İlk derece mahkemesince, davacının nüfus kaydının düzeltilmesi istenen taraf ile herhangi bir akrabalığının bulunmadığı, yetki ile davayı açtığı, ancak dava sonucunda hukuki durumu etkilenecek kimselerden olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesi gereğince, " (1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi" veya "değiştirilmesi"dir. Nüfus kütüklerindeki "doğru olmayan kayıtların" düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönergesinin 175. maddesinde mükerrer kaydın iptalinde yetkili makamlar düzenlenmiş olup farklı hanelerde, farklı doğum tutanağına göre ve yine farklı nüfus bilgileri ile kaydedilmiş mükerrer kayıtların iptaline mahkemece karar verileceği belirtilmiştir....
olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesi doğru görülmemiştir....
KARAR Dava dilekçesinde, davacının 01.06.1965 olan doğum tarihinin 01.03.1967 olarak düzeltilmesi istenmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nüfus kaydında mevcut olan doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacının kemik yaşının tespiti için .... Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunda; davacının 55-60 yaşında olduğu bildirilmiş, mahkemece her ne kadar bu raporun kemik yaşının tespiti için yeterli olmadığı belirtilerek, yapılan gözlem ve 1937 doğumlu tanık ...'...
, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesi doğru görülmemiştir....
Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken birden fazla ölü paydaş olduğu halde sadece paydaş Ayşe Sessiz'in mirasçılık belgesine göre dağıtılması doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden hükümden "bilirkişi raporunda belirtilen (4/12 hissesinin ...'e, 1/12 hissesinin ...'e, 1/12 hissesinin ...'e, 1/12 hissesinin ...'e, 1/12 hissesinin ...'e, 2/12 hissesinin ...'a, 2/12 hissesinin ...'...
Mahkemece davacı vekili için ücreti vekâletin mirasçılık belgesindeki payları oranında davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında fayda görülmediğinden hüküm fıkrasındaki 6.bentte yazılı “Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500 TL vekalet ücretinin veraset ilamındaki payları oranında davalılardan alınarak vekille temsil edilen davacılara verilmesine” ibaresinin kaldırılarak yerine “Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 500 TL maktu vekalet ücretinin taraflardan payları oranında alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile HUMK 438 maddesi gereğince ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak...
ın mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar adına verasete iştirak halinde tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece infazı kabil hüküm kurulması gerektiği halde, davacıların murisi ...'ın veraset ilamına atıf yapılmadan, yahut mirasçıların pay oranları belirtilmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin 4., 5. ve 6. satırlarında yer alan "mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar ... (TC ...), ... (TC ...), ... (TC ...), ... (TC ...) ve ... (TC ....) adına verasete iştirak halinde" ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine "......
Somut olayda davacı ...’nin , davalı ... . ile kardeş oldukları, davalılar ...ile ...’nin çocukları olan ve anılan davalılar üzerine kayıtlı bulunan davalı ... .’nin yanlışlıkla davacıların nüfusuna da kayıt edildiği belirtilip, davacılar üzerindeki mükerrer kaydın iptali ile davalılar üzerindeki kaydın bu şekilde düzeltilmesi istenmiştir. Dava bu niteliğiyle nesebe ilişkin olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 23.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 307 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” yazılan kaydın “...” ve “...” yazılan kaydın “...” olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı idare vekili temyize getirmiştir. 1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ......