Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terkini istenen şerhin, hukuksal sebebi az yukarıda açıklanan Yasa hükümleri olup, Tapu Kadastro 13.Bölge Müdürlüğü’nce yapılan haciz şerhi işlemi Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi hükmüne uygun olarak yapılan tapu kütüğüne şerh işlemidir. Şerhin terkini davası, sicildeki şerhten hukuksal yararı bulunan kimselere karşı açılabilir. Tapu Sicil İdaresi yasa gereği işlem yapmış olup, haciz şerhinden yararlanan kimse durumunda değildir. Davada taraf ehliyeti dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. Bu hukuksal nedenle, davanın pasif husumet yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddedilmiş olması doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekir ise de; mahkemece düşülen bu yanlışlığın giderilmesi, HUMK’nın 438/son maddesi gereğince, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle açıklanan bu gerekçeyle düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.11.2014 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ... kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, maliki bulunduğu 51517 ada, 10 parselde bulunan 8 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı kurumun yapmış olduğu takipten kaynaklanan haciz bulunduğunu, taşınmazın Ankara 3. Tüketici Mahkemesi 2012/13 Esas sayılı dosyada adına tescil ediliğini, hacizden, önceki malik ...in sorumlu olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Davalı alacaklı vekili, taşınmaza 01.11.2010 tarihinde haciz konulduğunu, davacı lehine verilen tescil kararının bu tarihten sonra olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı Şükrü, açılan davayı kabul etmediğini ve reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dava dışı ... ile davacı arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verildiği terkini talep edilen haciz şerhinin kişisel hakka dayalı nitelikte olduğu, anılan davanın yargılaması sırasında ihtiyati tedbir şerhi işlendikten sonra kamu borcuna dayalı olarak haciz şerhi tesis edildiği, yolsuz tescil durumunda oluşan şekli kayda dayanarak tesis edilen kişisel hakka dayılı şerhin lehine yolsuz tescil edilerek iptal edilerek kendisine döndürülen ayni hak sahibinin durumunu ağırlaştırmayacağı gözetilmesi gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 1023. maddesinde tapu kütüğündeki tescile, iyi niyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin, bu kazanımının korunacağı ifade edilmiş olup, maddede iyi niyetle iktisabı korunacak olan hakkın, ayni hak olduğu açıkça belirtilmiştir. Haciz şerhleri, ayni hak niteliğinde olmadığından, TMK’nın 1023. maddesi kapsamında bir korumaya sahip olamayacakları açıktır....

        Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK'nın 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Somut uyuşmazlıkta; Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi Osmandede mahallesi 50 ve 73 parsellerdeki taşınmazlarının tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini talep edilmiştir. Haciz şerhi taşınmazın tasarruf yetkisinin kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmazın aynına ilişkindir. Taşınmazın aynına ilişkin davalarda HMK'nın 12/1 maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Kesin yetki kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Bu husus aynı zamanda HMK'nın 114/ç maddesi gereğince dava şartıdır. Haczin kaldırılması istenen taşınmazlar Pazarcık ilçesi sınırları içerisinde bulunduğundan davaya bakmakta yetkili mahkeme Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemeleridir....

        Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Dava konusu haciz şerhlerinin usulsüz konulup konulmadığının tespiti bakımından üzerinde durulması gereken sorun davalı haciz lehtarlarının iyiniyetli olup olmadıklarının saptanmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat “hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir.”...

        Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Eldeki dava konusu haciz şerhlerinin usulsüz konulup konulmadığının tespiti bakımından üzerinde durulması gereken sorun davalı haciz lehtarlarının iyiniyetli olup olmadıklarının saptanmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat “hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir.”...

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/351 Esas sayılı dosyası ile T1 ve Hasan Teke aleyhine tapu iptali ve tescili davası açtığını, dava dışı 3.kişinin talebi yerinde görülerek dava konusu tarla vasfındaki taşınmaz kaydının davacı üzerin geri döndüğünü, taşınmaz üzerinde birçok haciz ve ipotek bulunduğunu, dava dışı 3.şahıs Hasan Teke'nin aleyhine konulan haciz ve ipoteklerin kendisi ile alakasının olmadığını ileri sürerek davacı adına kayıtlı taşınmazdaki ipotek ve hacizlerin kaldırılarak yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir....

        Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın bedeline hükmedilen 50,25 m²' lik bölümünün terkini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yeralan davalılardan ... payı üzerindeki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yeralan (taşınmazın kelimesinden sonra gelmek üzere bedeline hükmedilen 50,25 m²'lik bölümünün) ibaresinin eklenmesine, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yeralan haciz şerhlerinin davalı ... payı yönünden hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Eldeki dava konusu haciz şerhlerinin usulsüz konulup konulmadığının tespiti bakımından üzerinde durulması gereken sorun davalı haciz lehtarlarının iyiniyetli olup olmadıklarının saptanmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat “hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir.”...

          UYAP Entegrasyonu