"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma Hüküm : CMK'nın 231/5 maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ile 765 sayılı TCK'nın 343/2, 55/3, 59/2. Maddeleri ile 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca 960,00 - TL....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Düşme Suça sürüklenen çocuğa yüklenen “kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği Mahkemece gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olmakla; suça sürüklenen çocuğun temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 23.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
in temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, II- Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle İftira ve Kamu görevlisine yalan beyanda bulunma suçlarından kurulan hükümlerin temyizi bakımından; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
gibi, sanıkların hile teşkil eden eylemlerinin de bulunmadığı, somut olayda, işveren ile katılan kurum arasında idari ve hukuki bir ihtilaf bulunduğu, ayrıca, kurumun denetim olanığının ortadan kaldırılmamış olması nedeniyle de resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun da yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde: Adli Sicil Kaydı ve dosyaya getirtilen ilam içeriğine göre hırsızlık suçundan 28.08.1998 tarihinde infaz edilmiş, İzmit 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 570-809 sayılı hapis cezası içeren ilamıyla tekerrüre esas önceki hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 765 sayılı TCK’nın 81/2. maddesiyle uygulama yapılmaması ve aynı Yasanın 522/1. maddesindeki indirim hükmünden yararlandırılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Bu halde üçüncü kişiye, doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen birinci haciz ihbarnamesi, haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğurur. Bu nedenle 3. kişi tarafından, haciz ihbarnamesinin gereğinin yerine getirilerek, daha sonra doğacak paraların icra dosyasına gönderilmesine yasal bir engel yoktur. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince, icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. İcra ve İflas Kanunu 89/4....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-İİK’nın 338. maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Birinci haciz ihbarnamesine borçlu şirket vekili tarafından itiraz edilmesi karşısında yalan beyanda bulunma suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken sanığın borçlu şirkete karşı üçüncü şahıs olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi sonuç itibarıyle doğru olduğundan şikayetçi vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Tazminat talebine yönelik incelemede ise, Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca da tazminat isteminde bulunması karşısında mahkemece, İİK'nın 89/4. maddesindeki “icra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca tazminat...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, Suç uydurma Hüküm : 1- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan beraat 2- TCK'nın 271/1, 62/1, 50/3, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Temyiz edenler : Sanık müdafileri, katılan vekili Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafileri ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraat ve mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık ve yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle Dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa atılı hırsızlık ve yalan beyanda bulunma suçlarının gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık uzatılmış zamanaşımının suç tarihi olan 01.01.2003 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık ve memura yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa atılı hırsızlık ve memura kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 27.11.2003 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi...