`nin çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptali ile ... annesinin davacı Sakine olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemi olduğu, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebine ilişkin davanın Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2018/981 Esas sayılı dosyası ile görüldüğü halde, mahkemece 4787 sayılı Kanunun 4. maddesine aykırı olarak babalık yönünden de tespit kararı verilmesi, ayrıca tavzih kararları ve ek karar vermek sureti ile hüküm fıkrasının değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını istemiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde; davacılar ... ve ..., ... adlı çocuğun kendi çocukları olduğunu ancak nüfus kaydında davalılar ... ve ...`nin üzerine yazıldığını, davalılar üzerindeki kaydın iptali ile çocuğun kendi hanelerine kaydının yapılması için dava açmışlar, Mersin 4....
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih....sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası olup, böyle bir dava sonucunda kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmeyeceğinden; davacının birinci talebi gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden bilindiği üzere çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre mükerrer kaydın iptali durumunda sonradan yapılan tescilin iptali esas ise de, kaydı iptal edilecek olan kişinin sosyal yaşamını sürdürdüğü kaydın iptali durumunda oluşacak karışıklıkların önlenmesi açısından bu kayıt bırakılarak 1. kaydın iptal edilebileceği, kaldı ki bu dava itibari ile ... ilk kez tescil edilen kişi olup sosyal yaşamını bu isimdeki kayıtla sürdürmüş ise de, ... yeniden kayıt olup anne ve babası ile soybağı bulunmadığından ve ... adına olan ikinci kaydı babası hanesinde olup baba ile soybağı kurulmuş durumda olduğundan ... kaydının baki kalıp ...'ın kaydının iptali ile doğum, ölüm tarihleri ile evlilik vb. bilgilerinin ... kaydına taşınmasına karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının itirazında servis aracı özel izin formundaki yazılı kişileri prosedür gereği belgeyi alabilmek için yazdığını, gerçekte çalışmadıklarını belirtse de belgenin kendisi tarafından doldurulduğunu, resmi makamlara sunulduğu için aksi sabit oluncaya kadar belgeye itibar edilmediğini, kişinin kendi gerçeğe aykırı beyanından faydalanmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı iddia ettiği şekilde sadece belge alabilmek için gerçeğe aykırı belge kullanmışsa, bu durumda TCK kapsamında suç teşkil edeceğini, Kurum tarafından yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir. Samsun 3....
Somut olayda dava, davacının Rahime ile ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan Rahime ile Mustafa hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi Zahide’nin nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan Fahrettin Arslan’ın davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır. Her iki davanın birlikte açılması halinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.03.2012 tarih ve 2011/2-775 esas 2012/116 karar sayılı ilamı da dikkate alındığında görevli mahkeme aile mahkemesidir....
İlk derece mahkemesince taraf teşkili sağlanarak hüküm kurulması için gerekli ve yeterli deliller toplanmış, kimlik numaralı T1 ile kimlik numaralı Atilla Karavan'ın aynı kişi olduğu ve babasının Ahmet Karavan olduğu anlaşıldığından hatalı olan kimlik numaralı kaydın silinmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, işlem gören ve gerçeğe aykırı ikinci kaydının iptal edilerek bu kayıttaki bilgi ve nüfus olaylarının ilk ve gerçek kayıt olan kimlik numaralı Atilla Karavan'nın kaydına taşınmasına (aktarılmasına) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulma doğru değildir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1).b.2 maddesi gereğince incelenen mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
in...olan anne kaydının iptali ile ...'ın oğlu olup olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... Ateş tarafından asliye hukuk mahkemesinde açılan davada, ...'in ... oğlu olduğu halde kendi oğlu olarak nüfusuna yazıldığını iddia ederek bu yanlış kaydın gerçeğe uygun olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına ve Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarına karar verilmesi üzerine de Bahçe Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2011 gün ve 2011/1 sayılı davanamesi ile ...'...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne; gerçeğe aykırı nüfus kaydının düzeltilmesine, davalının babası olarak görünen TC Kimlik numaralı Bekir Kaçar hanesindeki nüfus kaydının iptaliyle annesi olan TC kimlik numaralı Meryem Kaçar'ın nikahsız birlikteliğinden olma çocuğu olarak nüfusa tesciline karar verilmesini talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda Denizli 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/132 esas 2020/414 karar ve 31/12/2020 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Denizli Aile Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verildiği, Denizli 5.Aile Mahkemesi ise 2022/794 esas 2023/5 karar ve 11/01/2023 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Denizli Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, Gerçeğe aykırı nüfus kaydının düzeltilmesi...
in mevcut kaydının iptali ile davacılar oğlu olarak nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece, davacıların birinci talebi gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan kaydın iptali ile anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi talebi olup asliye hukuk mahkemelerinin görevinde ise de, baba yönünden soybağının düzeltilmesi olduğu, bu haliyle davanın soybağı davası olduğu, nüfus kaydının düzeltilmesi ve soybağı davalarının birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu, diğer yandan çocuğun nüfusa baba beyanı ile tescil edildiği ve bu şekilde resmi idare huzurunda yapılan işlemin TMK. 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen "tanıma" sayılabileceğinin de gözden uzak tutulamayacağı gerekçesi ile davaya aile mahkemelerinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmiştir. Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....