Kurulan geçit hakkının TMK'nın 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olaya gelince, davacı 112 ada 21 (eski 1398) parsel sayılı taşınmaz, 112 ada 11 (eski 2087) parsel sayılı taşınmaz, 112 ada 7 (eski 1196) parsel sayılı taşınmazlar yararına geçit hakkı kurulması talebinde bulunmuş, davacıya ait 21 parsel sayılı taşınmaz kuzeyindeki 112 ada 20 (eski 1397) parsel sayılı taşınmaz, 8 (eski 1193) parsel sayılı taşınmaz, 5 (eski 2188) parsel sayılı taşınmaz, 3 (eski 1154) parsel sayılı taşınmaz ve 77 (eski 1200) parsel sayılı taşınmazlardan geçen fiili yol esas alınmak suretiyle geçit hakkı kurulmuştur....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olaya gelince; Yukarıda belirtildiği üzere 2889 parsel sayılı taşınmaz mutlak geçit ihtiyacındadır. Ancak, davacının 2889 sayılı parselinin geçit ihtiyacı karşılanırken, davacının sübjektif arzusuna göre değil, geçit güzergahı objektif kriterler gözetilerek saptanmalıdır. Paftanın incelenmesinde, 2889 sayılı parselin geçit ihtiyacının 2885 ile 2886 sayılı parselin ortak sınırından yahut yüzölçümü daha büyük olan 2886 sayılı parsel üzerinden karşılanmasının da mümkün olduğu görülmektedir....
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığı altında somut olaya gelince; mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 38 ve 513 parsel sayılı taşınmazlar arasında tapuda "Petrol Boru Hattı" olarak Maliye Hazinesi adına kayıtlı 527 parsel sayılı taşınmaz da bulunmakta olup bu taşınmazdan da fiilen geçit hakkı tesis edildiği halde taşınmaz maliki davada yeralmamıştır. Öte yandan, üzerinden geçit kurulan 527 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan petrol boru hattının hangi kuruma ait olduğu sorularak geçit kurulmasında bir sakınca olup olmadığının da belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, 527 parsel sayılı taşınmaz malikinin davalı olarak davada yeralmasının sağlanması suretiyle taraf teşkili tamamlanarak yukarıda açıklanan ilkeler gereğince en uygun taşınmazdan geçit hakkı tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Davacılara ait 123 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı kurulmuş ise de; kesintisizlik ilkesi gereği akdi irtifakın kurulacağı parsellerin de bu belirlemelerde yer alması gerekirken; dava dilekçesinde lehine geçit istenilen 123 ada 10 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesis edilmemiştir. Davacı tarafa makul süre verilerek davacıya ait parseller arasında akdi geçit hakkı kurulması sağlandıktan sonra geçit hakkı ile ilgili hüküm kurulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; yararına geçit talep edilen 113 ada 26 parsel sayılı taşınmazın mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu sabittir. Bilirkişi 113 ada 5, 6, 7 ve 25 parsel sayılı taşınmazlardan geçen 1 numaralı alternatifin en uygun yol olduğunu tespit etmiş ve mahkemece bu güzergahtan geçit tesis edilmiştir. Ancak geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan aldığından yol saptaması yapılırken komşuluk hukukunun genel ilkeleri hiçbir zaman gözardı edilmemelidir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” yada “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
Davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece depo edilen geçit bedeli karşılığı 456 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiş, hükmü davacı geçit hakkının 440 parsel sayılı taşınmazdan tesis edilmesi gerektiği gerekçesi ile temyiz etmiştir. Dava geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....
Somut olayda; davacı vekili, 07.12.2004 tarihli dilekçesi ile davacının maliki olduğu 55 parsel sayılı taşınmaz lehine davalı 53, 54 ve 106 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı tesisini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulü ile davalıya ait 53 ve 54 sayılı parsellerde 30.04.2008 tarihli keşif raporunda D, J ve I olarak gösterilen 465,38 m2'lik kısımda davacı lehine geçit hakkı tesisine, geçit hakkının tapuya tesciline, depo edilen geçit bedeli 14.892,70 TL.nin davalı ...'e ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı ./.. 2009/11661 - 12912 - 3 - ...'ten tahsiline 24.02.2009 tarihinde karar verilmiştir. Davalı ... vekili dava sırasında 24.04.2006 tarihinde 53 ve 54 sayılı parselleri, davalının tapudan başka şahıslara sattığını beyanla ve re'sen görülecek yönlerden bozma istemi ile hükmü temyiz etmiştir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....