Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı müvekkil 01/07/1996 doğumlu olmasına rağmen nüfus kayıtlarına doğum tarihi 01/10/1998 olarak kaydedildiği hususları, dosya kapsamında ki ilgili kurum ve kuruluşlardan gelen davaya konu belgeleri ve tanık beyanlarını göz ardı ederek eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verdiğini, müvekkili T1 nüfus kayıtlarına göre 01/10/1998 doğumlu olarak görünmekteyse de bu durumun gerçek doğum tarihi olmadığını, müvekkilinin 01/07/1996 tarihinde evde doğduğunu, müvekkil evde doğduğu için doğuma ait herhangi bir hastane kaydının bulunmadığını, yine nüfus kaydından görüleceği üzere müvekkilin nüfusa kayıt tarihi(Tescil Tarihi) 23/02/1999 olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere müvekkilin nüfusa bildirimi nüfus cüzdanında yazan doğum tarihinden bile aylar sonra yapıldığını, yalnızca bu husus bile müvekkil nüfus işlemlerinin olması gerektiği şekilde yapılmadığını, müvekkil nüfus kaydındaki gerçeğe aykırı doğum tarihi dolayısıyla...

Dava, gerçeğe aykırı olarak davalıların nüfus kütüğünde baba olarak Bobuş Aktaş'ın hatalı şekilde tescil edildiği, bu hatalı kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- a maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme (Y 8 HD 21/09/2017, 2017/13196 e 2017/11228 K sayılı ilamı) davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan dosyanın görevli ve yetkili Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karşı görevsizlik kararı vererek her iki mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini ile dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....

Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra "nesebin reddi davası" ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının "gerçek durumu" yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden söz edilmesi gereklidir. Somut olayda olduğu gibi, nesebin düzeltilmesinin babanın başvurusu olmadan sahte belgelerle yapıldığının ileri sürülmesi durumunda, ancak bir "nüfus kaydının düzeltilmesi davasından" söz edilebileceği kuşkusuzdur. Gerçekten, davalı anne Zeynep ile davacı arasında hiçbir zaman evlenme akdi gerçekleşmemiş, davalı Mukaddes evlilik dışında doğmuştur....

    Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-c maddesinde tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği düzenlenmiş olup buna göre tespit kararları ile nüfus idaresi doğrudan işlem tesis edemeyecek, ancak daha sonra açılacak kayıt iptali veya kayıt düzeltme davalarında ... bu tespit kararlarının karine teşkil edeceği belirtilmiştir....

      Hukuk Dairesi'nin 2016/5031 Esas - 2016/7413 Karar) Kişilerin en erken doğdukları gün nüfusa tescil edilebilecekleri, tescil tarihi 24.04.1986 olan davacının doğum tarihinin bu tarihe kadar (bu tarih dahil) düzeltilebileceği, kişinin doğmadan önce nüfusa tescil edilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınmadan doğum tarihinin 29.03.1987 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, mahkemece belirtilen hususlara uyulmaması usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/7649 Esas - 2018/11281 Karar) Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

      Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537)....

        nın gerçekte ... ve ... çocuğu olmadığı halde onların nüfusuna gerçeğe aykırı beyanla yazıldığından nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı ...'un nüfusa tesciline dayanak belgelerin ilgili nüfus müdürlüğünden, 2-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/1208 esas sayılı dosyasının ilgili mahkemesinden getirtilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77)....

          in nüfus kaydındaki ana adının ... olarak düzeltilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesi; "......'in ana adının düzeltilmesi halinde çocuğun babası olarak gözüken kişi ile soybağının iptali de gerekeceğinden davanın niteliği itibariyle nesep davası olduğundan davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 11. Aile Mahkemesi tarafından ise; "...dava gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise, aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir....

            Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, "Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, "Babalık karinesi" gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi "Soybağı davası" niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537)....

              UYAP Entegrasyonu