Kabule göre de; dosya içerisindeki tapu kayıtlarının incelenmesinden; arsa niteliği ile tapuda kayıtlı taşınmazın üzerinde çok sayıda haciz şerhleri bulunduğu, bu şerhlerin lehtarlarının davada taraf olmadan davanın esastan sonuçlandırıldığı görülmüştür. Bu itibarla, üzerinde haciz şerhi bulunan dava konusu taşınmazın haciz lehtarları usulünce davaya dahil edilmeksizin haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi de yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı ...'ye iadesine, 19.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İcra Dairesinin 2012/7353 esas sayılı dosyasından çeşitli tarihlerde haciz şerhlerinin olduğunu, satış işlemi yapan şirket yetkilileri ise söz konusu taşınmazın maliki olan şirkete mahkeme kararı ile tescilinin yapıldığını, bu sebeple bahse konu haciz şerhlerinin haksız olarak malik görünen kişi borçları sebebi ile bırakıldığını, bu haciz şerhlerinin kaldırılacağını beyan etmeleri üzerine satış işlemi gerçekleştiğini, satış işleminden itibaren aradan geçen zamana rağmen söz konusu haciz şerhlerinin kaldırılmadığını, Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/288 esas 2017/519 karar sayılı kararı incelendiği Sistem 2007 Elk. İnş. Doğalgaz Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin dahili davalı Fatma YALVAÇ'ın davalı olduğu yargılama sonucunda Van ili, İpekyolu ilçesi, Aşağınorşin mahallesi 2731 ada, 12 nolu parsel taşınmazın Fatma YALVAÇ adına olan tapu kaydının iptali ile dahili davalı Sistem 2007 Elk. İnş. Doğalgaz Taah. San. Ve Tic. Ltd....
İhtiyati tedbir kararının 24/02/2010 tarihinde tapuya tescil ve şerhinden sonra davaya konu icrai haciz şerhlerinin konulduğu, ihtiyati tedbir kararının tapuya tescil ve şerhinden sonra haciz şerhlerinin işlenmesi durumunda konulan haciz şerhlerinin tapu sicilinin açıklığı ilkesi gereğince hüküm ifade etmeyeceği, davalı alacaklı kurumun dava konusu taşınmazların mülkiyetinin ihtilaflı olduğunu tapu kaydında yazılı ihtiyati tedbir şerhini görerek öğrendiği halde haciz şerhi koydurduğundan iyiniyet iddiasından bulunamayacağı, o halde ihtiyati tedbir kararından sonra davalı kurum lehine konulan haciz şerhinin terkinine karar verilmesine yönelik İDM kararında herhangi bir yanılgı bulunmadığından davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava anataşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan kat irtifakının terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın bir kısım davalılar yönünden reddine, diğer bir kısım davalılar yönünden kabulüne karar verilmiş, sözü edilen karar Dairemizce, Kat Mülkiyeti Yasasının 49. maddesi hükmü uyarınca taşınmazdaki kat irtifak hakkının paylı mülkiyete dönüştürülmüş bulunduğuna göre aynı taşınmaz için ikinci kez kat irtifakının terkini istenemeyeceğinden davacıların bu yöne ilişkin istemlerinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi, bağımsız bölümler üzerine konulan ve tapuya şerhedilen haciz ile ipotek şerhlerinin bağımsız bölümleri paylı mülkiyete dönüştürülen bu kişilerin paylarına yansıtılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istimlak, irtifak ve intifa şerhlerinin değiştirilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.02.2009 gün ve 2009/342-1255 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 9.3.1998 tarihli görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesine dayalı çekişmeli taşınmazlar tapu kaydında davalı şirket lehine mevcut irtifak hakkı ve istimlak şerhlerinin terkini ile Hazine adına yazılmasına, intifa hakkı şerhlerinin de kaldırılması istemiyle açılmıştır. Davanın kabulü yolundaki mahkeme kararının Hazinenin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
ve şerhlerinin fekki/kaldırılması için bu davayı açtıklarını, dava konusu taşınmazlar üzerinde davalıların alacaklı oldukları icra dosyalarından konulmuş olan haciz ve satış şerhlerinin fekkine/kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-K. sayılı kararı ile 91,09 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile tapu sicilinden terkinine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, taşınmaz üzerinde kamu hacizleri ve ipotekler bulunduğundan Tapu Müdürlüğünde terkin işleminin yapılamadığını, davalılar lehine tapu kaydında bulunan ipotek ve kamu haczi şerhlerinin 4721 Sayılı TMK'nın 1014 vd. maddeleri gereğince terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan SGK vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek ve haciz lehdarı davalıların TMK’nın 1023’üncü maddesi kapsamında iyiniyetli olduklarından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle hükmen yola terkin edilen 91,09 m2’lik kısmı yönünden tapu müdürlüğünde tescil işleminin sağlanabilmesi için ipotek ve şerhlerin terkini talebiyle eldeki davayı açmıştır....
A.Ş arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi geriye etkili olacak şekilde fesh edilmiş ise de, alacaklı olan haciz şerhi lehtarı ... Tatlidil yüklenicinin halefi sıfatı ile bir hak edinmediğinden geriye etkili olarak fesh edilen sözleşmeden etkilenmeyecektir. Bu durumda, davacı tarafın dava dilekçesinde davalının iyiniyetli olmadığını belirttiği de dikkate alınarak; haciz şerhi lehtarı davalı ... Tatlidil ile davalı ... İnş. San. A.Ş arasında el ve işbirliğinin varlığını iddia ediyorsa bu konuda delillerinin toplanarak haciz şerhlerinin davalılar ... Tatlidil ile davalı ... İnş. San. A.Ş arasında el ve işbirliği içerisinde kötü niyetle konulmuş olup olmadığı tespit edilerek, el ve işbirliğinin varlığının tespiti halinde şimdiki gibi haciz şerhlerinin kaldırılması, el ve işbirliğinin varlığının kanıtlanamaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır....
Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Haciz şerhlerinin kaldırılması istemine gelince, bu nitelikteki davaların tapu kütüğünde yararına haciz şerhi konulan kişi veya kurumlara yöneltilmesi gerekir. Zira, verilen şerhler onların yararınadır. Hükümle yaratılacak durumda yine onların hukukunu etkileyecektir. Dava konusu taşınmazın üzerinde icra müdürlüğü ve vergi dairesi lehine konulmuş haciz şerhleri bulunmaktadır. Dava sözü edilen kurumlara ve kişilere yöneltilmediğinden usul ekonomisi de dikkate alınarak davacıya lehine haciz şerhi konulan kurumlar ve kişiler hakkında dava açmak üzere uygun bir süre verilmeli, açılacak dava eldeki dava ile birleştirilmeli, yargılama sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Dava açılmadığı takdirde, tapu iptali ve tescil istemi şerhle yükümlü olarak sonuca bağlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.4.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Vergi Dairesi ve SSK. İl Müdürlüğü vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ihale satışına dayalı tapu iptali, tescil ve satışa konu 466 ada 2 ve 3 parsel kayıtlarındaki haciz şerhlerinin kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı Sosyal Sigortalar Kurumu ile Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz etmiştir....