olduğunun kabulü ile ---- olduğu, sürekli iş göremezlik-efor kaybının ise ----maluliyet oranı ve kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun kabulü ile --- olduğu, toplam toplam maddi zararın ise ----- olarak hesaplanmış olsa da davacı vekilinin dava dilekçesinde sürekli iş gücü kaybı zararı talep ettiği, talebe bağlılık ilkesi gereği davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği toplam sürekli iş gücü kaybı zararının ----olduğunun, Davalı --- kazanın oluşumunda %75 kusurlu olduğunun mahkemece kabulü durumunda; davacının davalı --- şirketinden talep edebileceği maddi zararın ---- olabileceğinin hesaplanmış olduğunu, Davacının dava dışı ------ hatır için taşındığı ve ehliyetsiz motosiklet sürücüsü arkadaşının arkasında yolcu olarak ve kask kullanmadan ------ yolculuk yaptığı ve kazaya bağlı yaralanmasının baş bölgesinde ----- olduğunun tespiti ile müterafık kusur indirimi ve/veya hatır taşıması indirimi uygulanıp uygulanmayacağının, uygulanacak ise oranının hukuki takdir ve münakaşasının...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; kendisinin davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden ... isimli kızı olduğunu ancak davalının çocuğu tanımadığını ve ilgilenmediğini, doğum ve geçim giderlerini karşılamadığını, ayrıca kendisinin manevi yönden yıprandığını ileri sürerek çocuğun babasınının davalı ... olduğunun tespiti, nafaka, doğum ve geçim gideri olarak maddi tazminat ile manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece babalığın tespiti çocuk yönünden nafaka ile doğum ve geçim gideri olarak maddi tazminata hükmedilmiş, manevi tazminat yönünden ise şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 1-Tarafların babalığın tespiti, nafaka ve maddi tazminata yönelik temyizin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere ve özellikle ... isimli çocuğun babasının davalı ... olduğuna dair alınan...
Bu nedenle taraflar arasında taraflar arasında kanun mantığında bir toplu iş sözleşmesi görüşmesi olmadığından, arabuluculuk tutanağının bulunmamasından, grev oylamasının yapılmamasından dolayı söz konusu grevin kanun dışı olduğu vicdani kanaatine ulaşılmıştır. Taraflar arasındaki son ve asıl uyuşmazlık ise yukarıda anlatıldığı üzere 04/08/2022- 09/08/2022 tarihi arasında iş bırakmak şekli ile yapılan kanun dışı grevin yapılması kararının davalı sendika tarafından alınıp alınmadığı noktasında toplanmaktadır....
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev Ve Lokavt Kanunu’nun 25. maddesine göre; “İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denilir. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denilir. Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışı grev olarak nitelendirilir. Siyasi amaçlı grev, genel grev ve dayanışma grevi kanun dışı grevdir. İşyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler hakkında kanun dışı grevin müeyyideleri uygulanır....
İş Mahkemesinin 2013/195 E. sayılı dosyası ile ... aleyhine “yetki iptali ve grevin kaldırılması” talepli tespit davası açıldığını, davanın 02.04.2014 tarihli oturumunda yetki belgesinin iptaline ve grevin sona erdirilmesine, karar kesinleşinceye kadar da grevin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, grevin kaldırılması sonucunda davalı işverenin davacı işçiyi işe davet etmesi gerekirken işyerine girmesini engellemek ve sendikal tazminatını ödememek için bu defa davacı işçinin 2009 Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında başka bir işyerinde çalıştığının tespit edildiğini ve bu nedenle iş sözleşmesinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiğini yazılı ihtar ile bildirdiğini, işbu feshin usule ve yasaya aykırı olduğu, fesih ile amaçlananın sendikalı ve grevci davacı işçinin işyerinden uzaklaştırılması ve sendikal tazminatının ödenmemesi olduğunu iddia ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine...
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Somut olayda, hükme esas alınan kusur raporu ile SGK müfettişi tarafından düzenlenen raporlar arasında açıkça çelişki olduğu, mahkemece kusur dağılımları arasındaki çelişki giderilmeden sonuca varılması isabetsiz olmuştur....
GEREKÇE : Dava; davacının unvan ve markasına yönelik fiillerin haksız olduğunun tespiti, oluşan haksız rekabetin meni, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması, haksız rekabet sonucu davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığı olarak maddi tazminat istemi, manevi tazminat istemi ve verilecek kararın gazetede yayınlanması taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile Davalı fiilinin haksız rekabet olduğunun tespitine ve menine, ... ibaresinin davalı ticaret unvanından terkinine, 910,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine, İlan yaptırılması talebinin kabulüne ve yargılama giderlerinin dağıtılmasına ilişkin karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle zarar gören tarafından kazaya karışan araçlardan ... plakalı motosikletin ZMMMS ile birleşen davada kazaya karışan ... plakalı motosiklet ile ... plakalı aracın sürücüsüne karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin ...-...-... tarihli dilekçeleri ile ekindeki ibraname, feragatname beyanı ve sulh anlaşması başlıklı ... tarihli belgelerin incelenmesinden; tarafların davalı ... yönünden talep ettikleri 10.000 TL manevi tazminat talepleri dışındaki maddi ve manevi tazminat talepleri konusunda dava dışı aralarında sulh oldukları görülmüştür....
Maddesi uyarınca bildirimsiz ve tazminatsız olarak haklı nedenle 15.06.2017 tarihi itibari ile feshedildiğini, kanun dışı grevin tespiti için dava açıldığını, dava konusu olmayan bir dönemi ve hususu gerçeğe tamamen aykırı bir şekilde kararına geçmesi kabul edilemez olduğunu, kanun dışı grevin sona ermemesi üzerine; 8 gün boyunca kanun dışı greve katılan tüm işçilerin sendikalı olup olmamasına bakılmaksızın iş akitleri feshedildiğini, dolayısıyla peyder pey işten çıkarma kesinlikle söz konusu olmadığını, davalı şirketin hiçbir ayrım gözetmeksizin, sendikalı olup olmadığını bilmeksizin, sadece ve sadece 8 gün kanun dışı greve katılanların iş akitlerini feshedildiğini, eşitlik ilkesine aykırı davranılmadığını, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen sendikal tazminat haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ıslah talebinde faiz talep edilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Aynı Kanun'un 45. maddesinin 1. fıkrasında da, “kanun dışı grev yapılması halinde, işveren, böyle bir grevin yapılması kararına katılan, böyle bir grevin yapılmasını teşvik eden, böyle bir greve katılan veya böyle bir greve katılmaya veyahut devama teşvik eden işçilerin hizmet akitlerini, feshin ihbarına lüzum olmadan ve herhangi bir tazminat ödemeye mecbur bulunmaksızın feshedebilir.” yönündeki düzenleme yer almaktadır. 07.11.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 58. maddesinin 1. fıkrasında grevin tanımı yapıldıktan sonra, 3. fıkrasında kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grevin kanun dışı grev olarak kabul edileceği ifade edilmiştir. Kanun'un 70. maddesinin 1. fıkrasında ise, kanun dışı grev yapılması hâlinde işverenin, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı sebeple feshedebileceği öngörülmüştür..."...