Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şubesine temlik edildiği, buna göre anılan banka gelen paraların bir kısmını temlik işlemi dolayısıyla uhdesinde tutmakta geri kalan parayı FYG Mağazacılık Teks.San. ve Tic.Ltd.Şti'ne verdiğini, kısaca ipotekli taşınmazı satın alana ... tarafından ipotek bedeli ödenmek yerine hiç satış olamamış gibi muvazaalı temlik safasında borçlunun yurt dışına yaptığı ihracatan gelen paralarla ödendiği,amacın ihracattan gelen paraların alacaklılardan kaçırmak ve haciz konulmasını engellemek olduğundan, muvazaalı temlik işlemi ile Eurobank Tekfen Bank Anonim Şirketi hesaplarını, gerek ... gerekse FYG Magazacılık Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne gelen ve gelecek ödemeleri üzerine haciz ve bloke konulmasını, gelen ve gelecek ödemelerin gerek bankaya, gerek başka kimselere her ne adı altında olursa olsun ödenmesinin İİK'nun 281.maddesi Gereğince; durdurulması için ihtiyadi haciz kararı verilmesi ile haciz ve bloke konulan ödemelerin müvekkilinin alacaklısı olduğu ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/142 Esas 2011/517 karar sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak (anılan ilam davacılar tarafından icra takibine konu edilmiş ise takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak) haciz ve satış yetkisi verilmesine“ ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'a geri verilmesine 30.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin mahkemece davanın tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesiyle Konya BAM 3.HD nin 2020/1256 esas 2021/188 Karar sayılı kararına dayanılarak ihtiyati haciz talebi olarak yorumlandığını ve ihtiyati haciz kararı verildiğini, herşeyden önce ihtiyati haciz kararının dayanığı olan tasarrufun iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tasarrufun iptali davasının İİK m277 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini ve bu maddeye göre tasarrufun iptali davasını ancak elinde geçici yahut kati aciz vesikası olan alacaklının açabileceğini, bu açıklamalar ışığında müvekkilinin halihazırda davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından açılan tasarrufun iptali davasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dayanağı hukuka aykırı olan ihtiyati haciz kararının da haksız ve hukuk aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece verilen ihtiyati hacze ilişkin itirazın...

      Özel Eğitim Hizmetleri Turizm Ticaret Anonim Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacının banka hesapları üzerine uygulanan ... tarih ve ... sayılı e-haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunu kabul edip; Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve e-haciz işleminin iptaline karar veren ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu ......

        Dava dilekçesinde, her ne kadar haciz işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiası ile iptali istemi ileri sürülmüşse de; dilekçe içeriğinden uyuşmazlığın, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak” iddiasına ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir. HUMK’nun 76. maddesi uyarınca hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir....

          Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin muhtelif dönemlere ait vergi borcu, cezası ve gecikme faizinin tahsili için 20.4.1993 ve … sayılı ile 23.3.1994 tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin düzenlendiği, ödeme emirlerinin tebliğine rağmen amme alacağının ödenmemesi üzerine düzenlenme tarihi ve onay makamı belli olmayan haciz varakalarına istinaden 9.1.1995 günlü ve … sayılı tutanakla dava konusu haciz işleminin uygulandığı anlaşılmaktadır. Haciz işleminin dayanağını oluşturan haciz varakasının 6183 sayılı Yasanın olay tarihinde yürürlükte olan 64. maddesine göre alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru sıfatıyla vali tarafından onaylanması gerekmektedir. Dosyada mevcut haciz varakalarının ise hangi makam tarafından onaylandığı belli olmamaktadır....

            Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri de iptali istenen tasarrufun takip konusu borcun doğumundan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda takip konusu alacak 03.05.2011 keşide tarihli çeklere dayalıdır. Tasarruf ise bu tarihten önce 23.03.2011 tarihinde gerçekleşmiştir.Her nekadar çekte vade olmaz ise de ticari hayatta çeklerin de bono gibi vadeli (ileri tarihli) kullanıldığı bilinen bir gerçektir....

              KARAR Borçlu vekili, müvekkili Belediye hakkında İcra Müdürlüğü tarafından verilen ve uygulanan her türlü haciz kararının usulsüz olup iptali gerektiğini, 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesi uyarınca belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceğini, İcra Dairesi'nce haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesinin istenmesi, 10 gün içerisinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda haciz işleminin alacak miktarını aşacak şekilde yapılamayacağını belirterek hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....

                -Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının ... dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.'nın geçici .../... maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/... maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Bu durumda yapılan haciz işlemi İİK’nun 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmakla mahkemece haciz işleminin iptali talebinin yukarıda belirtilen nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile haciz işleminin iptali usulsüzdür. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu