İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 12.07.2016 tarih ve 2015/80 Esas, 2016/248 Karar sayılı kararı ile; "Asıl davanın kabulüne; birleştirilen davanın ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulü ile 710 parsel sayılı taşınmazda 1/2 hissesi hakkında 04.09.2015 tarihinde davalılar ... ile ... arasında yapılan devir işleminin muvaazalı olduğunun tespitine" karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı Davalı ... ve ... vekilinin ayrı ayrı temyiz isteminde bulunması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 02.11.2020 tarih ve 2016/18044 Esas, 2020/6699 Karar sayılı kararında belirtilen "Geçit irtifakı taşınmazın mülkiyet hakkına bağlı olduğundan eşyaya bağlı bir haktır. Lehine irtifak hakkı tesis edilen taşınmaza, yola cepheli olan bitişik taşınmazın malikinin aynı kişiler olması, geçit irtifakının taşınmaz lehine kurulduğu ilkesi gereği geçit irtifakının kaldırılması sebebi değildir....
Somut olaya gelince; Davacı vekili, müvekkilinin 2390 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, umumi yola çıkışı bulunmadığından davalıya ait 2387 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiş, 25.02.2008 tarihli harçlandırdığı dahili dava dilekçesi ile 2388 ve 2389 parsel sayılı taşınmaz maliklerini davaya dahil etmiştir. Mahkemece, 2390 parsel sayılı taşınmaz lehine, 03.01.2008 günlü bilirkişi raporuna ekli krokide kahverengi renk ve "B" harfi ile gösterilen kesimden (2387, 2388 ve 2389 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden) geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, hükmü dahili davalılar temyiz etmişlerdir. Az yukarda belirtildiği üzere, geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda uygun güzergah saptanırken, zorunluluk olmadıkça aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmazın kullanım bütünlüğü bozulmamalıdır. Taşınmazın kullanım bütünlüğünün bozulmasının zorunlu olduğu hallerde ise, bu husus gerekçelendirilerek geçit hakkı tesis edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.04.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 13 parsel sayılı taşınmazının genel yola ulaşabilmesi için 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesis edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 16 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Geçit davalarında uygulanacak kesintisizlik ilkesi gereğince lehine geçit hakkı kurulan taşınmazdan itibaren genel yola ulaşıncaya kadar geçit hakkı kurulması gerekir. Davacının maliki olduğu 897 parsel sayılı taşınmaz yararına 896 parsel sayılı taşınmaz üzerinden (C) ile işaretli yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de; dosya içerisindeki bilirkişi raporuna göre kurulan geçidin daha önce 895 ve 896 parsel sayılı taşınmazlar lehine kurulan geçitlere bağlanması ile yetinilmiş, genel yola ulaşım sağlayacak şekilde geçit kurulmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesine uygun şekilde davacıya ait 897 parsel sayılı taşınmazdan kadastral yola kesintisiz ulaşmayı sağlayacak şekilde 896, 895 ve 1171 parsel sayılı taşınmazlardan geçit kurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 173 parsel sayılı taşınmaz lehine, 176 parsel sayılı taşınmaz üzerinden bilirkişi raporunda “a” harfi ile gösterilen yerden geçit hakkı kurulmasına, 173 parsel sayılı taşınmazın 172 parsel sayılı taşınmaza bitişik olduğu ve her iki taşınmazın davacıya ait olması nedeniyle 173 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit kurulmuş olduğundan 172 parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....
Mahkemece, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi de dikkate alınarak 150 ve 151 parsel sayılı taşınmazlar davacının mülkiyetinde olsa da geçit hakları kişiler lehine değil taşınmazlar lehine kurulacağından, lehine geçit hakkı istenilen 150 parsel sayılı taşınmazdan kesintisiz olarak yola ulaşımın sağlanması için 151 parsel sayılı taşınmazdan akdi irtifak kurularak, davacı lehine ... SHM'nin 1987/68 E. 1990/510 K. sayılı mahkeme hükmüyle tesis edilen ve 11.04.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda gösterilen 4 nolu güzergahtan geçit hakkı kurulması gerekirken aleyhine geçit hakkı tesis edilen davalıların yükünü ağırlaştıracak şekilde yeni bir geçit hakkı tesisi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.Somut olaya gelince; Davacı vekili, 02.04.2007 tarihli dilekçesi ile 4906 sayılı parsel 4700 m2 tarla cinsli taşınmazı lehine davalı 5065 sayılı parselden geçit hakkı tesisi istemiştir. Davalı ve dahili davalı, davanın reddini savunmuştur. Keşfen yapılan incelemeye göre; 5065 sayılı parsel lehine dava dışı 5067 ve 4876 sayılı parseller aleyhine daha önce tapuda geçit hakkı kurulu bulunması nedeniyle mahkemece sadece 5063 ve 5069 parsel sayılı taşınmaz malikleri dahili dava edilerek davanın kabulüne, bilirkişinin 1 nolu seçenek olarak bildirdiği kısımdan geçit hakkı tesisine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Dahili davalı, 5069 sayılı parsel maliki ... vekili, kararı temyiz etmiştir.Dava, geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir....
Davalı ... vekili, müvekkiline ait taşınmazdan geçit hakkı kurulması halinde taşınmazın kullanılamaz hale geleceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... adına köy muhtarı, 174 parsel sayılı taşınmazın içerisinde okul olduğunu, bu parsel üzerinden geçit hakkı kurulması halinde bahçenin kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, 171 parsel sayılı taşınmaz lehine 172 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına, diğer davalı ve diğer taşınmazlar yönünden geçit hakkı isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ve davacı temyiz etmişlerdir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....
Davanın yasal dayanağı 4721 s. TMK'nun 747. maddesidir. Davacı dava dilekçesinde; kendisinin malik olduğu 110 ada - 20 parsel sayılı taşınmazda geçit yolunun bulunmadığını belirterek komşu davalıya ait 110 ada - 19 parsel sayılı taşınmazdan uygun olan yerinden geçit yolu talep etmiştir. Taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde; davacının malik olduğu Sakarya İli, Pamukova İlçesi, Kadıköy Mahallesinde kain 110 ada - 20 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfında ve 1.530,24 m² olduğu ve de davacı adına tam (1/1) hisseli olarak kayıtlı olduğu, yine Sakarya İli, Pamukova İlçesi, Kadıköy Mahallesinde kain 110 ada - 19 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfında ve 2.470,48 m² olduğu ve de davalı adına tam (1/1) hisseyle kayıtlı olduğu görülmektedir....
Aleyhine geçit kurulan taşınmazların yüzölçümlerinin doğudaki 277 parsel sayılı taşınmazdan çok daha küçük oldukları ortadadır. Bu sebeple geçit hakkı tesisi davalarındaki fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi de gözetilerek, 277 sayılı parselden geçit kurulmasına karar verilmesi gerekirken daha küçük parsellerden ve bu parsellerin ekonomik kullanımlarına zarar verecek şekilde geçit kurulması doğru görülmemiştir. Kaldı ki; 277 sayılı parselden geçit kurulması halinde hesaplanan geçit bedeli ile 271 ve 272 sayılı parsellerden geçit kurulması halinde hesaplanan geçit bedelleri arasında önemli bir fark da mevcut bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; Dairemizin yukarıdaki ilkelerine aykırı olarak geçit eninin kaç metre olduğunun belirtilmemesi ve davalı ...’ın adının Halim Savran olarak yazılması yerinde değildir....