Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
Nüfus sicilindeki kaydın aksi aynı nitelikteki delil ile kanıtlanabilir. İlgililer tarafından soybağı iptal edilmediği sürece nüfus kaydının aksine bir tespit yapılması mümkün değildir. Kaldı ki ...’nın babasının ... olmadığı iddiası ile açılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava, Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.2014 tarihli 2014/605 Esas ve 2014/776 sayılı kararı ile reddedilmiş ve hüküm, temyiz incelemesi sonucunda onanarak 27.05.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemenin geçerliliği devam eden nüfus kayıtlarına aykırı hüküm tesis etmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 1950 doğumlu “...” isimli bir kişinin bulunmaması nedeniyle gereçeğe aykırı nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Terme Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydının iptali istenen ...'ın ..../... oturduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydın iptali istenen ...'ın ... Köyü, .../... oturması nedeniyle davanın Terme'de görüleceği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, mükerrer kaydın iptali söz konusu olmayıp, davalılardan ...'ın 01.01.1954 doğumlu ... isimli bir kardeşinin bulunmadığı, aksine, 20.04.1950 doğumlu ... ... ... isminde bir kardeşinin olduğunu beyan etmesi ile, Terme ...'nün ihbarı üzerine davanameyle 1950 doğumlu kaydın iptali istenmiştir....
çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin R.. A.. ve gerçek babasının da F.K olduğunun tespiti ile buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan M.. T.. ve R.. T.. hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi R.. A..’ın nüfusuna kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası ve ikinci talep olan F.K’ın davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davasıdır. Mahkemece davanın soybağının reddi olarak nitelendirilip hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın niteliğine, dosya içeriğine uygun düşmemiştir....
. uyarınca davalı İsmail Basmacı'nın mirasçılık sıfatının tespiti açısından, nüfus kaydının düzeltilmesi amacıyla soybağının düzeltilmesi istemli dava açılması için müvekkiline yetki verilmesini ve açılacak olan davanın bekletici mesele yapılmasını, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile davalı İsmail Basmacı'nın müvekkilinin kardeşi Mehmet Hulusi Basmacı'nın çocuğu olmadığının tespitine ve buna uygun olarak baba hanesindeki nüfus kaydının silinerek, anne hanesi nüfus kaydına kaydedilerek nüfus kaydının düzeltilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine talep ve dava etmiştir....
İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36 - 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davanamedeki birinci talep, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Ne var ki, ikinci talep olan, küçük ...'nın genetik babası ... hanesine kayıt istemi; küçük ...'...
İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. 1-Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....
olarak tescil edildiğini bildirerek, adı geçen küçüğün nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan . .. ile ... olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava; Hamiyet Bircan'ın ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan ... ve ...'...