, Danıştay'ın içtihat hâline gelmiş görüşüne göre, yürütmenin durdurulması kararlarının tıpkı iptal kararları gibi geçmişe etkili olduğu, yürütmenin durdurulması kararının kaldırılması kararı veya bu sonucu doğuracak esastan ret kararlarının ise ileriye etkili sonuç doğuracağı, 315 sayılı Kurul kararında yeni bir hukuki durumun ortaya çıkmasına kadar mobil haberleşme hizmetleri azami ücret tarifesinin ... için belirlenmemesine hükmedilmek suretiyle yeni bir hukuki duruma kadar davacı şirketin azami ücret tarifesinden muaf olduğu açıkça karar altına alındığı ve şirketin hukuk güvenliğine olan inancı ile Kurul kararının gereğinin yerine getirildiği, 38 sayılı Kurul kararı ile 315 sayılı Kurul kararının yok hükmünde sayılması ve davacı şirketin muaf tutulduğu döneme ilişkin geçmişe yürür şekilde yükümlü kılınmasının hukuk güvenliği ilkesine aykırı olduğu, davalı idarenin 315 sayılı Kurul kararının kaldırılmasına karar vermek suretiyle idari istikrar ilkesine aykırı davrandığı, davalı idarenin...
Somut olayda, ...A.Ş şirketi tarafından genel kurul kararlarının icrasının geri bırakılması konusunda tedbir talebiyle açılan ve Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/22 Esas sayılı dosyasında görülen davada, şirketin yönetim kurulu başkanı ve yasal temsilcisi olan sanığın 09.04.2010 tarihli duruşmada "şahsen ve şirketleri tarafından...'...
HD kararı nazara alındığında artık kesinleşmiş mahkeme kararında anlaşıldığından mahkemece sadece ticaret kayıtlarına bakılarak davalı şirketlerin yönetim organının 2022 yılına kadar mevcut olduğu yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, istinafa konu ara karada genel kurul kararlarının icrasının geri bırakılmasına yönelik tedbir taleplerinin reddine ilişkin herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, yine içi boşaltılmak dışında bir faaliyet için kullanılmayan davalı şirketlerin faaliyetlerinin durdurulması yönünde tedbir talepleri yönünde mahkemece bir karar verilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davalı şirketlerin faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasına, şirketlere müşterek bir yönetim kayyımı atanmasına, 01/07/2015 tarihinden itibaren alınmış genel kurul kararlarının TTK 449. maddesi uyarınca yürütülmesinin geri bırakılmasına, davalı şirketlerin yönetim organı olmayıp davayı takip için davayı takip için atanan avukatlarında davayı takip yetkisi bulunmadığından...
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda; "...Davacı taraf 30/06/2022 tarihli olağan genel kurul toplantılarına temsilci vasıtasıyla katılmış, ayrıca yokluğunu veyahut iptalini talep etmiş olduğu genel kurul kararına karşı muhalefet şerhini toplantı tutanağına eklettiğini beyan etmiş, ayrıca genel kurul kararının yokluğu yönünde Mahkememizin 2022/742 Esas sayılı dava dosyasında davasını açmış, açılan davada söz konusu genel kurul kararının yürütmesinin tedbiren durdurulmasına ve nihai yargılama neticesinde yönetim kurulunun seçimine ilişkin genel kurul kararının yokluğunun tespitine karar verilmiş, karar henüz kesinleşmemiştir....
Dairemizce ilk derece mahkemesinin icranın durdurulması isteminin reddine ilişkin tensip 13 numaralı ara kararının kaldırılmasına ve dairemizce yeniden hüküm kurularak hükmün icrasının durdurulmasına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan, kanun maddesinde icranın durdurulmasının teminat almak şartı ile kabul edilebileceği belirtilmiştir. Bu nedenle dairemizce icranın durdurulmasına karar verilir iken teminat alınmasına ilişkin hüküm kurulmuştur....
Dosyanın geldiği aşama itibariyle davalı şirketin davayı konu sermaye artırım ilişkin 4 nolu genel kurul kararının yoklukla malul olduğu hususunda davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığından mahkemece davaya konu genel kurul kararının icrasını geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
şirket esas sözleşmesine aykırı bir şekilde toplantı nisabı oluşmaksızın alınan bir karar olduğu ileri sürülerek yönetim kurulu kararının yürütmesinin durdurulması talep edilmiş ise de, anılan yönetim kurulu kararının 22/08/2022 tarihinde genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkin olduğu, yapılacak olan genel kurul toplantısında davacı aleyhine verilebilecek kararlara karşı davacının genel kurul kararının iptali davası açmakta muhtar olduğu, ayrıca davacının dava konusu olan yönetim kurulu kararının alındığı yönetim kurulu toplantısına usulüne uygun olarak çağrılmadığına ilişkin iddiasının dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden tespit edilemediği, dolayısı ile HMK 389.maddesi kapsamında, 22/08/2022 tarihinde genel kurul toplantısı yapılması ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın ya da ciddi bir zararın doğacağından söz edilemeyeceği değerlendirilerek şartları oluşmadığından ihtiyati...
TALEP İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili azınlık pay sahiplerinin 2022 yılı olağan genel kurulunun yapmasına, genel kurul düzenlemek için kayyım tayinine yönelik mahkeme kararı bulunduğunu, müvekkillerinin yetkisi gasp edilerek dava konusu genel kurul toplantısının yapıldığını, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu, davalıların uzun süre kar dağıtmama kararıyla müvekkillerinin mağdur edildiğini, sermaye artışı olmaksızın kar dağıtmama kararı alındığını belirterek davalı şirketin 11/08/2023 tarihinde yapılan 2022 yılı genel kurulunda alınan kararların yürürlüğünün durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 28.10.2020 tarihinde yapılan olağanüstü Genel Kurul Toplantısının, genel kurula davet çağrısının TTK'nin 414. maddesinde emredici olarak düzenlenen sürelere aykırı olması sebebiyle TTK'nın 447. maddesine göre hükümsüzlüğünün tespitine, müvekkillerinin muhalefetine rağmen oy çokluğu ile alınan 4 numaralı gündem maddesinin iptaline karar verilmesini, 28/10/2020 tarihli olağanüstü Genel Kurul Toplantı kararlarının iptali talebi ile açılan davalar sonuçlanıncaya kadar geçecek süreç içerisinde, iptali talep edilen genel kurul kararlarının icrasının ve bu kararlar çerçevesinde işlem yapılmasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket ana sözleşmesinin 7'nci maddesi değiştirilmek suretiyle yönetim kurulu üyesi sayısının en az dört kişi olacağının kararlaştırıldığı, bu tarihten sonra şirket ana sözleşmenin ilgili maddesinin değiştirildiğinin iddia ve ispat edilmediği, davaya konu genel kurul kararının, anasözleşme ile belirlenen sayıdan eksik bir şekilde yönetim kurulu üyesi seçimini içermesi nedeniyle iptali kabil kararlar arasında bulunduğu, 02.02.2011 tarihli genel kurulun 4'üncü maddesinde alınan kararın anasözleşmenin anılan maddesine aykırılık taşıdığı, asıl davada genel kurul kararının iptali gerekmişse de, uyuşmazlıkla ilgili uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 382'nci maddesi uyarınca, genel kurul kararının geri bıraktırılmasına dair bir karar verilmediği müddetçe iptal edilinceye kadar sonuçlarını doğuracağı, genel kurul toplantısında seçilen yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında toplanarak şirket genel kurul...