"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.10.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1117 parsel sayılı taşınmazının yine davacıya ait ve yola cephesi olan 3649 parsel üzerinden yola bağlantısının sağlanması için Hazineye ait 3612 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı istemiştir. Mahkemece, 1117 parsel yararına 3612 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare temyize getirmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 26.11.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 20 parsel sayılı taşınmazının yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek davalıya ait 19 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 20 parsel sayılı taşınmaz yararına davalıya ait 19 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmuştur....
Somut olaya gelince; mahkemece, davalılara ait 7294 parsel sayılı taşınmaz üzerinden fen bilirkişi ...tarafından düzenlenen 27.02.2013 havale tarihli rapor ve krokisinde beyaz renkle gösterilen 248 m2 yüzölçümündeki bölümden davacıya ait 7126, 7300, 7302, 7303, 7304, 7305, 7307, 7311, 7312 ve 7313 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de davacının taşınmazları ile geçit hakkı kurulan yer arasında ve geçit hakkı kurulan yer ile bağlantı sağlanacak yol arasında tescil harici bırakılan ve tapuda kayıtlı olmayan kısımlar bulunduğundan kesintisizlik ilkesine uygun karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine göre zorunluluk bulunmadıkça aleyhine geçit kurulacak taşınmazın bölünmemesi, ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması gerekir; Bilirkişi raporunda alternatifler gösterilmiş ise de gösterilen yerlerden geçit hakkı kurulmasının imkansız olduğunun, tek ve zorunlu geçit hakkı tesis edilecek yerin mahkeme tarafından geçit hakkı tesis edilen yer olduğunun yeterince ve bilimsel olarak açıklanamadığı görülmüştür. Mahkemece; Taşınmazın bütünlüğü bozulmadan yola ulaşımın sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulmalı, başka yerden geçit hakkı tesis edilemeyeceğinin kesin olarak tespit edilmesi halinde şimdiki gibi geçit tesisinde zorunluluk varsa bunun nedeni kararın gerekçesinde açıklanarak geçit hakkı tesis edilmelidir....
Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;Davacı, 313 parsel sayılı taşınmazı yararına davalıya ait 312 parsel sayılı taşınmazda fiilen yol olarak kullanılan kısımdan geçit hakkı kurulması isteğinde bulunmuştur. Davalı, geçit hakkının davacının istediği kısımdan verilmesinin mümkün olmadığını ancak başka bir kısımdan geçit hakkı verilmesini kabul ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 313 parsel yararına davalıya ait 312 parselde ... renkle gösterilen kısımdan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, yukarıda açıklanan ve geçit hakkı kurulması davalarında gözetilmesi gereken ilkelere uygun bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır.Şöyle ki; Davacıya ait taşınmaz yararına geçit kurulabilecek tüm alternatifler değerlendirilmediği gibi, kurulan geçit 312 parsel sayılı taşınmazı ikiye bölmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.03.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalı 246 sayılı parselin malikleri davayı kabul etmişler, 247 sayılı parselin maliki ... ile 100 sayılı parselin maliklerinden ... davanın reddini savunmuş diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile 254 parsel sayılı taşınmaz lehine 246 ve 247 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmuştur....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 107 ada 40 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişinin 08.10.2019 tarihli raporunun ekindeki 2 numaralı krokide 1. alternatif olarak gösterilen A harfi ile işaretli 69.04 m2 yüzölçümlü kısımda davacıya ait 107 ada 35 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....
Somut olayda; mahkemece davacının maliki olduğu 629 parsel sayılı taşınmaz lehine yine davacıya ait 627 parsel sayılı taşınmaz ile bir kısım davalılara ait 540 parsel sayılı taşınmaz aleyhine fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi de gözönünde bulundurularak geçit hakkı tesis edilmesi hususunun değerlendirilmesi, uygun görüldüğü takdirde geçit tesisinin bu seçenekten verilmesi uygun görülmediği takdirde bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen diğer alternatiflerden geçit hakkı tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince somut olayda; mahkemece davacılara ait 112 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalılara ait 111, 117 ve 382 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasına, yargılama giderlerinin ve davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan pafta örnekleri incelendiğinde hükme göre geçit hakkı tesis edilen 111 ve 382 parsel sayılı taşınmazlar ile 117 parsel sayılı taşınmazın sınır komşusu oldukları ve her birinden 3 m genişliğinde geçit hakkı kurulması dahilinde geçit genişliğinin 6 m'yi bulduğu anlaşılmaktadır. Bu genişlikte geçit hakkı kurulamayacağından hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davanın mahiyeti gereği davacılar üzerinde bırakılması gerekirken davalılar üzerinde bırakılması doğru değildir....
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacıya ait 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar yararına, davalıya ait 14 parsel üzerinden 27.05.2010 tarihli bilirkişi raporunda C ile gösterilen 3 metre genişliğindeki toplam 14,44 m2’lik işaretli yerden geçit hakkı tesisine karar verilmiş ise de davacının, maliki olduğunu belirttiği 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar yararına geçit hakkı tesisini istediği, 12 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının sağlandığı ancak 13 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının sağlanmadığı görülmüştür. Geçit hakkı şahıslar yararına değil parseller yararına kurulacağından lehine geçit istenen taşınmazların maliki aynı olsa da her iki taşınmazın genel yolla bağlantısının kesintisiz bir şekilde sağlanması gerekecektir....