Eldeki davada; mahkemenin 1997338 E. 1999/248 K.sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile de saptanan ve yararına geçit hakkı istenilen taşınmaz sınırında bulunan 2232 ve 2233 numaralı parsellerden geçit hakkı tesisi olanağı bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi, geçit hakkının taşınmazların leh ve aleyhine kurulduğu, bu nedenle tüm taşınmazların genel yol ile bağlantısının kesintisiz olarak sağlanması gerektiği hususu da gözetilmemiştir. O halde mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak 2232 ve 2233 parsellerden de geçit hakkı kurulma olanağı bulunup bulunmadığı yönünde bilirkişilerden rapor alınmalı, tüm alternatifler yukarıdaki ilkelerde değerlendirilerek en uygun seçenekten geçit hakkı kurulmalıdır....
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
tazminat bedeli karşılığında davalının arsasından geçit hakkı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine göre zorunluluk bulunmadıkça aleyhine geçit kurulacak taşınmazın bölünmemesi, ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması gerekir; Bilirkişi raporunda alternatifler gösterilmemiş, tek ve zorunlu geçit hakkı tesis edilecek yerin mahkeme tarafından geçit hakkı tesis edilen yer olduğunun yeterince ve bilimsel olarak açıklanamadığı görülmüştür. Mahkemece; taşınmazın bütünlüğü bozulmadan yola ulaşımın sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulmalı, başka yerden geçit hakkı tesis edilemeyeceğinin kesin olarak tespit edilmesi halinde şimdiki gibi geçit tesisinde zorunluluk varsa bunun nedeni kararın gerekçesinde açıklanarak geçit hakkı tesis edilmelidir....
Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine göre zorunluluk bulunmadıkça aleyhine geçit kurulacak taşınmazın bölünmemesi, ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması gerekir; karara esas alınan 16.9.2014 tarihli bilirkişi raporunda G harfi ile gösterilen ve mahkeme tarafından geçit hakkı kurulan kısım 263 ada 15 parsel sayılı taşınmazı ikiye bölmüş, taşınmazın ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmuştur. Bilirkişi raporunda alternatifler gösterilmiş ise de gösterilen yerlerden geçit hakkı kurulmasının imkansız olduğu,tek ve zorunlu geçit hakkı tesis edilecek yerin mahkeme tarafından geçit hakkı tesis edilen yer olduğu yeterince ve bilimsel olarak açıklanamadığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın bütünlüğü bozulmadan yola ulaşımın sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulmalıdır....
nun da geçit hakkı davası açtığını, müvekkili taşınmazı alma niyetinde olduğu için davalıya geçit hakkını 10.000,00 TL karşılığında sattığını, davalının geçit hakkı davasını kazanamama ihtimaline ve müvekkili ...'nun ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmazı elde edememesi ihtimaline binaen teminat olarak müvekkillerinden 10.000,00 TL bedelli bir senet aldığını, ancak geçit hakkı davasını kazanmasına rağmen ve taşınmaz ... tarafından alınmasına rağmen davalının senedi müvekkillerine iade etmediğini ve senedi diğer davalıya ciro ettiğini belirterek müvekkillerinin söz konusu senet nedeniyle davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; senedin teminat senedi olmadığını, müvekkilinin alacağına karşılık alınmış bir senet olduğunu, davacıların iddialarını yazılı delille ispat etmeleri gerektiğini savunarak davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini istemiştir....
Yani, geçit hakkı kurulabilmesi için leh ve aleyhine geçit tesis edilecek özel mülkiyete konu taşınmazların tamamının aynı zamanda tapuda kayıtlı olmaları da şarttır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3. Maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gerekir. Mahkemece davacı taşınmazı lehine tescil harici yerden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Yani aleyhine geçit kurulan kadastro harici yer tapuya tescil edilen bir yer değildir. Bu tür yerlerden geçit kurulabilmesi için öncelikle civardaki tapulu arazilerden herhangi bir genel yola ulaşımı sağlayabilecek şekilde geçit kurulmasının mümkün olmaması gerekir. Geçit davalarında amaç, zaruret halinde olan kişinin yola kavuşmasıdır. Türk Medeni Kanununun 747. maddesinde "taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir" denmek suretiyle geçit hakkının genel yola çıkmak için tanınacağı belirtilmiştir....
İSTEM: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Karaburun İlçesi Eğlenhoca Mahallesi 162 parselde zeytin ağaçları bulunan arsasının olduğunu, 161 parselde davalının taşınmazının olduğunu, müvekkilinin taşınmazının yola çıkışının bulunmadığını, mutlak geçit ihtiyacının mevcut olduğunu, davalının mülkiyetinde bulunan taşınmazın geçit hakkı için en uygun olduğunu, geçit hakkı tesisi için diğer komşu taşınmazların daha uygun olduğu kanısına varılırsa uygun olan taşınmaz malikinin davaya dahil edilmesini, devamla da uygun görülecek tazminat karşılığında geçit hakkı tesis edilmesini talep ve dava etmiştir....
a ait 1052 parselden (bilirkişi raporunda A, B,C, D harfleri ile gösterilen yer) geçit hakkı kurulmuş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....