unsuru olarak kabul etmenin en tali sektörlerdeki grevlerin bile ekonomide bir olumsuzluk yaratacağı dikkate alındığında, grev hakkını kullanılmaz hale getireceği; grev hakkının, sendikalaşma ve toplu pazarlık sisteminin ayrılmaz bir parçası olduğu; toplu pazarlık sisteminin, iş barışının sosyal taraflarca gerektiğinde grev hakkı ve lokavt kullanılarak gerçekleştirilmesi mantığına dayandığı; bu doğrultuda, işveren kesiminin ekonomik olarak toplu pazarlığa zorlanmasının grev hakkının doğasında bulunduğu; grev süresince, işçilerin ücret alamadıkları; dolayısyla, grev hakkının işçiler yönünden de ekonomik olarak külfet oluşturduğu; dava konusu Bakanlar Kurulu kararının aynı zamanda, sendikalaşma hürriyetini içinde barındıran Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ile sendika hakkını düzenleyen Anayasa'nın 51., 53. ve 54. maddelerine aykırı olduğu; yine, dava konusu işlemin Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmeleri ve denetim organları kararı ile de bağdaşmadığı belirtilerek, Daire...
İşçi ile işveren arasında başlayan toplu görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine kullanılan anayasal bir hak ve işçi açısından güvence olan grev hakkının; grevin uygulandığı işyerlerinin ve yapılan üretimin grev nedeniyle bir süre durmasının milli güvenliği nasıl ve ne şekilde bozduğunun açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması, bu saptama yapılırken de ölçülülük ilkesinin ve demokratik toplumun gereklerinin dikkate alınması gerekir. Öğretide, milli güvenlik, ''Yurt ölçüsünde beliren iç ve dış tehlikelere karşı devlet tüzel kişiliğinin savunma ve güvenlik altına alınması şeklinde tanımlanmıştır. Danıştay Onuncu Dairesi de, yasal bir grevin yasada öngörülen anlamda milli güvenliği bozucu nitelikte görülebilmesi için, ülke ve devletin özel savunma ve güvenlik altına alınmasını zorunlu kılacak ciddi tehlikelerin ortaya çıkması gerektiğini belirterek milli güvenliğin tanımını yapmıştır....
Maddeye göre grev oylaması için başvuru sayısını (1/4) karşılamadığı, bu nedenle grev oylaması talebinin ve akabinde uygulanan grevin kanun dışı olduğunun 6356 Sayılı Kanun'un 71....
İş Mahkemesinin 2013/195 E. sayılı dosyası ile ... aleyhine “yetki iptali ve grevin kaldırılması” talepli tespit davası açıldığını, davanın 02.04.2014 tarihli oturumunda yetki belgesinin iptaline ve grevin sona erdirilmesine, karar kesinleşinceye kadar da grevin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, grevin kaldırılması sonucunda davalı işverenin davacı işçiyi işe davet etmesi gerekirken işyerine girmesini engellemek ve sendikal tazminatını ödememek için bu defa davacı işçinin 2009 Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında başka bir işyerinde çalıştığının tespit edildiğini ve bu nedenle iş sözleşmesinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiğini yazılı ihtar ile bildirdiğini, işbu feshin usule ve yasaya aykırı olduğu, fesih ile amaçlananın sendikalı ve grevci davacı işçinin işyerinden uzaklaştırılması ve sendikal tazminatının ödenmemesi olduğunu iddia ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine...
AŞ işvereni tarafından hizmet alım sözleşmesi ile dava dışı ... işyerinde faaliyet yürütülen alt işveren işyeri olduğu, yetki belgesinin düzenlenmesi ile toplu görüşme sürecinin başladığı, arabulucu tarafından uyuşmazlık tutanağı düzenlendiği, Sendikanın 26.04.2019 tarihinde grev kararı aldığı ve grev kararının 29.04.2019 tarihinde ilan edildiği, aynı tarihte grev oylaması talep edildiği anlaşılmaktadır. ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünün dava konusu işlemi ile de toplu görüşme süreci durdurulmuştur. 6. Yetki belgesi kapsamındaki alt işveren işyeri çalışanlarının, hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 01.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü ve 24 üncü maddeleri kapsamında kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, bu geçiş sırasında ... sözleşmelerinin feshedilmediği ve alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrosuna geçmek suretiyle çalışmasının devam ettiği anlaşılmaktadır....
