Davacı alacaklı tarafından 01.07.2014 tarihinde tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde 9.000,00 TL kira alacağının tahsili istenmiş, davalı borçlunun süresinde itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşen icra takibine dayanarak icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istemli İİK'nun 269 vd. maddeleri gereğince yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin Türk Borçlar Kanunu'nun 315/2 ve 362/2 inci maddelerinde yazılı ihtarı (kira sözleşmesinin niteliğine ve süresine göre 30 veya 60 gün içerisinde takibe konu kira parasının ödenmesi gerektiği) ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan yerden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva etmesi gerekir....
Dava, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı tarla vasfındaki taşınmazda, 19.10.2010 tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracıdır. Davacı vekili tarafından 22.10.2012 tarihinde tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde 18.000,00 TL alacağın tahsili istenmiş, davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; herhangi bir borcu olmadığını savunmuştur....
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine , 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı alacaklı, 01/05/1997 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak, 28/07/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2.685,89 EURO kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri borçluya 05/08/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu süresinde verdiği dilekçe ile borca itiraz etmiştir. Borçluya tebliğ edilen ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verilmiştir. Davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK.'nun 269/1.maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenmeden 14/08/2015 tarihinde açılmıştır....
K A R A R Davacı vekili, kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlular aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların borca itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı kiracı tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/1322 Esas KARAR NO: 2022/614 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ: 06/11/2018 KARAR TARİHİ: 17/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) dava ---------- tarihinde işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla, dosya ele alınıp incelendi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1063 Esas KARAR NO : 2021/1025 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 26/10/2016 KARAR TARİHİ : 31/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından açılan dava 30/09/2021 tarihinde takip edilmemiş; başvuruya bırakılmış ve yenilenmemiştir. H.M.K.nın 150. Maddesi hükmü gereğince; işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve Mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Hukuksal durum bu olunca da davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava, ortak gider ve aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi ve kira parasının ödenmemesi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının temyiz dilekçesine eklediği “anlaşma protokolü” başlıklı belge fotokopisinin kira borcunun ödenmesine, takipten feragat edileceğine ve sonraki dönem için kira sözleşmesinin başlangıcına yönelik düzenleme içerdiği anlaşılmakla bu belgeye karşı davacının beyanı alınıp değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinin itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden kiracının tahliyesini istemiş, mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine davalı borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar vermek gerekirken, icra takibine itiraz etmeyen davalının yargılama sırasında ileri sürdüğü savunmalara değer verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....