Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şirketin temel yapısının bozulduğu, bu sebeple davalı şirketin 2014 faaliyet yılına ilişkin 27/05/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların ve 2015 faaliyet yılına ilişkin 27/05/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların TTK'nun 447.madde hükmü uyarınca batıl olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin üçüncü kişilerle ticari ilişkilerinin ve kamu düzeninin korunması gereği, hukuki işlem güvenliği ilkesi, anılan genel kurul kararlarının ve yönetim kurulu kararlarının kapsamları gözetildiğinde, Menemen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/61 E.-2015/291 K.sayılı kararın tesis tarihi olan 26/05/2015' den önce gerçekleştirilen genel kurul kararlarının ve dava konusu edilen tüm yönetim kurulu kararlarının iptali talebi yerinde görülmemekle, sonuç olarak; DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davalı şirketin 2014 faaliyet yılına ilişkin 27/05/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların ve 2015 faaliyet yılına ilişkin 27/05/2016 tarihli olağan...

    zarara uğratılması amacının güdüldüğünü ileri sürerek davalı şirketin 11.05.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı limited şirketin genel kurul kararı ile sermaye artırımı usulüne uygun olarak yapılmamış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 11.05.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket genel kurul kararlarının iptali davasıdır. 6102 sayılı ...'nın 622. maddesinin atfıyla uygulanması gereken 448. maddenin 2. fıkrasında yer alan ''Birden fazla iptal davası açıldığı takdirde davalar birleştirilerek görülür.'' hüküm uyarınca şirket genel kurul kararlarının iptali amacıyla birden fazla dava açılması halinde davaların birleştirilerek görülmesi gerekmektedir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde ortaklardan ......

      Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da butlanı sonucunu doğurmamaktadır. Diğer yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri halinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın batıl sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların batıl olduğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2. maddesi, "Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir....

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif genel kurulunun sadece üyeler hakkında hüküm ve sonuç doğurabileceği, üye olmayan kimseler hakkında karar alamayacağı ve yok hükmündeki genel kurul kararlarının tesbitinin, hukuki durumu etkilenen herkesçe ileri sürülebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının, davalı kooperatif araçlarında çalıştırılmamasına ilişkin 20.4.2009 günlü yönetim kurulu ve 29.4.2009 günlü genel kurul kararlarının mutlak butlan ile batıl olduğunun tesbitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Genel kurul kararlarının iptali, ancak, 1163 sayılı Yasa’nın 53. maddesinde sayılan kimselerce istenebilir. Davacı kooperatifte pay sahibi olmadığına göre, genel kurul kararının iptali için dava açmakta aktif dava ehliyetine sahip değildir. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

          DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 03/10/2023 YAZIM TARİHİ :... ... 1....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, hakkında verilen ihraç kararına karşı ... ay içerisinde dava açabileceği ya da aynı sürede genel kurula itiraz edebileceği, genel kurula itiraz etmesi halinde çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açamayacağı, ancak itiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı dava açma hakkının saklı olduğu, davacı hakkında verilen ........2008 tarihli ihraç kararının davacıya 02.....2008 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından ... aylık süre içerisinde dava açıldığına veya bu hususta genel kurula itiraz edildiğine dair kanıt sunulmadığı, davacı hakkında verilen ihraç kararının kesinleştiği, davacının, ....06.2009 tarihli genel kurula çağrılmadığı, hakkında verilen ihraç kararı kesinleştiğinden genel kurul toplantısının yapıldığı ....06.2009 tarihinde davalının kooperatif üyesi olmadığı ve bu davayı açma hakkının bulunmadığı, her ne kadar iptal istemine konu ....06.2009 tarihli genel kurul kararlarının...

              Sayılı dosyada şirketi zarara uğratması ve usulsüz işlemler yapması nedenleriyle müdürün sorumluluğuna ilişkin dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, müvekkillerin çağrılmadığı Genel Kurul'da ...' ün tek başına oy kullanarak kendisini müdür seçtiğini, bu sebeple 13.04.2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında verilen müdür seçimi ve toplantı başkanlık seçimi kararının iptali gerektiğini ileri sürerek, 13.04.2021 tarihli Genel Kurul Kararlarının icrasının ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanmasının tedbiren durdurulmasını, şirket yönetimine tedbiren kayyım atanmasını, 13.04.2021 tarihli Genel Kurul Kararlarının hükümsüzlüğü ve/veya iptaline karar verilmesini arz ve talep etmiştir. Mahkemece 09/09/2021 tarihli ara karar ile; HMK 389 ve 390/3. maddesinde belirlenen ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

                Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dava dilekçesinde ve davacı vekilinin duruşmadaki beyanında, davaya konu genel kurul kararlarının iptali ile birlikte hükümsüzlüğüne karar verilmesi de istenmiştir. Dava konusu kararlardan 7. maddeye ilişkin olarak, kooperatifin kendi üyelerini kaçak inşaat yapmaya zorladığı ve bunun kanuna açıkça aykırı olduğu iddia edilmiştir. Bu iddianın doğruluğu halinde, bu kararın BK'nın 19 ve 20. maddeleri kapsamında yok hükmünde sayılması gerekecektir. Bu nedenle 7. maddenin iptali için de genel kurula katılıp aleyhte oy kullanılmasına ve muhalefet şerhine de gerek yoktur. Genel kurulun 8. maddesinin iptali istenilen kısmına ilişkin ise, kararda bizzat adı belirtilerek davacı hakkında karar alınmıştır. Buna göre bu karar bakımından da davacının muhalefet şerhi yazdırmasına gerek yoktur....

                  Sayılı dosyada şirketi zarara uğratması ve usulsüz işlemler yapması nedenleriyle müdürün sorumluluğuna ilişkin dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, müvekkillerin çağrılmadığı Genel Kurul'da ...' ün tek başına oy kullanarak kendisini müdür seçtiğini, bu sebeple ... tarihli Genel Kurul Toplantısında verilen müdür seçimi ve toplantı başkanlık seçimi kararının iptali gerektiğini, İş bu davanın Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi .../... E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, ... tarihli Genel Kurul Kararlarının icrasının ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanmasının tedbiren durdurulmasını, şirket yönetimine tedbiren kayyım atanmasını, ... tarihli Genel Kurul Kararlarının hükümsüzlüğü ve/veya iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

                    Davalı vekili, Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde öngörülen genel kurul kararlarının iptali şartlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının geriye dönük tüm genel kurul kararlarında sahip olduğu dairenin yüzölçümü dikkate alınarak aidat miktarının indirilmesini talep ettiği, ancak bu hususta süresinde açılmış olan bir davanın bulunmadığı, arsa payına göre aidat belirlenmesi talebinin yasal dayanağı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1) Dava, genel kurul kararının iptali sitemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu