Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacı vekili için ücreti vekâletin mirasçılık belgesindeki payları oranında davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında fayda görülmediğinden hüküm fıkrasındaki 6.bentte yazılı “Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500 TL vekalet ücretinin veraset ilamındaki payları oranında davalılardan alınarak vekille temsil edilen davacılara verilmesine” ibaresinin kaldırılarak yerine “Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 500 TL maktu vekalet ücretinin taraflardan payları oranında alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile HUMK 438 maddesi gereğince ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak...

    ın mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar adına verasete iştirak halinde tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece infazı kabil hüküm kurulması gerektiği halde, davacıların murisi ...'ın veraset ilamına atıf yapılmadan, yahut mirasçıların pay oranları belirtilmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin 4., 5. ve 6. satırlarında yer alan "mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar ... (TC ...), ... (TC ...), ... (TC ...), ... (TC ...) ve ... (TC ....) adına verasete iştirak halinde" ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine "......

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzurum ili Pasinler ilçesi Ügümü Mah. 85 cilt, 34 hane, 8 BSN de kayıtlı İbrahim Dursun ve Hanife'den olma 01/01/1945 Dayılı doğumlu TC kimlik numaralı T14 ile Yozgat ili Merkez ilçesi Musabeyli Boğazı Köyü 87 cilt, 15 hane, 26 BSN de kayıtlı Kaya ve Hanife'den olma 15/03/1945 Yozgat doğumlu TC kimlik numaralı T14 aynı kişiler olduğu yapılan kolluk araştırması ile sabittir. 01/01/1945 Dayılı doğumlu TC kimlik numaralı T14'ın nüfusa tescil tarihi 05/07/1950 olup, 15/03/1945 Yozgat doğumlu TC kimlik numaralı T14 ise nüfusa tescil tarihinin nüfus kayıtlarında yer almadığı resmi bir belgeye dayanarak tescil edilmediği anlaşılmış, tescil tarihi 05/07/1950 olan kaydın doğum tarihinin 01/01/1945 olduğu, tescil tarihi bulunmayan kaydın doğum tarihinin ise 15/03/1945 olduğu dolayısı ile mükerrer olan kaydın tescil tarihi bulunmayan sonraki doğum tarihli 15/03/1945 Yozgat doğumlu...

      Başkonsolosluğuna koruma görevlisi olarak atandığı, 15/02/2020 tarihinde bu görevine başladığı belirtilerek, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Danıştay dava daireleri ile idari veya vergi dava daireleri kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır....

        Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....

          Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının babası ... hanesinde kayıtlı iken 03.12.1970 tarihinde evlenerek haneden ayrılması üzerine ... soyadı ile kayıtlı olduğu nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....

            Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının Bakanlar Kurulunun 14.09.2000 gün ve 2000/1303 sayılı kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmesi üzerine Türk vatandaşlığını kaybederek Danimarka vatandaşı olduğu ve bu sebeple nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....

              Belediyesine bağlı Çiftçi Koruma Başkanlığında üye olup olmadığı üyelik tarihlerinin başlangıç bitiş tarihlerinin ilgili İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile diğer ilgili kuruluşlardan sorulması ve gelen belgelerin eklenmesinin istenmesi üzerine Mahkeme dosyasına gelen İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün cevabında,konuya ilişkin kayıtların mevcut olmadığının,... muhtarlığı tarafından ise sadece 2004 yılına ait kaydın gönderildiği anlaşılmakla; Mahkemece, dava konusu ödeme emirlerine konu borcun tahakkuk ettirildiği işyeri sahibi ... Belediyesine bağlı Çiftçi Koruma Başkanlığında aza olduğunun Mahkemeye bildirildiği, buna göre Mahkemece, dosya içinde mevcut İpsala Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün,... Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğüne hitaben 23.02.2017 tarihli yazısı ekinde yer alan ve İpsala İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından düzenlendiği anlaşılan ......

                Değinilen husus davalının karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin ( 6100 sayılı HMK'nın geçici 3.maddesi yollamasıyla ) HUMK''nun 440 maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 02.02.2016 tarihli ve 2016/633 Esas, 2016/991 Karar sayılı ONAMA kararının ORTADAN KALDIRILMASINA; yerel mahkemenin, 03.02.2015 tarihli, 2014/1997 Esas, 2015/272 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Süresi içinde davalılar avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle davalıların davacı tarafından ibraz edilen 5.000 dolarlık ödeme belgesindeki imzayı açıkca inkar etmediklerine göre usulün 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı kanunun 442. maddesi hükmünce 140 (Yüzkırk) YTL. para cezası ile peşin harcın red harcından çıkartılmasıyla arta kalan 12.90 YTL'nin karar düzeltme isteyene yükletilmesine, 9.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu