WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği tarafından düzenlenen kooperatif hisse devri sözleşmesi ile devraldığını ve hisse devrinin davalı kooperatife tebliğ ettirdiğini, müvekkilinin 08/02/2016 tarihli genel kurula katıldığını, ortaklığı devraldığını gösteren belgeyi genel kurula sunduğunu ve genel kurul yoklama tutanağını devralan ortak olarak imzaladığını, genel kurulda hükümet komiserinin ilgili sözleşmeyi teslim aldığını ve genel kurul tutanaklarına kaydettiğini, müvekkilinin oy kullanmasının engellendiğini ve eski ortak ...'a genel kurulda oy kullandırıldığını ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; hisse devrinin Kooperatife bildirimine ilişkin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını, kooperatif hisse devrinin Genel Kurul toplantısı esnasında öğrenildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Dava, muris muvazaasından kaynaklanan hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, tarafların murisi olan ...’ın sahibi olduğu limitet şirket hisselerini muvazaalı olarak davalıya devredip devretmediği noktasında toplanmaktadır. Muris muvazaasına dayalı olarak yapılması gereken inceleme ve araştırmanın temelini, tarafların ekonomik güç ve ihtiyaçları, devre konu edilen hisselerin bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendi ise buna ilişkin kayıtların bulunup bulunmadığı, hisse devrinin gerçek değer üzerinden yapılıp yapılmadığı, murisin ekonomik olarak böyle bir devre ihtiyacının bulunup bulunmadığı, başkaca mal varlığı veya parasının olup olmadığı hususları oluşturmaktadır....

      Mahkemece, davacı tarafından davalı hakkında tapu iptali ve tescil davası açılmış ise de davaya konu taşınmazın daire olduğu, davalılardan ... tacir olduğu, diğer davalıya davaya konu daireyi muvazaalı olarak devrettiği iddia edildiğinden 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan tüm davalarda görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğu anlaşıldığından açılan iş bu davanın HMK 114/c ve 115 maddelerince usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren veya talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19'a dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

        nun davalı kooperatifle ilişkisi olan ve davacının kooperatif üyesi olduğunu bilen kişiler olduğu, bu sebeple taşınmazın muvazalı olarak ... ve davalı ...'ya devredildiği, davalı kooperatifin de bilerek davacıyı ihraç ettiği dönemde muvazalı satışlara aracılık ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve dava konusu taşımazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. TMK 'nun 1028. maddesi, '' Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet ve bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.'' ve aynı yasanın 1024. maddesinde '' Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen ve bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz'' hükümlerini içermektedir....

          nun davalı kooperatifle ilişkisi olan ve davacının kooperatif üyesi olduğunu bilen kişiler olduğu, bu sebeple taşınmazın muvazalı olarak ... ve davalı ...'ya devredildiği, davalı kooperatifin de bilerek davacıyı ihraç ettiği dönemde muvazalı satışlara aracılık ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve dava konusu taşımazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. TMK 'nun 1028. maddesi, '' Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet ve bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.'' ve aynı yasanın 1024. maddesinde '' Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen ve bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz'' hükümlerini içermektedir....

            -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 24.05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile sözleşme konusu 2. kat 3 numaralı dairenin %50 hissesinin davacı yükleniciye ait olacağının kararlaştırılmasına rağmen davalı arsa sahibi tarafından tapuda hisse devrinin yapılmadığını ileri sürerek, 3 numaralı dairenin %50 hissesinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu %50 hisse bedeline karşılık davacıya 15.000,00 TL bedelli senet verdiğini ve senedin tahsil edildiğini, binadaki kat irtifakının davacı tarafından yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Bölge ... köyü, Müderris sırtında bulunan 11 pafta, 1485 parsel sayılı taşınmaz üzerinde C Blokta bulunan 24 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı ..., kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarını kooperatife devrettiğini ancak tapuda işlem yapılmadığını, kooperatif yönetiminde kat irtifakına geçildiğinde üzerine kayıtlı hisse nispetinde bağımsız bölümü kendi adına tescil ettirdiğini, davalıyı hatırlamadığını, daireyi devrettiği kişiden satın almış olabileceğini ve davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin davalı ... ve kooperatifle ilişkisinin bulunmadığını, daireyi 3. bir şahıstan tapu kaydına güvenerek satın aldığını, tapuda bir şerhin bulunmadığını ve iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Dava; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 445.maddesi hükmüne dayalı genel kuru kararının iptali ve 6102 sayılı TTK nın 391 maddesi kapsamında yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasıdır. Davacı taraf; dava dışı ... Tic.A.Ş.'nin kurucu ve tek ortağı iken, şirketteki hisselerinin, sahte genel kurul ve yönetim kurulu kararları eski eşinin arkadaşı olan davalıya devredildiği iddiası ile hisse devrine dayanak genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının ve hisse devir işlemlerinin iptalini talep etmiştir. Hisse devir işleminin iptaline yönelik dava, iş bu dosyanın tefrik edildiği mahkememizin ... esas sayılı dosyasında derdest bulunmaktadır. Davacının hem Genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali ve hem de hisse devir işleminin iptali taleplerini davalı ...'e karşı açtığı, dava dışı şirketin genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali talebi bakımından hasım gösterilmediği anlaşıldığından, bu talepler tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilmiştir....

                  HUKUK DAİRESİ İLK DERECE MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istemli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 09.02.2022 tarihli, 2021/1376 Esas ve 2022/202 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı ve asli müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu 174 ada 9 parsel sayılı taşınmazını kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu ...’e temlik ettiğini, devrin bedelsiz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir. Asli müdahiller, kendilerinin de mirasçı olduklarını ve hakları bulunduğunu ileri sürerek asli müdahale talebinde bulunmuşlardır. II....

                    Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

                      UYAP Entegrasyonu