Önceki genel kurul toplantılarında usulsüz olsa bile yeni bir genel kurul toplantısı yapılmasının önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Önceki genel kurul toplantılarının bir veya bir kaç tanesinin iptali söz konusu olsa bile, bu durum iptalden önceki süreçte yeni genel kurul toplantısı yapılmasına engel teşkil etmez. İptal olunan genel kurul toplantılarının yerine aynı yıl için yeniden genel kurul toplantısı yapılabilir. Davacının bu hususa yönelik istinaf talebi yerinde değildir. Yönetim kurulunun ibrasına yönelik istinaf sebebi yönünden ise; yönetim kurulunun ibrası TTK 436.maddede düzenlenmiş olup, TTK 436/2 md; şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişiler yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamaz....
kurulu, "kurul" olarak çalıştığından öncelikle bu hususta bir "yönetim kurulu kararı" alınması gerektiğini, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin toplantıya çağrılmadığı gibi bir bilgisi de olmadığını, Daha doğrusu bu hususta bir yönetim kurulu toplantısının yapılıp yapılmadığı dahi bilinmediğini, gizlice bir toplantı yapılmış olabileceğini veya hiç toplantı yapılmamış da olabileceğini, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle mutlak suretle katılması gereken yönetim kurulu toplantısının usulsüzlüğü ile karşı karşıya olduklarını, Aslında bu hususun davalı şirkette olan biten her şeyin müvekkilinden gizli bir şekilde yapılmaya çalışıldığının göstergesi olduğunu, dolayısıyla sadece bu durumun dahi (genel kurul çağrı kararının "yönetim kurulunun oybirliği" ile alındığı) genel kurul toplantısının usulsüzlüğünü ve hukuka aykırılığını ortaya koymak için yeterli olduğunu, 07/01/2022 tarihli genel kurul kararının yokluk...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; müvekkilinin paylarına yönelik gerçekleştirilen devir işleminin geçersizliğine şirket nezdindeki pay sahipliğinin devam ettiğine kesinleşen mahkeme ilamı ile karar verildiği, sahte hisse devir sözleşmesi ve sahte yönetim kurulu kararı ile hissesi elinden alınan müvekkilinin aynı şirketin yönetim kurulundan da bu vasıtayla haksız yere çıkartıldığı, Kesinleşen mahkeme ilamından da tespit edileceği üzere; müvekkili adına gerçekleştirilen devir ve şirket yönetiminden istifa işlemi sahteciliğe konu olduğundan şirkette pay sahibi olduğu gibi yönetim kurulunda olması gereken müvekkilinin ne yönetim kuruluna ne de genel kurula katılım sağlayamadığı, dolayısıyla yönetim kurulu mevcudiyetine rağmen gereği gibi toplanamamış bunun yanı sıra müvekkilinin genel kurullara katılma ve oy kullanma hakkının elinden alındığı, usulüne uygun ve yetkili kurul tarafından yapılmayan çağrılar da genel kurulun usulüne uygun olarak toplanamaması...
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yönetim kurulu kararının oy birliği ile alındı ve 03/06/2013 tarihinde Ankara ..Noterliğinde ...yevmiye nosu ile tasdik edildiğini, dava konusu yönetim kurulu kararına istinaden müvekkilinin genel kurul toplantısının 26/06/2013 tarihinde bakanlık gözlemcisi nezaretinde pay defterinde hissedar olarak görünenlerin katılımı ile usule uygun olarak yapıldığını ve alınan kararların tescil ve ilan edildiğini, Ankara ......
nun %16 ve ... %12 oranında hisse sahibi oldukları, davalı şirket yönetim kurulu ..., ... ve ...'ndan oluşmakta iken dava konusu edilen genel kurul kararı ile değiştiği, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde 28/05/2014 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında yönetim kurulu başkanı ... ve diğer yönetim kurulu üyesi ... imzasıyla alınan 2014/1 sayılı yönetim kurulu kararı ile 27/06/2014 tarihinde davalı şirketin 2013 yılına ait olağan genel kurul toplantısının yapılmasına karar verildiği, ancak 27/06/2014 tarihinde şirket ortaklarından ...'...
TTK'nın 449. maddesine göre genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....
, davalı şirket yönetim kurulunun 11/10/2021 gün ve 22 sayılı yönetim kurulu kararı ile 03/08/2022 gün ve 27 sayılı yönetim kurulu kararının ve 17/10/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların öncelikle yok hükmünde olduklarının tespitine, aksi takdirde iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Anonim şirket genel kurul kararının iptali ile şirkete bağımsız denetçi tayini istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekili dava dilekçesinde 10/04/2017 tarihli genel kurul kararı ile şirketin yönetim kurulu başkanı ..., başkan yardımcısı ...'in müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, şirket yönetim kurulu başkanının ......
ı ilk genel kurul toplantısına kadar yönetim kurulu üyeliğine seçtiğini, oluşturulan yeni yönetim kurulunun ana sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunu, bu şekilde toplanan yönetim kurulunun 27/04/2018 tarihinde genel kurul yapılmasına dair karar aldığını ve bu kararın Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün usulsüz olarak toplanan ve usulsüz bir şekilde yapılan toplantı sonucunda alınan Yönetim Kurulu Kararının, kanuna ve anasözleşmeye uygunluk denetimini yapması gerekirken yapmadığını, usulsüz yönetim kurulunun usulsüz çağrısı ile toplanan 27/04/2018 tarihli olağan genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespiti ile kabul edilen maddelerin iptallerine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bilindiği üzere; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.407/f.2 ve bu hükme ilişkin ikincil Mevzuat kapsamında, 28.11.2012’de ( 28481 sayılı) Resmi Cazete’de yayımlanan “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’’m.17’de; yönetim kurulu üyelerinden birinin, genel kurul toplantısında hazır bulunmasının şart olduğu ve yine, genel kurul toplantı tutanağının da, mezkur Yönetmelik m.16 gereğince, yönetim kurulu tarafından hazırlandıktan sonra, toplantıda hazır bulunan yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından imzalanması gerektiği düzenlenmiştir.Mezkur kanun hükmü emredici mahiyette olduğu halde; huzurdaki davaya konu genel kurulun, yönetim kurulu üyelerinden birinin katılımı olmadan yapıldığı ve dolayısıyla, yönetim kurulu üyelerinden herhangi birinin imzası genel kurula ilişkin hazirun cetvelinde bulunmadığı gibi, hazirun cetvelinin de yönetim kurulu tarafından hazırlanmadığı, tescil...