünce 26.08.2022 tarihli haczin kaldırılması işlemi hatalı olduğu gibi, davaya konu 31.08.2022 tarihli haczin konulduğu tarihte davaya konu taşınmazlar artık davacılar adına kayıtlı olduğundan borçluya ait olmayan taşınmaza tesis edilen haciz işlemi de isabetsizdir. Bu durumda, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Dava; Trabzon İcra Dairesinin 2019/33294 Esas sayılı dosyasındaki hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin reddine dair memur işleminin iptalini ve taşınız ve taşınmazlardaki tüm hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin, İİK'nın 16/1 kapsamında şikayet olup, şikayetin niteliği gereği toplanacak başkaca delil bulunmadığından, İİK'nın 18/son maddesi uyarınca duruşma açılmadan dosya üzerinden inceleme yapılmıştır....

    İhtiyati haciz kararının kaldırılması kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz. (Yargıtay 12. HD., 09/12/2013 tarih ve 2013/32657 Esas, 2013/39136 Karar sayılı ilamı). Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; alacaklı tarafından, borçlu hakkında alınan 07/11/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının, 15/11/2018 tarihinde icra müdürlüğüne sunularak takip başlatıldığı ve haciz talep edildiği, süresinde takip başlatılmakla ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının, kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmadığı da nazara alındığında; dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Bu durumda takip İİK md. 40/1’e göre olduğu yerde duracağından hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez. Bu nedenle icra müdürünün 19.09.2014 tarihli borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılması talebinin reddi kararı doğrudur. Borçlu vekilinin şikayetinin reddi gerekirken kabulü doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ın ise usulsüz tebligat şikayetiyle birlikte takibe dayanak çekte borçlu olmadığından takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece her iki borçlunun usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, borçlu ... yönünden takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. 1)Borçlu şirketin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Borçlu şirket sair şikayetinin yanında hacizlerin kaldırılmasına da talep ettiği, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği, ancak borçlu şirketin haczin kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadığı görülmektedir....

        UYAP Entegrasyonu