İcra Müdürlüğünün 2010/12508 ve 2010/12509 sayılı dosyalarında ipotek alacağı üzerine koydukları haciz şerhinin de terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; davacının borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istemlerinin kabulüne, davalılar ... A.Ş ve K-C Metal Ltd. Şti. lehine ipotek alacağı üzerine konulan haciz şerhlerinin terkini isteminin ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 17.08.2006 tarihli ipotekle teminat altına alınan alacak borçlu tarafından sözleşme uyarınca, davadan önce ödeme ile kapatılmış olup, başka bir ifade ile artık ipotek ile teminat altına alınmış alacak bulunmadığına göre diğer davalı şirketler yararına ipotek alacağı üzerine konulan haciz şerhinin de terkini gerekirken bu davalılar hakkındaki istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, davalılar ... A.Ş ve K-C Metal Ltd. Şti. yönünden davanın ret sebebi aynıdır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 6208 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 26.10.2000 tarihinde konulan haciz şerhinin terkini, ... 14.İcra Müdürlüğünün 1999/20485 sayılı takip dosyası sebebiyle menfi tespit talebi ve icra inkar tazminatı tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı banka, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... 14.İcra Müdürlüğünün 1999/20485 sayılı dosyası ile konulan 1.411.813.516.939 TL.lik haciz işleminin iptaline, haciz şerhinin terkinine, davacıların icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalı bankadan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı banka temyiz etmiştir. Yukarıda özetlendiği üzere dava, 6208 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulan haciz şerhinin terkini, ... 14.İcra Müdürlüğünün 1999/20485 sayılı takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti ve icra inkar tazminatı tahsili istemlerine ilişkindir....
Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İcra İflas Kanununun 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür....
Mahkemece bu hususlar davanın reddi nedeni kabul edilmiş ise de; dayanağı bulunmayan ya da belirlenemeyen belirtmenin davacıların tasarruf hakkını kısıtlaması nedeniyle terkini gerekeceği kuşkusuzdur. Mahkemece yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmesini sağlayıp dayanağı saptanamayan ve tapu kaydının beyanlar sütununda bulunmasında hukuki yarar kalmayan belirtmenin terkini yönünde karar vermek olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 02.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yapılan haciz nedeniyle tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 1023. maddesinde tapu kütüğündeki tescile, iyi niyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin, bu kazanımının korunacağı ifade edilmiş olup, maddede iyi niyetle iktisabı korunacak olan hakkın, ayni hak olduğu açıkça belirtilmiştir. Haciz şerhleri, ayni hak niteliğinde olmadığından, TMK’nın 1023. maddesi kapsamında bir korumaya sahip olamayacakları açıktır....
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK'nın 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Somut uyuşmazlıkta; Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi Osmandede mahallesi 50 ve 73 parsellerdeki taşınmazlarının tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini talep edilmiştir. Haciz şerhi taşınmazın tasarruf yetkisinin kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmazın aynına ilişkindir. Taşınmazın aynına ilişkin davalarda HMK'nın 12/1 maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Kesin yetki kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Bu husus aynı zamanda HMK'nın 114/ç maddesi gereğince dava şartıdır. Haczin kaldırılması istenen taşınmazlar Pazarcık ilçesi sınırları içerisinde bulunduğundan davaya bakmakta yetkili mahkeme Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemeleridir....
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Dava konusu haciz şerhlerinin usulsüz konulup konulmadığının tespiti bakımından üzerinde durulması gereken sorun davalı haciz lehtarlarının iyiniyetli olup olmadıklarının saptanmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat “hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir.”...
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Eldeki dava konusu haciz şerhlerinin usulsüz konulup konulmadığının tespiti bakımından üzerinde durulması gereken sorun davalı haciz lehtarlarının iyiniyetli olup olmadıklarının saptanmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat “hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir.”...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/351 Esas sayılı dosyası ile T1 ve Hasan Teke aleyhine tapu iptali ve tescili davası açtığını, dava dışı 3.kişinin talebi yerinde görülerek dava konusu tarla vasfındaki taşınmaz kaydının davacı üzerin geri döndüğünü, taşınmaz üzerinde birçok haciz ve ipotek bulunduğunu, dava dışı 3.şahıs Hasan Teke'nin aleyhine konulan haciz ve ipoteklerin kendisi ile alakasının olmadığını ileri sürerek davacı adına kayıtlı taşınmazdaki ipotek ve hacizlerin kaldırılarak yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir....