Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında düzeltim istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, paylı malik oldukları dava konusu 706 parsel numaralı taşınmazda “... kızı ...” şeklinde yer alan kaydın “ ... kızı ...”, “... oğlu ...” şeklinde yer alan kaydın “ ... oğlu ...”, “... oğlu ... ...” şeklinde yer alan kaydın “ ... oğlu ...”, “... kızı ... ...” şeklinde yer alan kaydın “ ... kızı ...”, “... oğlu ...” şeklinde yer alan kaydın ise “ ... oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

    'ın 10.03.2000 günlü kararla vatandaşlıktan çıkmasına izin verildiği ve çıkma belgesini teslim aldığı 04.10.2000 tarihinde Türk vatandaşlığını kaybettiği, bunun üzerine ... soyadı ile kayıtlı olduğu nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesine göre; Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir. Yasada yer alan bu hüküm, ilgilinin açık kaydında zaman içerisinde yapılmış olan değişikliklerin kapalı kaydın açılmasından sonra bu kayda işlenmesi ile ilgilidir....

      nin üzerine ... ve 03/03/1969 doğum tarihiyle mükerrer olarak tescil edildiğini, müvekkilinin evli ve bir çocuk babası olduğunu, her ne kadar kayıtlar söz konusu olduğunda sonradan tescil edilen kaydın iptali gerekirse de müvekkilinin tüm yaşamını ikinci kayıt üzerinden sürdürdüğünden ilk kaydın iptalinin hukuka ve nesafet ilkelerine daha uygun düşeceğini iddia ederek mükerrer ilk kaydın iptalini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... ile ...'nin aynı kişiler olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Mükerrer kaydın iptalinde, sonradan yapılan ikinci kaydın iptali gerekmekte ise de, ...'...

        Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı ... kaydının mükerrer olduğunu bildirerek mükerrer kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine, mükerrer kaydın iptaline ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk ve Milas Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... , ... 'ın ölüm kaydının mükerrer olduğunu bildirerek mükerrer kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine, mükerrer kaydın iptaline ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;HMK.’nın 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE ,07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk ve Milas Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... , ...'ın nüfus kaydının mükerrer olduğunu bildirerek mükerrer kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine, mükerrer kaydın iptaline ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE ,07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus, davanın aile hukukunun görev alanında kalan soybağının tespiti veya asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilinde olan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....

              Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Olayımıza gelince; Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hükümde gösterilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir usulsüzlük bulunmamasına ve satış bedelinin mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında taraflara paylaştırılacağının anlaşılmasına göre temyiz eden davalının hükmün esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....

                  Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Olayımıza gelince; Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hükümde gösterilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu