Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 445.maddesi hükmüne dayalı genel kuru kararının iptali ve 6102 sayılı TTK nın 391 maddesi kapsamında yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasıdır. Davacı taraf; dava dışı ... Tic.A.Ş.'nin kurucu ve tek ortağı iken, şirketteki hisselerinin, sahte genel kurul ve yönetim kurulu kararları eski eşinin arkadaşı olan davalıya devredildiği iddiası ile hisse devrine dayanak genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının ve hisse devir işlemlerinin iptalini talep etmiştir. Hisse devir işleminin iptaline yönelik dava, iş bu dosyanın tefrik edildiği mahkememizin ... esas sayılı dosyasında derdest bulunmaktadır. Davacının hem Genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali ve hem de hisse devir işleminin iptali taleplerini davalı ...'e karşı açtığı, dava dışı şirketin genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali talebi bakımından hasım gösterilmediği anlaşıldığından, bu talepler tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilmiştir....

    ın aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, davalı şirket tarafından 18/08/2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların halen daha tescil edilmediğini ve tescil edilmemiş genel kurul kararlarına dayanılarak 06/09/2022 tarihinde ve 13/09/2022 tarihinde iki adet yönetim kurulu kararı alındığını, bu kararlarla da davalı şirketin sınırsız temsil ve ilzamına ilişkin yetkiler dağıtıldığını, yeni şirket iç yönergesinin kabul edildiğini, genel kurul kararlarının tesciline dair TTK'nın emredici nitelikteki maddeleri (TTK m.422 ve m.30) açık olduğunu, genel kurul kararlarının azami 15 gün içinde tescil ve ilan edilmesi gerektiğini, 15 günlük azami süre geçirildiğinden 18/08/2022 tarihli genel kurul kararlarının geçersiz olduğunu, buna dayanılarak alınan dava konusu yönetim kurulu kararlarının da geçersiz olduğunu beyanla, geçersiz genel kurul kararına istinaden alınan 06/09/2022 tarihli ... sayılı yönetim kurulu kararı ve 13/09/2022 tarihli ...sayılı...

      başkanı olarak görünmesine rağmen hazirun listesi ve olağan genel kurul kararlarının altında bulunan kişi ve imzalar arasında davacının görülmediğini, genel kurul toplantısına tüm kooperatif üyelerinin katılmamış olması nedeniyle bu durumun Kooperatifler Kanunu’nun amir hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, alınan tüm kararların geçersiz olduğunu, karşı tarafın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yönetim kurulu karar defterinin noter tasdikli suretini arz etmiş olmalarına rağmen böyle bir kararın bulunmadığını, 9 üyeli kooperatifin 7 üyeli olarak gösterilerek kooperatif üyesi olmayan ..,... ve ...’ı üye olarak gösterip toplantıyı yapmaya çalıştıklarını, yine aynı usulsüzlükle 26/04/2017 tarihinde 2016 yılı olağan genel kurul toplantısını yapmaya çalıştıklarını, Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... esas sayılı dosyası üzerinden genel kurul kararlarının iptali davası açtıklarını ve bu davanın da derdest olduğunu, dava dosyalarının birleştirilmesini talep ettiklerini, kararların...

        Davalı vekili, davacıların birçoğunun ortaklık paylarını devrettiğini, payını devreden ortağın genel kurul kararının iptali davasını açamayacağını, diğer davacılar yönünden verilen çıkarma kararının kesinleştiğini, çıkarma kararının kesinleşmesi nedeniyle genel kurul toplantısına davet edilmediklerini, birleşen davada davacı vekilinin 01.05.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ve neticei talebi değiştirdiğini, hak düşürücü süre geçtikten sonra ıslah yolu ile açtıkları davayı genel kurul kararlarının iptali davası olarak değiştirmek istediğini, davacı ... .. ve ...'ün genel kurulda alınan kararlar aleyhine oy kullanmadıklarını, davaların reddini istemiştir....

