WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in o tarihte İstanbul dışında olduğunu, 01.06.2022 tarihli yönetim kurulu kararı ile 05.06.2022 tarihinde genel kurul yapılacağına ilişkin yönetim kurulu kararı olduğunu gördüklerini ancak yönetim kurulu kararındaki imzaların davacılara ait olmadığını, yani genel kurul için TTK'nın 414.maddesi uyarınca alınmış geçerli bir yönetim kurulu kararı bulunmadığını, yönetim kurulu çağrısı olmadan genel kurul yapılmış gösterildiğini ve böyle bir genel kurul kararıyla müvekkillerinin yönetimden alınarak yeni yönetimin seçildiğini öğrendiklerini, genel kurul tutanağında müvekkillerinin imzalarının bulunmadığını, ayrıca genel kurul çağrısı için herhangi bir ilanın da yapılmadığını, genel kurul tutanağında toplantının davacı ... tarafından açıldığı belirtilmiş ise de tutanakta müvekkilinin imzasının bulunmadığını, çünkü anılan tarihte bir genel kurul toplantısı yapılmadığını, ayrıca yönetim kurulu üyeliği sona erdirilen davacı ...'...

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, iptalini talep ettiği genel kurul kararı ile denetçililik sıfatının kalmadığından davayı denetçi sıfatıyla açamayacağı, genel kurulu çağrıya yönelik yönetim kurulu kararı usulsüz olsa dahi, genel kurulda alınan kararların bu nedenle batıl olduğunun ileri sürülemeyeceği, toplantıda alınan kararların ileri sürülüş biçimine göre batıl olmadığı, davacının tutanağa muhalefet şerhi yazdırmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2, maddesi, "Genel kurul, anasözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, asıl davada davacı vekili, davalı sendika Şube Yönetim Kurulu tarafından alınan 19. Şube Olağan Genel Kurulu yapılmasına dair kararın ve 17.02.2014 tarihinde icra edilen delege seçimlerinin iptalini, birleşen davada ise davacı vekili davalı sendika şubesinin 19. Olağan Genel Kurulun 22.03.2014 tarihinde yapılmasına dair 14.01.2014 tarih ve 84 sayılı şube yönetim kurulu kararının ve 19. Olağan Genel Kurula esas olmak üzere yapılan delege seçimlerinin iptali ile Şube Yönetim Kurulu üyelerine işten el çektirilmelerine ve şubeye kayyım tayinine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

        isteminin daha önce reddedildiği ve Yargıtay’ca bozma dışında bırakılan bu yönlerin kesinleştiği gerekçesiyle yönetim kurulunun ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptali isteminin reddine karar verilmiştir....

          DAVA Davacı vekili; müvekkili kooperatifin davalı birliğin üyesi olduğunu, davalı birliğin 22/06/2014 tarihinde 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, anılan genel kurul toplantısına terkin edilen üye kooperatif temsilcilerinin de katıldığını, bu durumda söz konusu kooperatifin yaptığı hiçbir işlemin yasallığının bulunmadığını, ayrıca ticaret sicilinden terkin edilen bir kooperatifin yetkililerinin de bulunamayacağını, bu kooperatifin delegesi olarak dava konusu genel kurul toplantısına katılan kişilerin kooperatif faalken bile üyesi olup olmadıklarının belli olmadığını davalı Üst Birliğin yönetim kurulu üye yapısında 23/06/2013 tarihinde değişiklik yapıldığı ve denetim kurulu üyesi olan Ali Arslan'ın yönetim kurulu üyeliğine getirildiğinin anlaşıldığını, yönetim kurulunda eksilme olması halinde yönetim kurulu yedek üyelerinden birinin yönetim kurulu üyeliğine getirilmesi gerekirken denetim kurulundan bir üyenin yönetim kuruluna seçilmesinin genel kurul kararlarına ve ana...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/717 Esas KARAR NO : 2022/662 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 14/12/2021 KARAR TARİHİ : 12/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... A.Ş.'...

              ilişkin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun Bakırköy 3....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2015/941Esas - 2018/386 Karar TARİH: 17/05/2018 DAVA: Genel Kurul Kararının İptali KARAR TARİHİ: 15/12/2021 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili, davalı şirkette Müvekkili ...' ün % 11,42 oranında ... nin ise % 22.76 oranında paya sahip olduğunu, davalı şirketin 26.06.2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin gündemin 4. maddesi uyarınca alman kararın iptalinin gerektiğini, finansal tabloların, genel kurul gündeminde "okunması, müzakeresi ve tasdiki " olarak belirlenmiş olmasına rağmen okunmamışken ve TTK 437. maddesi kapsamında sorulan sorulara sağlıklı ve açıklıkla cevap verilmemişken yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verilemeyeceğini, TTK 413. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin...

                  Mahkemece, davacının 16.01.2014 tarihinde hisselerini devrederek şirketten ayrıldığının sabit olduğu, dava ve genel kurul tarihi itibariyle yönetim kurulu üyesi olmadığından dava hakkı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bir an için aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilse dahi, davacı hakkında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış bir karar bulunmadığı gibi açılmış bir sorumluluk davası da bulunmadığı, iptali istenilen genel kurul kararının davacının ibra edilmemesine ilişkin olduğu, bu haliyle kararın tek başına uygulanabilir bir niteliğinin bulunmadığı, bu kararların yalnızca sorumluluk davasının dayanağı durumunda olduğu, bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılmadıkça öncelikli bir aşamada dava etmelerinin mümkün olmadığı, hal böyle olmakla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                    -K A R A R- Davacı, üyesi olduğu davalı kooperatifin 2003 yılından 2007 ye kadar 5 yıl genel kurul toplantısı yapmaması nedeniyle münfesih duruma düştüğünü, 29/06/2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının ortakların adreslerinin yenilenmemesi nedeniyle çoğunluğuna tebligat yapılmaksızın gerçekleştirildiğini, kooperatifin yasaya göre tutması gereken defterleri tutulmadığını, en son 2002 yılı genel kurulunun 27.04.2003 tarihinde yapıldığını, bu genel kurulda 2 yıl süreyle seçilen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev süresinin 26.04.2005' te dolması nedeniyle bu tarihten sonraki tüm işlemlerin yok hükmünde olduğunu, kooperatifin kayıtlı adresinde faaliyet göstermediğini, kooperatifin usulüne uygun seçilen yönetim ve denetim kurulunun bulunmadığını, genel kurul çağrısı yapan kişilerin kooperatif yönetim kurulu üyesi olmadıklarını ileri sürerek, 29.06.2008 tarihli genel kurulun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu