WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma. Hüküm : TCK'nın 206/1, 53, 58/1-6-7-8. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın işlenen hırsızlık suçunun faili olarak hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kardeşi olan ...'a ait kimlik bilgilerini kullanması şeklinde gerçekleşen olayda eylemin bir bütün halinde TCK'nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı gözetilmeden, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II) Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK'nın 206/1. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için failin beyanı üzerine yetkili memur tarafından düzenlenen bir belge olması ve bu belgenin de yapılan bildirimin doğruluğunu kanıtlama gücüne sahip olmasının gerektiği, sanığın yakalandığında ismini ... olarak bildirdiği ancak polis merkezine götürüldüğü sırada gerçek isminin ... olduğunu belirttiği ve kollkuta işlemlerin ve ifadesinin gerçek ismi ile alındığının anlaşılması karşısında, TCK'nın 206/1. maddesindeki suçun yasal unsurları oluşmadığı gözetilmeden...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma, Kimliği Hakkında Yalan Beyanda Bulunmak Hüküm : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan: TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Kimliği Hakkında Yalan Beyanda Bulunma Suçundan: 5326 Sayılı Kanunun 40.maddesi gereğince 89.TL İdari para cezası Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçuna ilişkin olarak verilen idari para cezasına ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1) Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5326 sayılı yasanın 40. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin kararın, 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 27/5. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi olduğu ve temyiz kabiliyeti bulunmadığından, itiraz dilekçesi mahiyetinde görülen...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelemesinde; 5237 sayılı TCK'nun 206/1. maddesinde yeralan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine belge düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma Hüküm : Beraat Dosya incelendi gereği düşünüldü. 1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin“15.04.2009’ yerine “17.05.2012” olarak yazılması , 2-15.04.2009 tarihinde kaçak olarak Türkiye’ye giriş yapan ve yakalandıktan sonra başkasına ait kimlik bilgilerini beyan eden 17.05.2009 tarihli tercüman eşliğinde kolluk tarafından alınan ifadesinde üzerine atılı suçu ikrar eden sanığın eyleminin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

            Asliye Ceza Mahkemesi Suçlar : a) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma b) Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma Hüküm : Mahkûmiyet Dosya incelendi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, kimlik bilgileri hakkında yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığa yüklenen 765 sayılı TCK’nın 343/2 maddesinde tanımlanan kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçu aynı Yasanın 102/4 ve 104/2 maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımına bağlı olup suç tarihi olan 26.01.2005 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ...'ün babası olan 1937 doğumlu ...'nin 07/10/1994 tarihinde hayatını kaybettiği, babasından trafikde kaydı olmayan 1993 model Massey Ferguson marka traktör kaldığı, bu traktörü sanık ...'...

                  KARŞI OY YAZISI Yargıtay 11 Ceza Dairesi'nin sayısız kararlarında yakalandığı esnada üzerinde sahte veya gerçek herhangi bir belge taşımayan kişinin gerçek kimlik bilgilerine aykırı beyanları yalan beyanda bulunma suçunu veya (kimlik bilgileri gerçek kişiye ait ise) özel iftira suçunu oluşturacağı belirtilmiştir. Sorun: Acaba kişinin üzerinde kendisine ait olduğunu iddia ettiği ancak hayali bir kişiye ait kimlik bilgilerini taşıyan bir kimlik belgesi bulunması ve kişinin bu belgedeki kimlik bilgilerinin kendisine ait olduğunu söyleyerek memurun tuttuğu tutanağın bu kimlik bilgilerine göre düzenlenmesini sağlaması halinde eylemin sahte kimlik belgesi düzenlemek/düzenletmek ve kullanmak suçu yanında ayrıca memura yalan beyanda bulunma suçunuda oluşturup oluşturmayacağıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi hükmü uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.09.2009 tarihinden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 20.06.2010 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen "kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 04.05.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmesi nedeniyle kamu davasının...

                      UYAP Entegrasyonu