Anayasa'nın "Grev Hakkı ve Lokavt" başlıklı 54.maddesinin 1.fıkrasında, Toplu İş Sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin grev hakkına sahip olduğu, bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnalarının yasayla düzenleneceği, 4.fıkrasında da grev ve lokavtın yasaklanabileceği haller ve işyerlerinin yasayla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'nın 33.maddesinde ise, karar verilmiş veya başlanmış olan yasal bir grev veya lokavtın genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelik taşıması halinde, Bakanlar Kurulunun bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı bir kararnameyle altmış gün süreyle erteleyebileceği belirtilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin 13.07.2023 tarihli ve 2023/581 Esas, 2023/1401 Karar sayılı kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda eksiklikler giderilmiş, grev kararı almak ve uygulamak işçi kuruluşuna sağlanmışken, grevin uygulanmasının işyerinde çalışanların yapacağı grev oylaması yolu ile grevi önlemeleri olanağının da getirildiği ancak grev oylaması yapılmasının grevin zorunlu şartlarından olmadığı, grev oylamasına başvurunun zorunlu olmadığı gibi uygulamaya koyma sırasında da grev oylamasının beklenilmesinin ve ayrıca grev oylaması talep edilmesinin beklenilmesinin de zorunlu olmadığı, grev oylamasının grevin zorunlu şartı olmaması karşısında ve Kanun'un açık düzenlemesi dikkate alındığında davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. C. İkinci Bozma Kararı 1....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı şirket vekili, davacı şirketin işletme niteliği ve söz konusu işyerlerine ilişkin olarak iş işletme toplu iş sözleşme yapma zorunluluğu ile ilgili iptal ve diğer hususlara ilişkin talep ve itiraz hakkı saklı kalması kaydı ile, davalı Sendika'nın toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlık ile sonuçlanması üzerine 01.09.2015 tarihinde uygulanmak üzere grev kararı aldığını, ancak bu kararı fiilen uygulayamadığını, grevin başlayacağı gün tüm işçilerin işlerine devam ettiğini, bu nedenle 6356 sayılı Kanun'un 60/4 üncü maddesi uyarınca ilan edildiği tarihte grevin yapılamadığının tespiti ile birlikte davalı Sendika'nın yetkisinin hükümsüz kaldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Fesih bildirimi karşı tarafa ulaşması ile sonuçlarını doğurur ve bundan tek taraflı olarak dönülemez. İş sözleşmesi feshedilen ve artık işveren işçisi olmayan kişilerin eylemi kanun dışı grev olarak kabul edilemez....
Bu bağlamda toplu eylem hakkı bir üst kavram olarak benimsenmiş olup, buna grev yanında grev benzeri protesto eylemleri, kurallı çalışma, işi yavaşlatma gibi eylemler de dahil edilmiştir. ... denetim organları çeşitli tarihlerde verdikleri kararlarda siyasi amaçlı grev, genel grev ve sempati grevlerinin yasaklanmasını Türkiye bakımından eleştirmiş ve sendika üyelerinin menfaatlerini etkileyen konularda eylem yapma imkanının tanınması ve desteklenen grevin yasal olması kaydıyla sempati eylemlerine izin verilmesi gerekliliğini belirtmiştir. ...'nun denetim organlarına göre; grev hakkı yalnızca toplu iş sözleşmesinin imzalanması ile çözülebilecek endüstriyel uyuşmazlıklarla sınırlı değildir. İşçilerin grev hakkı vasıtasıyla korudukları mesleki ve ekonomik menfaatler sadece daha iyi çalışma koşulları veya mesleki nitelikteki toplu taleplere ilişkin değildir....