          Davalı vekili, davacıların birçoğunun ortaklık paylarını devrettiğini, payını devreden ortağın genel kurul kararının iptali davasını açamayacağını, diğer davacılar yönünden verilen çıkarma kararının kesinleştiğini, çıkarma kararının kesinleşmesi nedeniyle genel kurul toplantısına davet edilmediklerini, birleşen davada davacı vekilinin 01.05.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ve neticei talebi değiştirdiğini, hak düşürücü süre geçtikten sonra ıslah yolu ile açtıkları davayı genel kurul kararlarının iptali davası olarak değiştirmek istediğini, davacı ... .. ve ...'ün genel kurulda alınan kararlar aleyhine oy kullanmadıklarını, davaların reddini istemiştir....

            ilan edilen şirket kayıtlarıyla, genel kurul kararlarıyla ve de genel kurullarda yapılan ibralarla sabit olduğunu, ... 9....

              Sayılı dosyası ile 01.06.2016 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti talep edildiğni, Mahkeme, talep doğrultusunda hareket ederek 01.06.2016 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğuna kanaat getirdiğini, Genel kurul kararlarının icrasının ve bilhassa bu kararlar çerçevesinde işlem yapılmasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, 01.06.2016 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olması sebebiyle 25.04.2017, 13.06.2017, 05.07.2018, 03.09.2019 tarihli genel kurul kararlarının tamamının yokluğunun tespitini,...'nun Yönetim Kurulu Başkanı olmaması sebebiyle, bu sıfata dayanarak alınan tüm yönetim kurulu kararlarının ve imzaladığı tüm evrakların yoklukla malul olduğunun tespitini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                nin üyeliğinin geçerli bir yönetim kurulu tarafından kabul edilmediğinden yönetim kurulunda nisaplar sağlanmadığını ve davacının istifasına dair sahte işlemlere dayalı bu şahsın yöneticilik görevinin tasdik kararının yerinde olmadığını, şirketin Haziran ve Ağustos aylarında yapılan genel kurullarda alınan kararların iptali ve butlanı istemi ile davacının istifasının ve bir başkasının yönetime ve üyeliğe kabulüne dair yönetim kurulu kararlarının batıl olduğuna dair açılan davalarda ve davacının güveni kötüye kullanma suçuyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan müracaatla ileri sürülen ve şirketin ortaklığının ve yönetiminin oluşumuna ilişkin hususlarda dayanılan delillere bu davada da dayanıldığını belirterek 27/09/2013 tarihli genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun, geçersizliğinin tespitine, yasa, ana sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılığın tespiti ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı vekili, kooperatifi zarara uğrattığı tespit edilen yönetim kurulu üyelerinin zararı oluşturan fiilin işlendiği zaman aralığı itibariyle imza yetkisi bulunmayan kimseleri ibra ettiklerini, o dönem itibariyle imza yetkisi bulunan kimseleri ise ibra etmediklerini ve genel kurulun tamamen usül ve yasalara uygun toplanarak karar aldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; oylamaların ve genel kurul toplantısının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarının iddiayı ispatlamaya yeterli olmadığı ve genel kurul kararlarının iptalini gerektirecek bir olguya da rastlanmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı kooperatif yönetim kurulu üye ve başkanı olan davacılar hakkında 10.03.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan “İbra edilmeme” kararının iptali istemine ilişkindir....

                    ATM'nin 2022/473 esas sayılı dosyası ile şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin genel kurul toplantısının gerçekleştirilmesi akacıyla kayyım atanmasını talep ettiğini, şirkete kayyım atanarak olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirilmesinin önüne geçebilmek üzere 02/08/2022 tarihinde 2020 ve 2021 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, yaşanan süreç dikkate alındığında müvekkillerinin ilgili davayı ikame etmeseydi olağan genel kurul toplantısının yapılamayacağının açık olduğunu, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin yıllık faliyet raporunun genel kurul esnasında müvekkilleri yerine vekaleten katılan Av. ... ve Av. ... teslim edildiğini vekillerinin itiraz şerhi düşerek teslim aldığını, Genel kurulda alınan kararların ticaret sicil gazetesininde tescil edilmediği gibi şirketin internet sitesinde de yayımlanmadığını, müvekkillerinin tüm kararlar alınırken red oyu kullandıklarını ve hem kararlara hem de toplantıdaki usulsüzlüklere dair muhalefet şerhini toplantı...

                      UYAP Entegrasyonu