Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de satış bedelinin, paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılacağının; harç ve vekalet ücretinin paydaşlardan tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tahsil edileceği hususunun gözetilmemesi doğru görülmemiştir....

    İlk derece mahkemesince, davacının nüfus kaydının düzeltilmesi istenen taraf ile herhangi bir akrabalığının bulunmadığı, yetki ile davayı açtığı, ancak dava sonucunda hukuki durumu etkilenecek kimselerden olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesi gereğince, " (1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....

    Somut olayda davacı ...’nin , davalı ... . ile kardeş oldukları, davalılar ...ile ...’nin çocukları olan ve anılan davalılar üzerine kayıtlı bulunan davalı ... .’nin yanlışlıkla davacıların nüfusuna da kayıt edildiği belirtilip, davacılar üzerindeki mükerrer kaydın iptali ile davalılar üzerindeki kaydın bu şekilde düzeltilmesi istenmiştir. Dava bu niteliğiyle nesebe ilişkin olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 23.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 307 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” yazılan kaydın “...” ve “...” yazılan kaydın “...” olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı idare vekili temyize getirmiştir. 1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ......

        Davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için miras bırakanın Medeni Kanununun yürürlük gününden önce öldüğü, mirasının feraiz ve intikal kanunu hükümlerine göre dağıtılacağı gözetilerek öncelikle Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/148-2006/10 E.K. sayılı dosyasının getirtilerek dosya içerisine alınması, Nisan 327 D.4, 5 ve 6 sıra nolu yoklama kaydının dayanağı olan ilmuhaberin ve kaydın tedavüllerinin getirtilmesi, davacı tanığının yeniden dinlenilerek İ... ve T...'...

          28.06.2014 tarihinden önce kesinleşen adlî sicildeki kaydın sanık yönünden ikinci suç için yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....

            Davacının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi" veya "değiştirilmesi"dir. Nüfus kütüklerindeki "doğru olmayan kayıtların" düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönergesinin 175. maddesinde mükerrer kaydın iptalinde yetkili makamlar düzenlenmiş olup farklı hanelerde, farklı doğum tutanağına göre ve yine farklı nüfus bilgileri ile kaydedilmiş mükerrer kayıtların iptaline mahkemece karar verileceği belirtilmiştir....

              KARAR Dava dilekçesinde, davacının 01.06.1965 olan doğum tarihinin 01.03.1967 olarak düzeltilmesi istenmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nüfus kaydında mevcut olan doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacının kemik yaşının tespiti için .... Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunda; davacının 55-60 yaşında olduğu bildirilmiş, mahkemece her ne kadar bu raporun kemik yaşının tespiti için yeterli olmadığı belirtilerek, yapılan gözlem ve 1937 doğumlu tanık ...'...

                olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu