ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 27/10/2022 NUMARASI: 2020/127 Esas, 2022/967 Karar DAVANIN KONUSU: İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin ve Hacizlerin Fekki KARAR TARİHİ: 30/05/2024 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olan davalı ... Ticaret A.Ş.’den bedelini tamamen ödeyerek müvekkil şirket tarafından satın alınan İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ... Mahallesi, ... Ada, ... Parselde kayıtlı, ... Projesinde yer alan(...) Blok, ... no.lu asma katlı dükkan nitelikli bağımsız bölüm üzerinde yer alan davalı finans kuruluşları ... A. Ş ve ......
Banyo Mutfak Aksesuar Ltd Şti'nin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile diğer davacı ... tarafından diğer davacı asıl borçlu şirket lehine davalı şirkete olan borçlarının teminatı olarak verilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığı tespit edilmiş ve bu husus temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı ... tarafından davacı asıl borçlu ......
Tedbir kararı hacizlerden sonra icra dosyasına ibraz edilmiş ise de, anılan tedbir kararı (ve iflas erteleme kararı), hacizlerden önce alınmış olup, takiplerin durdurulmasını içerdiğinden ve mahkeme kararları verildiği andan itibaren hüküm doğuracağı cihetle geç ibraz edilmeleri sonuca etkili değildir. O halde mahkemece; tedbir ve iflas erteleme kararından sonra konulduğu anlaşılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, borçlu vekilinin bu husustaki istemini de kapsar biçimde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kat, 454 (tapuda 460) nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar T5Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden ve hacizlerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, mahkemenin ara kararla oluşturarak ihtiyarı tedbir kararının ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine. tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine. tapu üzerinde tüm ipotek ve haciz kaydının terkin edildiğine dair ilgili icra müdürlüklerine yazı gönderilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin, davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 18/12/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Davalılardan T5Ş.'nin davalı T7 Koza A.Ş.'ye karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile Büyükçekmece 2....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılmasına karar verildikten sonra tapu kaydının iptali ile hacizlerden arındırılmış olarak davacı adına tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (1) nolu hüküm fıkrasındaki "hacizlerden arındırılmış olarak" ibaresinin metinden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 11.İcra Müdürlüğünün 2010/27023 sayılı takip dosyasından, 31.01.2011 tarihinde, davacıya ait işyerindeki malların haczedildiğini belirterek İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haczedilen makinelerin İstanbul Sanayi Odasında borçlu adına kayıtlı olduklarını, aynı makinelerin önceden borçlu adreside de haczedildiğinden haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın ipotek ve hacizlerden (takyidatlardan) arındırılmış şekilde tescil, geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, T7 Şirketi ile imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın ipotek ve hacizlerden (takyidatlardan) arındırılmış şekilde tescil, geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı istemine ilişkindir....
Davalı ..., borçlu adına kredi çektiğini karşılığında senet aldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı alacağının muvazalı olmadığının yasal delillerle ispat külfetinin davalıya ait olduğu, davalı alacağının muvazaalı olmadığına ilişkin tanık dinlenmiş ise de alacağın muvazaalı olmadığının ispatı için tanık beyanı ve senet varlığı yeterli olmadığı, davalı ile borçlunun aynı işyerinde asgari ücret ile çalıştıkları davalının, borçluya 60.000,00 TL borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu alacağın muvazaalı olmadığını davalı ispat edemediğinden davanın kabulü ile borçlunun maaşı üzerindeki hacizlerden 2. sırada yer alan davacı banka alacağının 1. sıraya alınmasına, karar verilmiştir. Kararı davalı ... temyiz etmiştir. İİK'nın 140/1 maddesi uyarınca haczedilen mal alacaklıların alacağına yetmemesi halinde icra dairesince sıra cetveli yapılır....
İflas Müdürlüğü’nün 2009/38 iflas dosyasından ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak ipoteğin kaldırılması taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin davalı müflis şirkete borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili adına kayıtlı taşınmazda davalı lehine tesis edilen 80.000.-TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı iflas idaresince, davaya konu taşınmaz hakkında ...12. İcra Müdürlüğü’nün 2008/8782 E. sayılı dosyası ile takip açıldığını, müflis şirket yetkilisinin iflas idaresince isticvabında “dava konusu taşınmaz üzerine, müflis şirketten yapılacak alımlara karşılık olmak üzere, teminat ipoteği koyulduğunu, alımların ...’ın temsil ve ilzama yetkili olduğu ...Kağıt isimli firma tarafından yapıldığı” beyan edildiğinden davacının ipoteğin fekki talebinin reddedildiğini, davacının borçlu olduğunun tespiti ile davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edildiği, 06.05.2009-30.07.2009-10.07.2009 ve 10.11.2009 tarihli hacizlerin yapıldığı adreslerde borçlu huzurunda yapıldığını mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu, boşanmanın danışıklı olduğu ve birlikte yaşamaya devam edildiği, karine aksinin ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 14.07.2011 tarihinde borçluya ödeme emirinin tebliğ edildiği ve önceki hacizlerin gerçekleştiği adreste yapılmıştır. Davacı 3.kişi borçlu eşinden takiplerden ve haczilerden sonra anlaşmalı olarak boşanmış ve birlikte yaşamaya devam etmiştir. İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Ancak bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından hertürlü delille ispatlanmısı olanaklıdır....