Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Sanık ...’ın haciz ihbarnamesine karşı beyanda bulunmadığı, sanık ...’nın vekilinin haciz ihbarnamesine vekilinin beyanda bulunduğu anlaşılmakla, Eylemlere ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2- Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede; İcra İflas Kanunu'nun 89/4. maddesinde; “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddenin birinci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ancak tazminat ve cezalandırılma istemiyle birlikte açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılacağı gözetilmeksizin, hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilerek, sanığın beraatine ve tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sair hususlar incelenmeksizin hükmün istem gibi BOZULMASINA, 01.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği, prensibi de ./.. 2009/2012-2978 S/2 dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca müştekinin gelmemesi haline yönelik olarak HUMK'nun 409. maddesinde uygun şekilde işlem yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken tazminat talebinin reddine karar verilmesi, İsabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Şti'ne gönderilen haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı olarak itiraz edildiği, 89/1 haciz ihbarnamesine itirazın haksız olduğu ileri sürülerek İİK'nın 338/1. maddesi hükmüne göre sanıkların cezalandırılmasını ve 3. kişi davalı hakkında İİK'nın 89/4. maddesine göre tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece verilen sanıkların beraatlerine ve tazminat isteminin kabulüne dair kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 04.06.2013 tarihli, 2013/4710 Esas ve 2013/6171 karar sayılı ilamıyla, sanıklar ... ve ... hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik olarak kurulan hükümlerin onanmasına karar verilerek, sanık ... hakkında verilen hükmün kesinleştiğinin anlaşıldığı, bozma ilamının davalı ... İnş. Tah. ve Ticaret Ltd. Şti. hakkında kurulan tazminat hükmüne yönelik olduğu, karar düzeltme talebi üzerine yine Yargıtay 16....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; 1) Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Gebze İcra Ceza Mahkemesinin 18.09.2012 tarih ve 2011/10 Esas ve 2012/283 Karar sayılı kararı ile İİK’nın 338. maddesi uyarınca gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan verilen beraat kararının temyizi üzerine, Dairemizin 18.01.2016 tarih ve 2015/3442 Esas, 2016/461 Karar sayılı ilamı ile İİK’nın 338. maddesindeki suç yönünden verilen kararın onandığı, tazminat yönünden de hükmün bozulmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonunda Gebze İcra Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarih ve 2016/48 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararı ile İİK’nın 338. maddesindeki suç yönünden, şikayetçi tarafın usulüne uygun mazereti bulunmadığından İİK’nın 349/5. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine kararı verildiği, Dairemizin 18.01.2016 tarih ve 2015/3442 Esas, 2016/461 Karar sayılı ilamı ile İİK.nın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak HÜKÜM : Beraat Şikayet dilekçesinde tazminat isteminde de bulunulduğu halde, bu konuda bir karar verilmemiş ise de, mahkemesince mahallinde bir karar verilmesi olanaklı görülmüştür. Haciz ihbarnamesine vekilin itiraz etmesi, vekilin beyanından asilin cezai yönden sorumlu olmaması nedeniyle, sonucu itibariyle verilen beraat kararı doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin sadece tazminat ödemesine karar verilmesi talebinin genel hükümlere göre hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre; İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişi hakkında tazminat davası açılabilmesi için, üçüncü kişiye İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi (buna itiraz edilmemesi halinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi) ve yasal süre içerisinde üçüncü kişi tarafından haciz ihbarnamelerinden birine itiraz edilmiş olması zorunludur. Somut olayda, 3. kişinin İİK.nun 89. maddesi uyarınca gönderilen ve 14.12.2012 tarihinde tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine 7 günlük yasal süreden sonra, 24.12.2012 tarihinde itirazda bulunduğu, dolayısıyla İİK.nun 89/4. maddesinde öngörülen tazminat davasının şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, istemin yukarıda yazılı nedenlerle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, b) Tazminat talebinin reddi kararına yönelik yapılan incelemede, Şikayetçi vekili, borçlu ile üçüncü kişi ... ve Dış Tic. A.Ş. arasındaki davanın borçlu lehine sonuçlanmasına rağmen, İİK.nın 89/1.maddesi gereğince ... ve Dış Tic.A.Ş.’ne gönderilen birinci haciz ihbarnamesine yapılan itirazın gerçeğe aykırı olduğunu ileri sürerek İİK'nın 89/4. maddesi gereğince ... ve Dış Tic. A.Ş.’nin 118.900 TL tazminata mahkum edilmesini talep etmiş, mahkemece, borçlu ile ... ve Dış Tic. A.Ş. arasında görülen davada verilen kararın henüz kesinleşmediği, dolayısıyla ... ve Dış Tic.A.Ş.’nin borçluya ödemek zorunda olduğu doğmuş bir borç bulunmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 367. maddesi gereğince kararın temyiz edilmesi icrasını durdurmaz. Somut olayda borçlu ile ... ve Dış Tic....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." şeklindeki düzenleme karşısında, haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne göre, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmekte olup, tazminat ve cezalandırılma istemiyle birlikte açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/06/2018 tarihinde...