DAVA KONUSU : Haciz İhbarnameleri Ve Haczin İptali KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince 14/06/2021 tarihinde tapu müdürlüğünde işlem yapacağı sırada taşınmazı üzerinde İzmir 15.İcra Müdürlüğünün 2015/7726 Esas sayılı dosyası ile haciz konulduğunu öğrenip, yaptığı incelemede 21/01/2021 tarihinde müvekkiline gönderilen birinci haciz ihbarnamesinde borcun faiz ve masraflar dahil 46.641,84 TL olduğunun bildirildiğini, 16/02/2021 tarihinde gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinde borcun faiz ve masraflar dahil 82.670,16 TL olarak gösterilip, müvekkilinden bu borcun zimmetinde sayıldığı ve zimmetinde sayılan bu borcun ödenmesinin istenildiğini, 26/03/2021 tarihinde ise 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olmadığı halde icra memurunca müvekkilinin gayrimenkullerine haciz konulduğunu...
taşınmazın değerinin 67.530,00 TL olamayacağını, 67.530,00 TL tutarındaki teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; 01/07/2021 tarihli ihtiyati haczin 67.530,00 TL teminat karşılığında kaldırılmasına ilişkin ara kararın kaldırılmasına ve taşınmaz üzerindeki ihtiyati haciz şerhinin aynı şekilde işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Davacı vekili, 03.07.2014 günlü şikayet dilekçesinde; dava dışı borçlunun borcundan dolayı müvekkili 3. kişi şirketin işyeri adresinde 17.06.2014 tarihinde haciz işlemi yapıldığını, bu haciz sırasında müvekkili şirket yetkilisi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, haciz yapılan işyerinin ve bu işyerinde bulunan menkul malların müvekkili şirkete ait olduğuna dair vergi levhası, işyeri açma ruhsatı ve kaşe suretleri ibraz edilmiş olmasına rağmen haciz işleminin gerçekleştirildiğini, istihkak iddiası...
ın sıra cetveline yönelik şikayetinin yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetçi ... yönünden asıl ve birleşen şikayetlerin reddine, birleşen ... şikayetinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl dosyada ve birleşen 2011/708 Esas sayılı dosyada şikayetçi ... vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği 15.09.2009 tarihine göre 10 günlük ödeme süresi 25.09.2009 günü mesai saati sonunda dolmuş olup, şikayetçi 25.09.2009 günü içerisinde haciz istemiştir. İcra Müdürlüğü'nce bu haciz talebinin kabulü karşısında, şikayetçinin kendi lehine bir işlemin iptali için yargı yoluna başvurması beklenemeyeceğinden, mahkemece, haczin en erken talep edilebileceği tarih olan 28.09.2009 tarihi itibariyle geçerli bir haczin varlığı kabul edilip, şikayetin buna göre ele alınıp karar bağlanması gerekirken, İcra Müdürlüğü'nce kabul edilen haczin yanılgılı gerekçe ile geçerli bir haciz olarak kabul edilmemesi doğru olmamıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep, davaya konu edilen mahkememizce 07/05/2021 tarihinde verilen 555.000,00 TL miktarlı talep edenin menkul, gayrimenkul malları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkin verilen karar uyarınca ----nezdinde talep edenin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına konulan haczin sunulacak teminat mektubuna kaydırılması istemine ilişkin olup, İİK.nun 266.maddesine dayanmaktadır. Mahkememizin--- sayılı dava dosyasında dosya davacısı tarafından yapılan talep üzerine 07/05/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Dosya davalısı (iş bu davada davacı) nın ihtiyati haciz kararına itiraz ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını aksi takdirde ihtiyati haciz kararı --- konulan hacizlerin teminat mektubu üzerine kaydırılmasını talep etmiştir....
Hukuk Genel Kurulu 'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E.-2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Somut olayda şikayete konu taşınmazların, haciz tarihinde borçlu adına tapuya kayıtlı olup, daha sonra Tüketici Mahkemesince tapunun iptali ile taşınmazın üçüncü kişiler adına tesciline karar verildiği, ilamda açıkça haczin kaldırılması yönünde hüküm tesis edilmediği görülmüştür. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden, taşınmaz haciz şerhiyle birlikte üçüncü kişilere intikal edecektir. Bu aşamada, haczin kaldırılması, ancak, üçüncü kişilerin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümlenir....
- K A R A R - Dava, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Verilen önceki hükmün Dairemizce bozulması üzerine İcra Mahkemesince taraf teşkili sağlanmak suretiyle yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, işçi alacaklısı davacının ilk hacze iştirak şartlarını taşımadığı, davalı şirketin takip dosyasından konulan kaydi haczin, fiili haciz uygulanmadıkça geçerliliğini koruduğu ve 7.4.2005 tarihli haczin öncekinin devamı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanununun 106 ve 110 ncu maddelerine göre taşınırlar üzerine konulan haciz, bir yıl içinde satış talep edilmemekle düşer. Trafik siciline kayıtlı araçlar üzerine kayden ve fiilen haciz konulması arasında hukuken bir fark da bulunmamaktadır. Öte yandan hukukumuzda haczin yenilenmesi kavramı mevcut olmayıp, her haciz konulduğu tarih itibariyle yeni bir haciz niteliğindedir....
İcra Mahkemesi' nin 2005/189-160 Esas ve Karar sayılı dosyasında, çıkarılan 89/ 2-3 haciz ihbarnameleri iptal edilerek karar kesinleştiğinden, konusuz kalan dava hakkında karar ittihazına yer olmadığına, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, İİK' nun 89/ 3 maddesi gereğince açılmış menfi tespit davasıdır. Bu davanın dinlenebilmesi için öncelikle 3. şahsa İİK' nun 89. maddesinde öngörülen haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmiş olması gerekir. Somut olayda davacı 3. şahsa tebliğ edilen 89/ 2-3 haciz ihbarnamelerinin İcra Mahkemesince iptal edildiği ve kararın Yargıtay' ca onanarak kesinleştiği, dolayısıyla yargılama sırasında dava şartının kalmadığı anlaşılmaktadır....
Dairemiz; şirket ortağının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından dolayı şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, HGK'nun 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında içtihat değişikliğine gitmiş olup, Dairemizin değişen içtihadına göre; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçilere 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Bu durumda mahkemece, borçlu şirket ortağı olan şikayetçiye haciz ihbarnameleri gönderilemeyeceği gerekçesi ile verilen takibin iptali kararı isabetsizdir....
İcra müdürlüğünün şikayet konusu yapılan kararının gerekçesinde, alacaklıya borç ödemeden aciz belgesinin verildiği 28/01/2000 tarihinde alacaklının dosya borçlusu ve 3. kişi-tapu malikine karşı tasarrufun iptali talebiyle açıtığı davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/18 E. - 223 K. 08/09/2000 tarihli kararıyla, haczin kaldırılması istenilen taşınmaz yönünden de karar verilerek alacaklının alacağını karşılayacak şekilde borçlu ve üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptal edildiği, haczin tasarrufun iptali davası sonrası 08/02/2001 tarihinde mahkeme kararına dayanarak verildiği, taşınmaza konulan haczin kaldırılması yönünde müdürlüğün taktir yetkisinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur....