Mahkemece, dava konusu taşınmazın kooperatif adına kayıtlı olup davalının davayı kabul ettiği, ancak taşınmaz üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılması istenilmiş ise de haciz koyduranların hasım gösterilmediği, inşaatların devam ettiği, bu nedenle alacaklıların haciz koyma yetkisi bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile C Blok 6. Kat 12 nolu bağımsız bölümün kooperatif adına olan kaydının iptali ve davacı adına tesciline, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.00 YTL. onama ilam harcının teyiz eden taraftan alınmasına, 23.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, bu hususta mahkemece İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; belirtilen bu yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce hacizlerin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 2 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 07.03.2016 tarihi olarak tespitine, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Geçici mühlet kararında, tedbirden önce konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle geçici mühlet kararından önce konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine dair icra müdürlüğü kararı ve dolayısıyla şikayetin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 16....
Somut olayda, borçlu belediyenin icra müdürlüğüne hacizlerin kaldırılması istemi ile başvurduğu, müdürlükçe talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda ise, icra müdürlüğünün ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, araçların kamu hizmetlerine özgülenmiş araçlar olduğundan hacizlerinin mümkün olmadığını belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nun 16. maddesi gereğince icra müdürlüklerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceleyerek esastan karara bağlamak icra mahkemelerinin görevleri arasında bulunmaktadır. O halde, mahkemece, borçlu Belediye Başkanlığının hacizlerin kaldırılması talebi hakkında işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, icra müdürlüğünün takdir hakkının bulunmadığı gerekçesi ile eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda borçlu belediyenin icra müdürlüğüne hacizlerin kaldırılması istemi ile başvurduğu, müdürlükçe talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda ise icra müdürlüğünün ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, araçların kamu hizmetlerine özgülenmiş araçlar olduğundan hacizlerinin mümkün olmadığını belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. İcra müdürlüklerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceleyerek esastan karara bağlamak icra mahkemelerinin görevleri arasında sayılmıştır. Bu durumda mahkemece, borçlu Belediye Başkanlığının hacizlerin kaldırılması talebi hakkında işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, icra müdürlüğünün takdir hakkı bulunmadığı gerekçesi ile eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 15.09.2021 gün 2021/293 Esas 2021/33 Karar sayılı ilamı ile şikayetin ve hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği; borçlu tarafından açılan menfi tespite ilişkin İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/631 Esas sayılı dosyasında yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği; borçlu tarafından kapak hesabına göre dosya borcunu karşılayan bedelin icra dosyasına yatırıldığı; borçlu tarafça dosya borcunu karşılar meblağın yatırılmış olması sebebi ile hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünün 08.10.2021 tarihli kararı ile talebin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Borçlu tarafından yatırılan bedelin, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır....
İcra Hukuk mahkemesinin 2020/143E. sayılı dosyası ile şikayet edildiğini, yerel mahkeme kararında hacizlerin kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmadığını belirttiğini, icra mahkemesi ara kararı uyarınca takip 17.06.2019 tarihi itibari ile durdurulduğunu, dosyanın durduğu bu tarihten sonra da dosyada yapılan işlemlerin tamamının geçersiz olduğunu, dolayısıyla bu tarihten sonra konulan hacizler takibin durdurulduğu döneme ilişkin olduğundan hükümsüz olduğunu, dosyada bulunan hacizlerin konulma tarihi olan ekim 2019 tarihi dosyanın durdurulduğunu döneme ilişkin olduğundan hacizlerin kaldırılması gerektiğini bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını takibin durdurulduğu tarih olan 17.06.2019 tarihi itibari ile bu dosyadan sonra konulan tüm hacizlerin fekkine; masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen tapu iptali ve tescil, hacizlerin kaldırılması davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ..., ... ve ... yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalılar ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.03.2015 tarih ve 2014/15 Esas 2015/99 Karar sayılı kararı ile kabul edilerek, takibin 6.276,90 TL üzerinden devamına karar verildiği, alacaklının, icra dairesine ilamı ibraz ederek 09.04.2015 tarihli haciz talebi üzerine, icra müdürlüğünce hacizlerin uygulandığı, borçlunun ise itirazın iptali ilamını tehir-i icra talepli olarak temyiz ettiğine dair dilekçeyi ve 14291,94 TL bedelli teminat mektubunu icra dairesine sunması üzerine, 10.04.2015 tarihinde mehil vesikası düzenlendiği ve aynı tarihte borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak, malları hakkında uygulanan tüm hacizlerin kaldırılmasını istediği, müdürlükçe hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....