O halde, mahkemece zamanaşımının kendiliğinden nazara alınarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Bilindiği üzere, tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Davacıların 55, 66 ve 382 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Öte yandan; Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; gizli bağış iddiası ile dava konusu ettikleri taşınmazların iş bu dosya ile birlikte görülmesi gerektiğini, hatalı hukuki değerlendirme ile karar verildiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacılar aleyhine hatalı hesaplandığını ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemişlerdir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ve tenkis isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Muris muvazaasında, 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237....
nin tapu iptal ve tenkis taleplerinin reddine dair verilen karar Dairece “Dava konusu taşınmazın 1/2 payı davalı adına kayıtlı olmayıp muris... adına kayıtlı olduğundan davacı ...'un satış vaadi sözleşmesi nedeniyle... adına kayıtlı olan 1/2 payın iptali ile adına tescili talebinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;somut olayda, dava konusu taşınmazın ½ payı davalı kuruma bağış biçiminde temlik edilmiştir; davalıya bağış biçimde temlik edilen pay bakımından 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, bu şekildeki temliklerin koşullarının varlığı halinde tenkis hükümlerine tabi olacağı açıktır. Davalı da yargılama sırasında taşınmazı verip, bedel almak istediğini beyan etmiştir....
Muris kendi adına kayıtlı olan bir taşınmazı gizli olarak bağışlamakla birlikte resmi işlemde satış, ölünceye kadar bakma akti vb bir sebeple temlik etmiş olsaydı olayda yukarıda ilkeleri belirtilen muris muvazaası hükümlerinin uygulanma imkanı olacaktı. Zira bu şekildeki işlemlerde muris adına kayıtlı taşınmazı gizli bağış ile temlik ederken muvazaalı olan satış işleminin akit tarafı olmaktadır. Somut olayda, gizli bağış ile taşınmazların parasının ödendiği iddiası menkul bağışı olmakla yukarıda belirtilen 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasının uygulanmasına hukuken mümkün değildir. Bu nedenle muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil taleplerinin reddi gerekir. Ancak ispatı halinde şartları varsa murisin bu sağlar arası tasarrufunun saklı pay oranında tenkisi talep edilebilir....
Ne var ki, davacılar dava dilekçesinde, tapu iptali ve tescil isteği yanında kademeli olarak tenkis isteğinde de bulunmalarına rağmen, mahkemece bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiştir. Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İBK'nin 01/04/1974 gün ve 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda uygulama yeri bulur. Muris muvazaası davası açacak kişinin muvazaalı sözleşme yapan miras bırakanın (murisin) mirasçısı olması yeterlidir. Dava açan mirasçı 3. kişi durumunda olduğundan, davasını "her türlü delil" ile ispat edebilir. B)TENKİS; miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür....
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır....
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki, bağış geçerli işlemlerden olup, bağış suretiyle temlik edilen taşınmazlar bakımından 1.4.1974 gün 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararının uyğulama yeri yoktur. Bir başka ifade ile bağış suretiyle temlik edilen taşınmazlar yönünden muvazaa iddiası dinlenmez. Koşulların varlığı halinde ancak tenkis istenibilir....