İcra Müdürlüğü’nce infazına" karar verildiği, Mahkemece 17.07.2012 tarihinde .İcra Müdürlüğü’ne yazılan yazı ile ihtiyati haciz kararının infazının istendiği, İcra Müdürlüğü’nce aynı gün ihtiyati haczin icra edildiği, haciz sırasında hazır bulunan ...’ün söz alarak, “ben bu dosya borcunun tamamına fer’ileri ile birlikte açılmış bulunan dava sonucuna göre alacak ve haklarım baki kalmak kaydı ile bu haciz nedeniyle icra kefili olmayı kabul ve taahhüt ederim” dediği, beyanının tutanağa geçirildiği, tutanağın hep birlikte imza altına alındığı anlaşılmıştır. ...nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararı ile ilgili tasarrufun iptali davası kabul ile sonuçlandığı takdirde, alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan tasarrufun iptali davasının açılmasından önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, anılan maddeye göre verilen ihtiyati haciz kararı, ...257 ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararlarından farklıdır. ...nun 281/2 maddesi...
ı borçlu göstermek suretiyle ihtiyati haciz kararı alarak haklarında haksız yere icra takibi başlattıklarını, icra takibi sonucu, davacı ... ile tüm davacıların ortağı olduğu ... Petrol Nak. Tic. San. Tic. Ltd. Şti aleyhine icrai hacze giriştiğini ve adlarına kayıtlı tüm araçlarına haciz şerhi işlettiğini ve yakalama çıkarttığını, işyerine fiili haciz uygulandığını, bankalara İİK. madde 89/1 uyarınca haciz ihbarnameleri göndermek suretiyle bloke koydurduğunu, adlarına kayıtlı gayrimenkullere haciz şerhi işlettiğini, davalının iş bu haksız haczi neticesi bankalar nezdinde güvenilirliklerinin sona erdiğini, tüm araçlarına el konulduğundan, petrol tankeri bağlatıldığından ve işyerine fiili haciz uygulandığından dolayı iş yapamaz hale geldiklerini ve tüm çeklerinin yazıldığını, haksız ihtiyati haczin Düzce 1....
İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka deyişle haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK. nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K sayılı ilamı). Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2015/7709 Esas sayılı icra dosyasında borçlulardan Hayrullah Şenkaya üzerine kayıtlı "Bahçelievler Kocasinan Mah....
Şti.’ ye karşı başlattığı icra takibi nedeniyle davacı şirkete haciz ihbarnameleri gönderdiğini, haciz ihbarnamelerine süresinde cevap verilemediğini, dava dışı ... Özel Eğitim ... Ltd. Şti.’ nin davacı banka nezdinde herhangi bir hesabı, hak ve alacağı olmadığını ileri sürerek, haciz ihbarnameleri nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının görülmekte olan davayı kendisine tebligatın yapıldığı tarih olan 13.06.2012 tarihini takip eden 1 yıllık hak düşürücü süre olan 13.06.2013’ te açması gerekirken bu süre geçtikten sonra 09.05.2014 tarihinde açtığı, bu şekilde hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili borçlulara ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalı bankanın birinci sıraya alındığını; adı geçenin dosyasından Tapu Sicil Müdürlüğü’ne gönderilen ilk haciz yazısının reddedildiğini ve 15.04.2003 günü yazılan haciz yazısında haczin 02.08.2001 tarihi itibariyle konulmasının istendiğini, önceki bir tarih itibariyle haciz konulmasının yasal olmadığını ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya ödenen payın iptali ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili gönderilen ilk haciz yazısının hatalı olarak reddedildiğini ve konulan haczin gerçeği yansıttığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/20265 sayılı dosyasında borçlu ... aleyhine yapılan icra takibinde, müvekkiline haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkilinin ... ile hiçbir ticari bağlantısı bulunmadığını, anılan kişiye hiçbir şekilde borcu olmadığını ileri sürerek müvekkilinin haciz ihbarnamesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirkete gönderilen İİK.'nun 89/1-2-3 haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, icra takibi borçlusunun davacı şirket nezdinde çalışmakta olduğunun tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, takip borçlusu ...'...
tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem: ... Turizm Otelcilik ve Petrol Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin 2011 yılının Nisan ilâ Kasım dönemlerine ait ödenmemiş özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden kaynaklanan amme alacağının tahsilini güvence altına almak amacıyla, borçlu şirkette 16/02/2011 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle yönetici olarak görev yapan davacının ... plakalı aracı üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin 1 ve 3. fıkraları uyarınca tesis edilen ihtiyati haczin iptali istemiyle dava açılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/798 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, ihtiyati haciz isteyenin bu kararı dayanak göstererek ihtiyati haciz talep ettiği, mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan tapu iptali ve tescile dair kararın davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 18.4.2011 tarihli 2011/3427-4503 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz kararına dayanak yapılan mahkeme kararı bozulduğuna göre ihtiyati haczin dayanağı kalmamıştır. Tapu kayıtları da halen ihtiyati haciz isteyen şirket üzerinde bulunmakta olup muaccel bir alacak bulunmamaktadır. Öyle olunca mahkemece, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
-K A R A R- Davacı, yaptığı icra takibinde borçlunun işyerinde bazı malları haczettirdiğini, sonrasında bu malların yanması üzerine sigorta alacağı doğduğunu, sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalı ile borçlu arasında muvazaalı işlemler yapıldığını, sigorta şirketinin 01.04.2008 tarihli ödemesinin mal bedeli olması nedeniyle kendisine isabet ettirilmesi ve sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiğini, takip kesinleşmeden gönderilen haciz ihbarnamelerinin sigorta şirketi tarafından reddedildiğini, geçersiz haciz ihbarnameleri gereği sıra cetveli düzenlendiğini, kendisi tarafından 27.02.2009 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve şirketin buna itiraz etmediğini ileri sürerek, davalının alacağının muvazaalı olması nedeniyle, kendi alacağının ilk sırada yer almasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem:… İnşaat Tarım Tıbbi Aletler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin muhtelif vergi borçları nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla davacının banka hesabına uygulanan haczin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......