SAVUNMA; Davalı Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK.nun geçit hakkını düzenleyen ilgili maddelerine göre, zorunlu geçit hakkının varlığı için gerekli ilk genel koşul, yararına geçit yeri istenen taşınmaz ile üzerine geçit hakkı kurulacak taşınmazların tamamının özel mülkiyete konu ve tapuya kayıtlı arazi olması gerektiğini, Yargıtayın ve Hukuk Genel Kurulunun yerleşmiş içtihatlarında ve de öğretide, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, orman, mera, fundalık, taşlık, çalılık, köy orta malları, köy meydanları, harman yerleri gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerler üzerinde geçit hakkı kurulamayacağının açıkça belirtilmekte olduğunu, bu hususların göz önünde bulundurulması gerektiğini, bunun yanı sıra; T.M.K. nun 747. maddesine göre, geçit hakkının, komşu taşınmazlara en az zarar verecek şekilde ve mümkün olan en kısa mesafede kullanım yeri belirlenerek kurulması gerekmekte olduğunu, geçit yerinin tarafların yarar ve zarar dengesi, fedakârlığın denkleştirilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.04.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacıların maliki olduğu 66 ada 29 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalılara ait 66 ada 30, 78 ve 31 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı tesis edilmesini talep etmiştir....
Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Somut olaya gelince, dosya içerisindeki 27/11/2014 havale tarihli ek bilirkişi raporu ve eki krokiye göre kadastro paftasında ark olarak görünen yerden geçit hakkı tesis edildiği görülmüştür. Paftasında ark olarak görünen yerden geçit hakkı tesis edilebilmesi için DSİ’den, hükme esas kroki de gönderilmek suretiyle geçit hakkı tesisine engel bir durum olup olmadığı sorulmalıdır. Bu seçenekten geçit kurulmasının uygun olmadığının belirlenmesi halinde ise diğer seçeneklerle birlikte mahkemece geniş pafta celp edilerek davacının parselinden ana yola ulaşmak için başka alternatifler araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22/06/2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nin 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 469 parsel sayılı taşınmazın ana yola bağlantısının bulunmadığını, 40 yıldan fazla süredir Hazineye ait 430 No'lu parselden geçmek suretiyle ana yola çıkabildiğini ileri sürerek uygun bir bedel karşılığında, davalı Hazineye ait 430 parsel sayılı taşınmaz üzerinde geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkiline ait 430 No'lu parselin kullanıcısı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.05.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.11.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ... İli, Merkez ... Köyü 2278 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, taşınmazda ana yola çıkışının bulunmadığını, ana yol ile kendi taşınmazı arasında davalılara ait 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazların bulunduğunu belirterek taşınmazlardan ana yola çıkışı için davalılara ait taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir....
Bilirkişisinin raporunda "C" harfi ile gösterilen yerden 342 parsel lehine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Davada; davacı, mülkiyeti Hazineye ait 342 parsel sayılı taşınmazı Hazine'den kiraladığını, ana yola bağlantısı olmadığını belirterek geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Bir davada davacı olma sıfatı, dava konusu edilen hakkın sahibine ait olduğuna göre, geçit hakkı istemini içeren davalarda davacı olma sıfatı, ihtiyaç sahibi taşınmazın malikine aittir. Türk Medeni Kanununun 747. maddesi (eski Medeni Kanunun 671.maddesi) genel yola çıkmak için yeterli yolu bulunmayan taşınmaz sahibine bu hakkı tanımıştır. 11.02.1959 tarih 1958/14 Esas, 1959/13 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında bir taşınmaza sahip olmanın ancak tapu kaydıyla mümkün olacağı belirtilerek, zorunlu geçit isteminde davacı olma sıfatının ihtiyaç sahibi taşınmazın tapudaki maliki olacağı açıklanmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1503 KARAR NO : 2023/907 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUMLUCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2023 NUMARASI : 2022/532 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Geçit Hakkı Kurulması KARAR : Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin paydaşı olduğu Antalya ili Kumluca ilçesi Adrasan (Çavuş) Mahallesi 677 ada 76 parsel sayılı taşınmazın genel yola ulaşımı bulunmadığını, arada davalılara ait taşınmazların bulunduğunu, zeminde halen fiili yol bulunduğunu, geçit hakkı tesis edildiği takdirde ana yola ulaşımının sağlanacağını belirterek tedbiren geçit hakkı tesisine ve nihayetinde davanın kabulü ile uygun görülecek bedel karşılığında, davalı tarafa ait taşınmazlardan veya uygun görülecek başka bir güzergahtan geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Davalılar T2 T3 Karakaş, T4 T5 T6 Kıymet Aydın, T8 ve T9 istinaf başvuru dilekçelerinde özetle; geçit hakkı tesis edilirken evinin hemen dere kenarına doğru yapılmak suretiyle yolun genişletilebileceğinden bahsedildiğini, mevcut durumun müsait olmadığı halde koşula bağlı olarak geçit hakkı tesisinin mümkün olmadığını, duvarın masrafının kim tarafından karşılanacağının belirtilmediği gibi yapılacak duvarın dere ıslahı ve ilgili çevresel koşullar bakımından mümkün olup olmadığının sağlıklı bir biçimde değerlendirilmediğini, duvar yapılarak yol açılacak olan kısmın babadan kalma evlerinin tam bitişiğinde olduğunu, bu şekilde bir geçit hakkının evlerini kullanma hakkını ortadan kaldıracağını, geçit hakkı tesis edilirken geçit hakkı borçlusu olanın taşınmazında mümkün olan en az seviyede zarar gördürülmesi ve kullanım haklarının zedelenmemesinin gerektiğini, davacının kendilerinden almış olduğu yolun hali hazırda onun araç yoluna çıkışına yeterli olmadığını, kendi parsellerinden sonra ana yola...