alamadığını, müvekkilinin davalının kaçınmak suretiyle zorlaştırdığı hisse devrini kendi adına tescili için yargı yoluna başvurmak zorunda kaldığını, taşınmaz üzerine üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, taşınmazın davalı adına üyelik kaydı olan taşınmazın hisse kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan ....05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca sözleşmeye konu dairelerden .... kat kuzey-güney-doğu cepheli ... numaralı dairenin %50 hissesinin davacı yükleniciye ait olacağının kararlaştırılmasına rağmen arsa sahibi davalı tarafından tapuda hisse devrinin yapılmadığını ileri sürerek, dairenin %50 hissesinin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2019 NUMARASI : 2017/962 ESAS DAVA KONUSU : Hisse Devrinin İptali/Alacak KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin Almanya’da ikamet ettiğini, aynı zamanda dava dışı Knot Enerji Elektrik Üretim AŞ’nde tam hisse sahibi olduğunu, anılan şirketin Türkiye sınırları içinde rüzgar enerjisi ile elektrik üretimi yapabilmeye yönelik toplamda 50mgw lisansı ve ruhsatı bulunan bir firma olduğunu, müvekkil tarafından davalı T9 a, o dönem Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nda danışmanlık görevini yaptığı ve enerji piyasasında tecrübeli olması sebebi ile güven duyulmuş ve şirketin olağan işlerini yürütebilmesi için vekaletname verildiğini, sözkonusu vekaletnamenin müvekkilin talimatı çerçevesinde olağan işlerin yapılması hususunda genel yetki içerdiğini, hisse devrini kapsamadığını, daha sonradan anılan vekaletnamenin yetersiz olduğunun bildirilmesi üzerine, davalıya daha geniş yetkiler -hisse devri ve kuruluş işlemleri ile yine olağan işlemleri- içeren...
Dava konusunu teşkil eden hisse satışı 09.05.2022 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, hisse satış işlemi öncesi ve hisse satış sonrası şirket hisse sahipleri ve hisse miktarları ile hisse tutarları genel kurul toplantı tutanakları ekinde yer alan hazirun cetvelleri göz önüne alındığında, davalı ------- önceki dönemde hisse miktarının 8.040 adet olmasına rağmen dava konusu hisse devir işlemi sonrasında 4.020 adet artarak 12.060 adete yükseldiği anlaşılmıştır....
kızı ... ' un adına olan tapu kaydının yine 3/32 oranında hisse sahibi gözüken... oğlu ... ' un adına olan tapu kaydının yine 3/32 oranında hisse sahibi gözüken ... kızı ...' un adına olan tapu kaydının yine 3/32 oranında hisse sahibi gözüken ... oğlu ...' un adına olan tapu kayıtlarının 70/100 oranında ayrı ayrı iptal edilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişse de hüküm sonucunda davacı adına tesciline karar verilen payın miktarı açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların son tapu kayıtları getirtilip değerlendirilerek, iptal edilen ve tesciline karar verilen payların hüküm sonucunda açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu hali ile verilen karar usul hükümlerine aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2023 NUMARASI : 2023/130 E, 2023/114 K DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Genel Muvazaaya Dayalı) KARAR : KONYA 1....
---davalı ... arasındaki hisse devrine ilişkin hisse devir sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile hisse devir işleminin iptali talebi bakımından davacının sözleşmenin tarafları dışında üçüncü kişi olmasına ve sözleşmenin hükümsüzlüğünü istemede aktif husumetinin bulunmamasına göre davanın aktif husumet (dava şartı) yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davalı ... ile davalı ... arasındaki hisse devrine ilişkin hisse devir sözleşmesinin pay defterine işlenmesi ve --- tescil işleminin iptali istendiğini, hisse devrinin pay defterine işlenmesi ve --- tescil işleminin iptali istemi yönünden işbu davada husumetin hisseleri devralındığı ileri --- yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, şirket ortaklarına/hisse devir sözleşmesinin taraflarına husumet yöneltilmesi doğru olmadığından davanın pasif husumet (dava şartı) yokluğundan usulden reddi gerektiğini, hisse devir işleminin geçerli olması için bir de ayrıca pay defterine kaydı gerektiğini, hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilmediği...
Somut olayda, davacının 6102 Sayılı TTK'nun 595/son maddesi uyarınca devre onay verilmesi konusunda, dava dışı şirkete ve şirket yetkilisine gönderdiği ihtarnamedi ile hisse devrinin onaylanmasını ihbar etmiş, ancak bu ihtarname davalı şirkete ve ayrıca şirket yetkilisine tebliğ edilmemiştir. Bu sebeple şirket genel kurulunun, devre onay verdiği konusunda alınmış bir karar bulunmadığı gibi, davalı şirketin devre onay vermiş sayılmasını gerektiren yasal koşulların da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır....
Davacı, müteveffanın ölümünden evvel yaptığı hisse devirlerinin muvazaalı olduğunu, bu bağlamda tereke üzerinden miras payının zedelendiğini ileri sürerek hak iddia etmektedir. Dava muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali davası olup 4721 sayılı TMK'nun 576. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir dava olduğuna göre, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı işbölümü kararının 3. Hukuk Dairesi işbölümünün 29. maddesinde yer alan "4721 sayılı TMK'nın "Miras Hukuku" (TMK 3. Kitap) hükümlerinden kaynaklanan ve diğer dairelerin görevine girmeyen davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, Hatırlatma: 4721 sayılı TMK’nın "Miras Hukuku" Başlıklı 3....
e yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eş adına tescili, bunun yanında davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Üçüncü şahsa geçen bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile eski malikine (yani davalı eş ...'a) dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile eski malike dönüşü sağlandığı takdirde açılan edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır....